BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «ŞAK ETMEK»
Temukaké kagunané saka
şak etmek ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
şak etmek lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Olağanüstü Bir Hazinenin Keşif Yolculuğu: Risale-i Nur ... - Sayfa 44
İmtisal etmek: (Emre) uymak, emri yerine getirmek. 10 Emre imtisal ederek şak etmek: Emre uyarak ikiye yarmak. 1 “(Biz ateşe şöyle ferman ettik:) "Ey ateş, serin ve selâmetli ol.” Enbiyâ Sûresi, 21:69. 1 Mün'im-i Hakikî: Gerçek nimet veren.
2
Dua Risalesi: - Sayfa 55
Asâ-yı Mûsâ: Hz. organları salâbet: sertlik, kaMûsä'nın taşa vu- emirtahtında: emir tılık runca su çıkaran altında şak etmek: yarmak mulcizeli asäsı âyet: Kur'ân'da yer alan h_er bir cümle âzâ-yı Ibrahim: ateşe atıldığı hal_de yanmayan Hz.
Bediüzzaman Said Nursi, 2011
3
Hulasa-i Hulasatü’l-Beyan: Konyalı Mehmet Vehbi Efendi'nin ...
Çünkü her asırda o asrın modasına göre din düşmanları bulunmak zuafayı idlal etmek ahkâm-ı dini bir takım yaldızlı ve şeytanın ilka ettiği vesveselerle tezyife ... Sayfa: 4543 Beyzavi ve Nisaburi'nin beyanları veçhile Fatır: şak etmek yani 101.
4
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 986
Ali Püsküllüoǧlu. şakacı 986 şakşakçı sözle başlayan bir şaka, tatsız bir durum alarak kavgaya dönüşmek, şaka kaldırmak (ya da kaldırmamak)! ... 2 mec. dalkavuk şaklamak (nsz) şak diye ses çıkarmak, şak etmek şakrak s. 1 (ses için) neşeli, ...
5
Tarama dergisi: Osmanlıcadan Türkçeden söz karşılıkları
Elvermez, Faidesiz, gayri kâfi. El vurmak, Tasaddi etmek, tasfih etmek, tesebbüs etmek. Elyazisi, Hatti desL El yeti§mek, Destres olmak. El yetmeme, Aciz. El yordamiyle, Kararlama, karar- lamadan. El yumak, Kat'i alâka etmek, im- sak etmek.
6
Örnekleriyle Türkçe sözlük: S-Z - Sayfa 2656
Sak etmek, sak diye ses çlkarmak, saklrdamak. Yagu atlar kisnedi. mesin kirbaç saklldi Bir dakika mba yerinde durakladi. писании. Han Duvarlan. з saklatmak f. Sak sesi çikartmak. Kamçiyi „Наш ‚так L 1. (Ses için) Sevinçli, keyiñi, sen.
7
Türkçe dilbilgisi - Sayfa 254
... emmek), terk (= birakmak), cebr (= zorlamak) cehl (= bilmek), harb (= sa- va§mak), hatm (= bitirmek), delk (= el sürtmek, temas etmek, dokunmak), zemm (= kötülemek), ref (= kaldirmak), zeer {=ya- sak etmek, yaptirmamak, zorla yaptinnak), ...
Aşkı bulmak ve hatta bilmek için terk etmek gerekiyordu. Terki bile terk etmek... Ve Ömer bilmedengelmiş ve bilerekgidiyordu şimdi.Zira “Aşk zengini fakir,fakiri zengin eyleyendir” diyordu bilenler.Aşk cahili dahiâlim ediyordu. YürüdüÖmer.
9
Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 93
... şellak, tatavcı, tataba, yalaka, yalaka, yalamukça, yallas, yalmak. yalpak, yaraş, yelle kçi. dalkavukluk etmek : kavzak vermek, komsulamak, ponçalla etmek, şap- şak etmek, şapşak sallamak, ya- zalamak, zarıbk etmek. dalmak : daldalanmak, ...
10
Muḥākemetü'l-luġateyn - Sayfa 109
TTü. eğlen- "3. bir yerde durmak, beklemek, tevakkuf etmek, 4. oyalanmak" (TüSl. 436), AzTü. eylen- "durmak, vakit geçirmek" ... ictizâz, kat', şak etmek, biçmek", PdC 182 bıçmalç "aiguille; ornament; sucrerie", RSl. IV 1780 2 biç- (Osm. Çağ.
F. Sema Barutçu Özönder, 1996
