BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «NÜZULLÜ»
Temukaké kagunané saka
nüzullü ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
nüzullü lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Namusla açlik meselesi - Sayfa 21
Bu nüzüllü tosun, kulağı dibinde edilen bütün bu sözleri işitip anlıyor, gözlerini bel bel bu insafsızların üzerinde gezdiriyordu. Hayriye Hanım üç kulhüvallahü, bir elham'ı okuyup kâseye üfledikten ve «Rabbim etkisini göstersin» duasından ...
Hüseyin Rahmi Gürpınar,
1972
2
Türkiye Türkçesinde niteleme sıfatları: örnekli niteleme ... - Sayfa 329
Nümayişçi neşesi fazla seziliyor R.H.Karay nüzullü yorganın üstüne bıraktığı nüzullü kolu gözümün önünden gitmiyor P.Safa O objektif Size karşı bitaraf adam değilim ki, sizin hakkınızda TÜRKİyE TÜRKÇESİNDE NİTELEME SlFATLARl 329.
Nüzüllü ihtiyar hiç bir dairede görülmeyen kolay lıkla bu işleri de bitirdikten sonra üçüncü kattaki müdüriyet odasına götürüldü. Müdür meseleyi öğrenir öğrenmez derhal yarımdaki daktiloya müessese muhasebesine hitaben bir müzekere ...
4
Vizyonsuz Katiller: - Sayfa 226
Her fırsatta Sinem'i yakalayıp şapır şupur öpüyor, “Bakındı hele, bunun yanında Afrodit, nuzüllü halayık gibi kalır,” diye bas bas bağırıyordu. Gökhan yoktu. Sinem, gelin odasından damadın kolunda çıkıp da nikah masasına gelinceye kadar, ...
Ahmet Bülent İlterberk,
2010
5
Eski Bahçe - Eski Sevgi:
burası bir huzur evi seksen iki yaşındaki nüzüllü kadın on sekiz yaşında olduğunu söylüyor ve bodrum katlarında çocuklar oturuyor anne ve babalarıyla anne baba çocuklar top da oynuyorlar aralarında dolaşıyorum güneşli ya da güneşsiz ...
Sağlam kimsenin bir eli nüzüllü, yaralı, kesik, çolak ise, diğer eli ileabdest alır.İkieli de böyleise,elini, yüzünü toprağa sürer.Yaranın, çıbanın, kırığın üstüne, bunları tedâvîve zarardankorumak için zarûrîolarak sarılansargıveyâ tahta, merhem, ...
Muhammed Hadimi, Ali bin Emrullah,
2013
7
Balkanlara veda: basın ve edebiyatta Balkan Savaşı (1912-1913)
... lanet edilmeye değer iş ya da hareket. melun: Lanetlenmiş. menafi: Yararlar, menfaatler. menba: Kaynak. menend: Benzer, eş. menzul: Nüzullü, inmeli merâret: Acılık, tatsızlık. merdud: Reddolunmuş, kovulmuş. merhale: 1. Menzil, konak. 2.
8
Mehmed Akif: hayatı; secıyesi, sanatı, eserleri - Sayfa 165
Bir aralık baktım, Akif nüzullü pehlivanın yüzüne dalmış, gözleri dolmuştu. Göz yaşlı sesini bir iki yudum kahveyle düzeltti, pehlivanı göstererek: — On sene başa güreşti! Dedi. • Pehlivan giderken ben de beraber çıktım. — Seni evine kadar ...
Mithat Cemal Kuntay,
1939
9
Nezihe Muhiddin: bütün eserleri - Sayfa 85
Beyaz gecelik entarili vezir, makhur bir gazaplı, nüzullü bir sallantı içinde çıktı gitti. Genç adam iki elini başına dayamış ve bir cenaze gibi sararmıştı!.. Kendi felaketimi unutarak yanına koştum... "Size çok büyük fenalık yaptım, beni affediniz.
Nezihe Muhittin, Yaprak Zihnioğlu,
2006
10
Anadolu'nun gizli inancı Nusayrîlik: inanç sistemleri ve ... - Sayfa 125
... Bayramın Adı 07 Ekim 2002 Pazartesi Hz. Muhammed'e Vahiyin inişi: Hz. Muhammed'e peygamberliğinin vahiy edilmesi 09 Ekim 2003 Perşembe Leyleti'l Şağbani: İlahi hesaplaşma günü 11 Ekim 2003 Cumartesi Nüzullü'l Tevrat: Tevrat'ın ...
BABAGAN WARTA KANG NGLEBOKAKÉ ARAN «NÜZULLÜ»
Weruhi yèn pawarta nasional lan internasional wis ngomongaké lan kepriyé aran
nüzullü digunakaké ing babagan warta iki.
İspanya'da yaşama döndü
Belinin de kırıldığı mahsus ve nüzullü ayakların otama edilemeyeceği tamlanan köpeği malikleri burada bırakıp gitti. Bakımı da matematik bulunduğu ... «Haber8, Agus 15»
Mahkemeden çok tartışılacak karar
Diyarbakır'da nüzullü ve müşahede özürlü 70 yaşındaki H.A.'ya saldırı etmiş olduğu iddiasıyla 21 sene cezaevi istemiyle yargılanan 32 yaşındaki Abdullah ... «Haber8, Jul 15»