APA TEGESÉ SELP ETMEK ING BASA TURKI?
Definisi saka selp etmek ing bausastra Basa Turki
kanggo njupuk, kanggo njupuk. Kanggo ngangkat, kanggo nyulik, kanggo ngrusak.
BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «SELP ETMEK»
Temukaké kagunané saka
selp etmek ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
selp etmek lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Dil kılavuzu - Sayfa 418
olumsuzlama0 ne'iy, selp olumsuzlamakc selp etmek olumsuziasma olumsuzlasmak olumsuzluk' nefiy (dilb.) olumsuzluk eki olumsuzluk ogesi° (dilb.) olumsuzluk kofaci olumsuzluk 6gesl° olumsuzluk eki, menfi edati, menfi lohikosi, nefiy edati ...
2
Mantık tarihi - Sayfa 103
Keyfiyet: — İcab ve selp hükmün iki esaslı unsurudur. Bir şeyi icab veya selp etmek onun hakkında hüküm vermektir. ... Rabıta bulunmadığı zaman selbî bir hükmü sırf ismî bir cümle ile beyan etmek lâzımdır ki, bundan dolayı İbni Sina hamli ...
3
Türkçeʾde Eş ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü - Sayfa 215
y i 1 l r m e k -aldirmak (bir seyini) -çaldirmak -dü- sürmek -fevt etmek -kolmok (bir seysiz) -kaptir- mak -kaybetmek -olmak ... -geçirmek -gidermek -ifna etmek -imha etmek -iptal etmek -izale etmek -kaldirmak -refetmek -selbetmek (selp etmek) ...
Ülkü Yalım, Özcan Yalım,
1983
4
Gizli oturumlarda Atatürkʼün konuşmaları - Sayfa 395
SÂNİA: Uydurma, iftira, hile ile kurulmuş dolap. SARF-I NAZAR ETMEK: Hesaba katmamak, saymamak. SEBAK: Geçmiş, daha önce olan. SELP ETMEK: Kapmak, zorla almak. Red, inkâr. BELLEME HÜSSELÂM: Aldırış etmeden, çekinmeden.
Kemal Atatürk, Sadi Borak,
1977
5
Turkish Self-taught: By Natural Method with English ... - Sayfa 104
English Turkish Pronunciation To cover ortmek eurtmek — come gelmek gelmek — dance dans etmek duns etmek — decide karar vermek kurur vermek — deny inkdr etmek inkiar etmek — depart hareket etmek hureket etmek — descend ...
6
Türkisch-deutsches Wörterbuch - Sayfa 999
-lik > P (spez. bäuerlich) für serbest(-lik) selbetmek s. selp etmek selbî va. negativ, negierend, verneinend ~ ihtiläf jur. negativer Kompetenzkonflikt *olumsuz uyu§mazhk Selçuk n.pr. 1. hist. od. heutiger mV, seit. wV2. s. Selçukî, Selçuklu 3.
7
Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM
2 involving only people or things that have been specially chosen ayrıcalıklı, özel, seçilmiş selective breeding şelf /şelf/ noun [C, U] plural selves /selvz/ your character- istics, including your personality, your abilities, ete kendi, kendine, öz, ...
Cambridge University Press,
2009
8
Self-determinasyon ve K1br1s Türk halk1 Sabahattin İsmail - Sayfa 218
Vasiliu, defalarca vurgulamıştır. Yanıtları şöyle: "Denktaş'ın isteklerini kabul etmek demek, (Yani self-determinasyon hakkını, eşitliği egemenliği, düşmanca tutumlara son verilmesini) adanın taksimini kabul etmek demektir. Denktaş'ın önerileri ...
9
Langenscheidt Pocket Turkish Dictionary: Turkish-English, ... - Sayfa 521
Goru§uruz!, Ho§^a kal!;-s-offyolcu etmek, ugurlamak.ge- cirmek (at-de);~ out kapiya kadarge- cirmek; bitirmek; - through sonuna kadar ... tahterevalli; ini§ 9iki§; 2. vli. inip cikmak; fig. kararsiz olmak, duraksamak. self-made seethe [si:d] vlt.
Hz İbrahim'in self 'ini ise bizzat Kur'an bize anlatıyor: “Gerçekten İbrahim, hak dine yönelen, Allah'a itaat üzere ... de o kadar geniştir. Himmet kelimesinin anlamı şöyle: Lütuf, iyilik için gayret etmek, emek ve çaba göstermek. Yardım etme ...