APA TEGESÉ LEYLÂK ING BASA TURKI?
Klik kanggo
deleng deifinisi asli saka «leylâk» ing bausastra Basa Turki.
Klik kanggo
deleng pertalan otomatis saka definisi ing Basa Jawa.
Definisi saka leylâk ing bausastra Basa Turki
leylâk: Tambahan sing ora cocog karo swara tembung kasebut lan asal saka tembung wektu: morning-leyin, sore-leyin, wengi- / Zeyttinger, semak salju (Syringa vulgaris). Iki kembang sing arum putih, ungu utawa jambon, kumpul ing tumpeng wit iki. leylâk İsimlerden zaman zarfı türeten ve ses uyumuna uymayan ek (vurgusuz): sabah-leyin, akşam-leyin, gece- / Zeytingillerden, yaprakları kar şılıklı bir ağaççık (Syringa vulgaris). / Bu ağacın koni durumunda toplanmış, beyaz, eflâtun veya pembe renkte, güzel kokulu çiçekleri.
Klik kanggo
deleng deifinisi asli saka «leylâk» ing bausastra Basa Turki.
Klik kanggo
deleng pertalan otomatis saka definisi ing Basa Jawa.
BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «LEYLÂK»
Temukaké kagunané saka
leylâk ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
leylâk lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Rıfat Ilgaz: Yaşamı, Kişiliği, Şairliği, Hikayeciliği, ...
Bunlardan birincisinde Ilgaz hastanede kendisini görmeye gelip leylâk getiren sevgilisinden söz eder. Onu bir leylâk bahçesine benzetir. O gidince, vazoya koyduğu leylâkların da renkleri solar, kokuları uçup gider. Şair bundan duyduğu ...
Ayşe haklıydı, leylak ağacının çeltiklerini ayırmak için sonbahar erken sayılabilirdi. Gel gör ki bir bahar inşa edebilmek, önlerinde beliren kara kışı göğüslemek için bugün yola koyulmak lazım. – Olur tabi... Olmaz mı ya? Dimitri, getir şu çapayı ...
Leylak kokusu da beni o taş duvarlı, yabani otlarla kaplı bahçeye götürür. Evin yan tarafındaki leylak ağacından sarkan mor salkımları doya doya koklar, burnumda o mis gibi leylak kokusuyla eve girerdim. Yengem koparıp vazoya koyabilirsin ...
4
Mavi, Çizgisiz ve Yangın: - Sayfa 34
Leylak sen o leylak rengi kadınlardandın başka bir renge karışmadı hiç adın pembeden soğuk, maviden sıcaktın durup düşünürsün bir çiçeği hatırlamaya çalışırsın ya işte öyle yağmursuz, topraksız, bazen arzusuz, güzel olmak tek yanlışın ...
istediği gibi leylak rengi tuvalet giymemişti. Eski bir fildişi oyması gibi düzgün, dolgun omuzlarını, göğsünü, zarif, ince bilekli yuvarlak kollarını açıkta bırakan kısa, siyah kadife bir tuvalet vardı üzerinde. Tuvaletinin her yanı Venedik gipür ...
Lev Nikolayeviç Tolstoy, 2015
Zarfları tanıdım. Karımın kullandığı mektup kâğıtlarındandı. Mektupları elime alınca hafifçe beyaz leylak kokusu duydum. Evet, Bedia'nın dolaplarını, sandıklarını, çekmecelerini kokulandırdığı en sevdiği bir koku... Artık yazıyı incelemenin gereği ...
Hüseyin Rahm Gürpınar, 2015
7
Gölgesi Bedenim - Sayfa 40
Sarı saçlardan etrafa yayılan leylak kokusu, Ruşen Beyin aklını başından almıştı. Tuana neşeyle saçlarını savururken," Bak bu senin bana yaptığın koku. Beğendin mi? Saçlarıma, boynuma, kollarıma sürdüm," derken kollarını Ruşen Beye ...
8
Elifin Öküzü ya da Sürprizler Kitabı:
Leylak - Anilin Sanskritçe nila- : koyu mavi, çivit rengi. Hintçenin atası olan Sanskrit dili ile Iran'ın en eski dilleri olan Avestan ve Eski Farsça dilleri, Indo-Aryan anadili adı verilen ortak bir kökten gelişmişler. Aralarında ortak geçmişten ...
Her taraf leylâk rengine bürünürdü. Karşı bayır, ilerideki sırtlar, yakınlardaki kesik meşe ağaçlarının köklerinden fışkıran meşe piçleri, garip bir leylâk rengi kesilir, dışarıda en küçük bir kıpırtı görülmezdi. Melobu saatlerde küçücük penceresinin ...
Bir tekkameriyedeki leylak ve akasyalar dallanıp gelişmişti;bu kameriyede zaman zamançay içiyor, yemekyiyorlardı. Bazarov, bahçedeki bütün yolları birkaç dakika içinde koşarak dolaştı,sığır ahırına, atahırına uğradı, hemen ahbaplık kurduğu ...
BABAGAN WARTA KANG NGLEBOKAKÉ ARAN «LEYLÂK»
Weruhi yèn pawarta nasional lan internasional wis ngomongaké lan kepriyé aran
leylâk digunakaké ing babagan warta iki.
Çiçeklerin, bitkilerin dünyasında
Meselâ leylâk... O çok sevdiğim, bir zamanlar İstanbul'un her bahçesinde açan, romanlara geçmiş leylâk, meğer, aşkta unutulmuşluğun çiçeğiymiş. Mor leylâk ... «Zaman Gazetesi, Jan 15»
“Gece leylak ve tomurcuk kokuyor”
Dilinden, o eksilmeyecek acılar için dinleyeceği şarkı ve Hasan Hüseyin'in Nâzım'ı selamladığı mısraları dökülüyor: “İşten çıktım sokaktayım, gece leylâk ve ... «Milliyet, Mei 14»