APA TEGESÉ PAHAYA ÇIKMAK ING BASA TURKI?
Klik kanggo
deleng deifinisi asli saka «pahaya çıkmak» ing bausastra Basa Turki.
Klik kanggo
deleng pertalan otomatis saka definisi ing Basa Jawa.
Definisi saka pahaya çıkmak ing bausastra Basa Turki
kanggo njaluk larang, supaya larang, supaya bisa larang. pahaya çıkmak Pahalanmak, pahalılaşmak.
Klik kanggo
deleng deifinisi asli saka «pahaya çıkmak» ing bausastra Basa Turki.
Klik kanggo
deleng pertalan otomatis saka definisi ing Basa Jawa.
BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «PAHAYA ÇIKMAK»
Temukaké kagunané saka
pahaya çıkmak ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
pahaya çıkmak lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 826
... saptamak, pahaya çıkmak fiyatı artmak, pahalanmak, pahaya geçmek değerli bir şeymiş gibi pahacı s. Far. T. malını her zaman pahalı satan (kimse). pahal s. ha. elinden bir şey ya da iş geldiği halde yapmayan, bir isteği yerine getirmeyen, ...
2
Türkçede mecazlar sözlüğü: 700 sınıfa ayrılmış 5000 madde - Sayfa 44
Pahaya çikmak, paha- lila§mak. § Elden düsme, iyi bir durumda oldugu halde ucuza alinmi§. Para île degil, Sudan ucuz, Yok pahasina, Yokuna, рek ucuz. § Sokaga atsan, Su içinde, en ucuz bir fiatla satildigi takdirde dahi. G GABAVET Bak.
3
Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ...
Parayla ölçülmeyecek kadar yüksek olan. «Müzelerimizdeki paha biçilmez eserlerimizin yanmda topraklarımızm altmda da bir o kadar eser olduğuna inancımız tamdır.» PAHAYA ÇIKMAK : Pahalanmak, fiyatı artmak. PAHALIYA OTURMAK YA ...
Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975
4
Politik göçmenler - Sayfa 173
Şunu da düşünüyordum: Edirne sınırına gidip ne pahasına olursa olsun koşarak çıkmak. Ancak bunun da oluru yoktu. O andaki duygularımı anlatmam çok güç, hatta olanaksız. Ülkemden ayrılmanın getirdiği güçlükler, zorluklar. Bir yandan ...
5
Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM
sığmaz, kontrolden çıkmış a riotous party 2 formal violent and not controlled çılgın, huzur bozan, kargaşa çıkaran He was ... ripened in the sun. rip-off /'npof/ noun [C] informal something thatcosts far too much money soygun, fahiş, fazla pahalı, ...
Cambridge University Press, 2009
Onaev, araba, pahalı ev eşyaları almıştı, ama memnun edememişti. ... Önemli olan hediyenin pahalı olması değil,onu düşünmeniz, onun içinbir şeyler yapmanızdır. ... Baş başa yemek yemek, gezmek, alış verişe çıkmak için feryat ediyor.
7
İKİ AYDA HOLLANDACA SET: E-KİTAP + SESLİ KİTAP - Sayfa 221
goed weinig veel graag duur raar ver iyi az çok severek pahalı tuhaf uzak beter minder meer liever duurder raarder verder daha ... Bu her şeyden önce dışarı çıkmak demektir: bir müzede sanat seyretmek, sinemaya gitmek, konsere ya da uzak ...
8
İKİ AYDA HOLLANDACA: - Sayfa 221
goed weinig veel graag duur raar ver iyi az çok severek pahalı tuhaf uzak beter minder meer liever duurder raarder verder daha iyi ... çıkmak demektir: bir müzede sanat seyretmek, sinemaya gitmek, konsere ya da uzak seyahatlere gitmektir.
Kurtçukların delik deşik ettiği trabzana tutunarak basamakları çıkmak gerek. ... solukları, hizmetçikızın ucuzparfümü ile evin kızınınen pahalı– birbirinden güçlükle ayırt edilen– parfümü vemenekşe kokusunu anımsatanyaşlı kadının parfümü.
Bir kimsenin rüyada ne zaman çıktığını bilmediği halde, göğe çıkmış olduğunu görmesi, o kimsenin, inşallah cennete gireceğine ... Hayırlı şeylerden sayılanların rüyadagökyüzüne çekilmesini görmek, piyasanın pahalı olmasına, iyi kimselerin ...
Ali Budak, Yusuf Belbağı, 2014
