BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «ŞENIYET»
Temukaké kagunané saka
şeniyet ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
şeniyet lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Insanî vatanperverlik - Sayfa 12
14 — Ziya Gök Alp tanberi, Fransız içtimaiyatını takiben şeniyet hükmü ve kıymet hükmü şeklinde bir tefrik yapılmakta olduğu malumdur. Şeniyet hükümleri değişmez olmaları, şeniyete ve zata taalluk etmeleri; kıymet hükümleri ise enfüsi, ...
2
Ziya Gökalp - Sayfa 129
ha şiddetli bir surette yaşanarak canlı şeniyet olmaya azçok yanaşmsı gibi.» (***) Bütün bu düşünceleriyle Göklp'ın mefkûre, ülkü sosyolojisinin karanlık yüzlerine ışıklar saçtığına işkü yoktur. Ancak, ülkü konusu sosyolojinin en karanlık, en güç ...
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu,
1966
3
Türk kimdir? Türk nedir? - Sayfa 174
Dün Türkler için hayalî bir mefkûre halinde bulunan 'Millî Devlet', bugün Türkiye'de bir şeniyet ( = gerçeklik) halini almıştır. O halde, Türkçülüğü mefkûresinin büyüklüğü noktasından üç dereceye ayırabiliriz: 1) Türkiyecilik, 2) Oğuzculuk yahut ...
Galip Erdem, İbrahim Metin,
2008
4
Ziya Gökalp ve Iktisadî Fikirleri - Sayfa 6
Onca; monizm, maddî ve hayatî şeniyetin kanunlarını, şeniyetin daha yüksek iki sahasında, ruh ve cemiyet sahalarında da yürürlükte görür. Halbuki umumî tekâmülün neticesi olarak meydana gelen muhtelif şeniyet dereceleri vardır, ...
5
Nesriyat - 14. sayı - Sayfa 6
Onca; monizm, maddî ve hayatî şeniyetin kanunlarını, şeniyetin daha yüksek iki sahasında, ruh ve cemiyet sahalarında da yürürlükte görür. Halbuki umumî tekâmülün neticesi olarak meydana gelen muhtelif şeniyet dereceleri vardır, ...
İstanbul Üniversitesi. İçtimaiyat Enstitüsü,
1949
6
Ziya Gökâlp ve bazi yazilari - Sayfa 14
Eski Filozoflar, ekseriya mefküre ile şeniyeti birbirinin zıddı gibi göıûrîerdi. Biışey mefkûreyse şeniyet olamaz, şeniyet melkûre mahiyetini alsmaz1 sanırlardı. Bu telâkki ayniyle edebiyata da geçti .Meselâ V)ktor Hufjo diyorki * Mefkûre,seniyete ...
Ziya Gökalp, R. Necdet,
1932
7
Yeni Türk nesri antolojisi - Sayfa 374
azariyesi, bize basit hâdiselerden mûdil (kompleks) hâdiselerin husule geldiğini, ilk şeniyet basit olduğu hakte, ondan mütevaUyen (birbirinin ardısıra) doğan şeniyetlerin mütezayit (artta) bir mûdilUkle temeyyüz ettiğini ...
Şükrü Murat Elçin, Muhtar Tevfikoğlu,
1987
8
Fransız İhtilâli ve Tanzimat - Sayfa 72
Radikalizmin gözönünde tuttuğu şeniyet bir radikal sosyologun tabirile, «istihale halinde olan içtimai şeniyet» tir. Bu şeniyet, bir gün sağ unsurlarla elbirliği edilmesini emredebilir : O zaman radikaller, bir kısım sağlarla birleşmekte mahzur ...
Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu,
1942
9
MHP Hareketi - Sayfa 102
Bugün şeniyet sahasında yalnız Türkiyecilik vardır. Fakat, ruhların büyük iştiyakla aradığı Kızıl Elma, şeniyet sahasında değil, hayat sahasındadır. Türk köylüsü Kızıl Elmayı tahayyül ederken, gözünün önüne eski Türk ilhanlıkları gelir. Filhakika ...
10
Türkiyede şehirciliǧin tarihî inkişafı - Sayfa 15
Şimdi söylediğim sözler onlarla bir fikirde olduğumu gösterirse de bu mühim mevzuda her iki tarafı da tenvir etmek üzere sözü büyük Türk mütefekkiri Ziya Gökalpa bırakıyorum : «Hükümler, şeniyet hükümleri, kıymet hükümleri diye ikiye ayrılır.