BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «PROSTELÂLI»
Temukaké kagunané saka
prostelâlı ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
prostelâlı lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Afrodit Buhurdanında Bir Kadın
Bir köşede oturuyor, süslü;beyaz prostelâlı şvesterlerin çakıllı yollarda çocuk arabalarını gezdirişlerini seyrediyordum. Bazan birkaçı bir araya geliyor, arabaları yanyana dizip çeneçalmağa dalıyorlardı. Ve, ben yavaşça yaklaşıp, şık dantelâlı ...
2
Kırk yıl olmuş - Sayfa 78
Ben Viyana'da imparatorun pastacısı olan Demel'in mücevher kutusu gibi dükkânını tanımadan çok önce, İstiklâl Caddesi'nde, prostelâlı Beyaz Rus madamların hizmet ettiği "Nisuaz" Pastanesi ile teşerrüf etmiş İstanbul çocuğuydum.
Şundan dolayı ki, akşam yemeğine bir hazırlık yaptığınız gibi, uğramayı itiyat edindiğiniz pastahane birinci sınıf sa size hizmet gören beyaz prostelâlı matmazellerle hafif tertip ahbaplık da etmiş olursunuz. Bunun ne faydaları var, demeyin.
Kenan Hulûsi, İnci Enginün, 1973
4
Eir Otelde Seven Kisi - Sayfa 130
... Şundan dolayı ki, akşam yemeğine bir hazırlık yaptığınız gibi, uğramayı itiyat edindiğiniz pas. tahane birinci smrfsa size hizmet gören beyaz prostelâlı matmazellerle hafif tertip ahbaplık da etmiş olursunuz- Bunun ne faydaları var? Demeyin!
5
Karlı dağlar (Makedonya): evin romanları - Sayfa 59
Havada bir fesleğen kokusu vardı. Bu koku yeşilli, kırmızılı kâğıtlarla süslü iki saksıdan geliyordu. Kanaryenin tam karşısında duvara dayalı bir iskemlede beyaz prostelâlı, sarışın bir genç kız oturuyordu. — Tik tak! Tik tak! — Tinn... Tan !
Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu, 1945
6
Duru göl: Roman - Sayfa 136
... yaya mı, bir şeye binerek mı geldiklerini müteahhit de, Pertev de hatırlıyamadılar, ertesi gün.. Yalnız soluk mavi bir göğün altında pır pır yanıp sönen ışıkları, sonra süslü yemek salonunu, önü prostelâlı genç hizmetçi kızı, daha sonra ayrı 136.
7
Sirtlan payi - Sayfa 387
Daha doğrusu demesine fırsat kalmadı pek: yalının dört yanında salınan prostelâlı Rum hizmetçilerden birisi, neredense peydahlanıp, «Abdi bey'in ve öbür misafirlerin teşrifini» haber verdi. Madam Rosa, birisi ötekisinin, ikisi de anasının ...
8
Kesik baş: zabıta romanı - Sayfa 167
Remzi efendi bu esrarlı bahsin alt tarafını can kulağile dinlemekte iken prostelâlı kadın gelıp önüne dikilerek : — Şakig bey hâlâ yalnız otuğuyoğsun.. Senin güvegcin gelmedi. İsteyoğ musun getigiyom sana başka biğ güveğcin, göğeceksin ...
Hüseyin Rahmi Gürpınar, 1942
9
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 154
mikalı alâmet i far i kalı Amerikalı Afrikalı vesikalı Meksikalı okkalı halkalı tokalı şapkalı arkalı markalı Danimarkalı hırkalı balık tutkalı lâstik tutkalı boncuk tutkalı glüten tutkalı kazein tutkalı kaurit tutkalı Guatemalâlı tablalı belâlı dantelâlı prostelâlı ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
10
Perdenin arkası: roman - Sayfa 75
Hüseyin Hüsnü Bey köşkünün beyaz başlıklı, ondüle saçlı, beyaz prostelâlı, fıkır fıkır, çıtı pıtı beslemesi de evin içinde, bitişik evlerde, sokakta, vapurda, trende, sinemada, hulâsa bütün muhitinde gördüğü gibi yaşıyacak; dünyanın tadını ...
Refik Ahmet Sevengil, 1941
