Tegesé saka "koltukları kabarmak" ing bausastra Basa Turki

PANGOCAP SAKA KOLTUKLARI KABARMAK ING BASA TURKI

koltukları kabarmak

APA TEGESÉ KOLTUKLARI KABARMAK ING BASA TURKI?

Definisi saka koltukları kabarmak ing bausastra Basa Turki

Nggawa kursi-kursi Kanggo bangga pujian sing digawe kanggo sampeyan utawa karo sanak sedulur.

koltukları kabarmak Kendine veya yakınlarına yapılan övgüden kıvanç duymak.

PERTALAN SAKA KOLTUKLARI KABARMAK

Weruhi pertalan saka koltukları kabarmak menyang 25 basa nganggo Basa Turki pamertal multi basa kita.

pertalan saka koltukları kabarmak saka Basa Turki menyang basa liyané kang kasuguhaké ing perangan iki kajupuk saka pertalan statistik otomatis; ing ngendhi inti unit pertalan yaiku tembung «koltukları kabarmak» ing Basa Turki.

• Pamertal Basa Turki - Basa Cina: 膨胀
• Pamertal Basa Turki - Basa Spanyol: mar de fondo
• Pamertal Basa Turki - Basa Inggris: swell
• Pamertal Basa Turki - Basa India: महातरंग
• Pamertal Basa Turki - Basa Arab: تضخم
• Pamertal Basa Turki - Basa Rusia: зыбь
• Pamertal Basa Turki - Basa Portugis: inchar
• Pamertal Basa Turki - Basa Bengali: চিতান
• Pamertal Basa Turki - Basa Prancis: houle
• Pamertal Basa Turki - Basa Malaysia: membengkak
• Pamertal Basa Turki - Basa Jerman: Seegang
• Pamertal Basa Turki - Basa Jepang: うねり
• Pamertal Basa Turki - Basa Korea: 팽창
• Pamertal Basa Turki - Basa Jawa: Numpuk kursi
• Pamertal Basa Turki - Basa Vietnam: sưng lên
• Pamertal Basa Turki - Basa Tamil: வடிகிறது
• Pamertal Basa Turki - Basa Marathi: फुगणे
• Basa Turki: koltukları kabarmak
• Pamertal Basa Turki - Basa Italia: rigonfiamento
• Pamertal Basa Turki - Basa Polandia: puchnąć
• Pamertal Basa Turki - Basa Ukrania: брижі
• Pamertal Basa Turki - Basa Romawi: umfla
• Pamertal Basa Turki - Basa Yunani: φούσκωμα
• Pamertal Basa Turki - Basa Afrikaans: deining
• Pamertal Basa Turki - Basa Swedia: dyning
• Pamertal Basa Turki - Basa Norwegia: swell

BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «KOLTUKLARI KABARMAK»

Temukaké kagunané saka koltukları kabarmak ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening koltukları kabarmak lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.

Lisan ve İnsan:

Halkın bazı mefhumları daha canlı, daha kestirme yollardan, müşahhaslaştırarak anlatmaya yöneldiğinden bahseder (iftihar etmek, gururlanmak yerine göğsü kabarmak, koltukları kabarmak, burnu büyümek gibi). “Zıvanadan çıkmak, ayağını ...

Yusuf ALAN, 2015

The Whispers of Cities: Information Flows in Istanbul, ... - Sayfa 71

17 The saying 'Koltukları kabarmak' comes from a nineteenth-century proverb collection compiled by Ahmed Midhat Efendi in E. J. Davis (ed.), Osmanli proverbs and quaint sayings (London, 1898). 18 PRO SP 105/176, ff. 483–4. 19 Antoine ...

John-Paul A. Ghobrial, 2013

Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 349

Kayırma, destek : Dayısının koltuğunda sırtı yere gelmez. 4. mec. Yüksek orun, "makam. § Koltuk altı I) koltuğun ortasındaki çukurluk; 2) mec. kayırma. Koltukları kabarmak kendine ya da yakınlarına yapılan övgüden kıvanç duymak. koltukçu o.

Türk Dil Kurumu, ‎Kemal Demiray, ‎Muammer Bakr, 1977

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 248

Koltuğu doldurmak: Aldığı görevi tam olarak başarabilecek yetenekte olmak. Koltuğuna girmek: Yakınlık göstermek. Koltuğunun altına sığınmak: Birinin koruyuculuğuna sığınmak. Koltuk değneğiyle: Başkasının yardımıyla. Koltukları kabarmak: ...

Asım Bezirci, 1990

Türkçenin gücü: Türk dilinin zenginliklerine tanıklar - Sayfa 98

... ocağını söndürmek (birinin) kulağına bir şey koymak kulağına küpe etmek kulağı kirişte olmak kulak kabartmak kulak asmamak mürekkep yalamak (yalamış olmak) esamisi okunmamak içine doğmak koltukları kabarmak kuru tahtada kalmak ...

Doğan Aksan, 1987

Yeni Türk lûgati - Sayfa 572

Kıvanmak [f Öğünmek, koltukları kabarmak; kendine güvenmek. Kıvılcım [i ] Ateşten Sıçrayan küçük parça, şerare Kıvırcık [i Eti leziz ve tüyü kıvrık, kuy ruğu ince bir cins koyun Bu koyunun eti. [s Düz durmayıp kıvrılan, kıvıl kıvır, buruşup ...

İbrahim Alâettin Gövsa, 1930

Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 677

[Transbordement] Kıvanç (/./.) Öğünen, kendine güvenen. [Qui se vante-] Kıvanma 1 (t. m.) Öğünmek, Kıvanmak | koltukları kabarmak, kendine güvenmek. [Se vanter.} Kıvılcım (t. s.) Ateşten sıçrayan küçük parça, şerare. fEtincelle>] Kıvırcık (/./.) ...

Ali Seydi, ‎Mihran, 1929

Türkçe bilen aranıyor - Sayfa 962

İFTİHAR ETMEK— Gururlanmak (Gurur duymak) • Göğsü (koltukları) Kabarmak (Birkaç kişi de olsalar, bu sanatkârların hariçteki başarılan göğsümüzü kabartıyor) • Kıvanç duymak [Övünmek, sevinmek]. İFTİRA ETMEK— Lekelemek • Leke ...

Nejat Muallimoğlu, 1999

Ortaoyunu - 2. cilt - Sayfa 296

366 Koltukları (koltuğu) kabarmak I. 201 - II. 590 Komşuda pişer, bize de düşer II. 278 Konak yavrusu I. 243, 273 - II. 130, 250, 424, 479 Konu komşuya maskara olmak II. 392 Konuşmaya meydan kalmak (kalmamak) II. 481 Korkudan bitmek II.

Cevdet Kudret, 2007

La Fontaine Masalları (Çocuklar İçin Dünya Klasikleri - 4):

Böylesine bir övgü karşısında koltukları kabararak sesinin güzelliğini ispatlamak için gagasını açtı ve daha: “Gak...” diyemeden ağzındaki peynir, tilkinin ağzına düşüverdi. Tilki, yerlere kadar eğilip selâm verdikten sonra, – Sayın bayım, dedi.

Jean de La Fontaine, 2014