BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «TAAFFÜN ETMEK»
Temukaké kagunané saka
taaffün etmek ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
taaffün etmek lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Namaz Risalesi: - Sayfa 190
Öyle de, şeâir-i İslâmiyedeki tabirat-ı ârızî: kendisinden intibah-ı muvak- taaffün etmek: koolmayan, ilinti kat: geçici uyanış kuşmak bedbaht: kötü baht- kàbil: mümkün, ola- tabir etmek: ifade lı, talihsiz bilir etmek, isimlendirbedihiyât: delil ve ispatı ...
Bediüzzaman Said Nursi, 2011
2
Fatiha Tefsiri: - Sayfa 118
... fakat az bir zamanda o zarif et ve o güzel meyve, o yabanî ve paslı ve kesif ve ârızî deri altında siyahlanır, taaffün eder. ... ibadetler taaffün etmek: kokuşmak tabirat-ı Nebeviye ve iıãhıye: Aııah ve Resulünün tabirleri, ifadeleri zarafet: zariflik, ...
Bediüzzaman Said Nursi, 2011
3
Dil kılavuzu - Sayfa 328
koklaçmak koklatmak kokmak" taaffün etmek kokmu?" müleaffin, mütefessih, müntin кокогес koVorecçi kokoroz kokorozlanmok kokot, -tu kokoi kokozlamak kokozlanmak kokozluk kokteyl kokteyl parti koku° bû, bûy, rayiha koku alan0 semmi ...
4
Kamyon: seçme öyküler - Sayfa 65
Onun için hep inkâr etti. İkindiüstü candarmalar mezarlığa gidip köylülerle Mehmet'in ölüsünü mezardan çıkarttılar. Ancak yarım metre kadar toprağın altında olan ceset, şiddetle taaffün ediyordu. Herkes beş on adım geri çekildi. Candarmalar ...
Sabahattin Ali, Sevengül Sönmez, 2008
5
Yeni Türk lûgati - Sayfa 582
[c Pek az miktarda Vermek, kokusunu bile du . yurmamak. Kokmak [f Koku ver. mek,koku neşretmek.Taaffün etmek, bozulnp pis bir koku vermek. [c] Evvelden vukuu hissolunmak. Kokmuş [s] Kötü koku hâsıl etmiş, müteaffin. Kokona [i] Yaşlı rum ...
İbrahim Alâettin Gövsa, 1930
6
Karagöz - 3. cilt - Sayfa 134
... beni salamura mı yapacaklar? HACÍVAT _ Bilâder, bir çocuk doğduğu vakit, taaffün etmesin37 diye, ebe kadın çocuğun kısık yerlerini tuzlar. KARAGÖZ ... sözcüğünün halk ağzında bozulmuş biçimi. 37 Taaffün etmek: kokuşmak, pis kokmak.
7
Türkçenin şikâyeti var: açıklamalı örneklerle yaygın dil ... - Sayfa 342
T tâ (F.i.): Kadar, dek, değin. tâ-be-sabah: sabaha kadar. taaffün (Ar. i. ufûnet'ten. ta'affün): Çürüyüp kokma, pis kokma, kötü koku çıkarma, kokuşma. taaffün etmek: kokuşmak. tâb (F.i. tâb): 1. Güç, kuvvet, takat. bîtap (bî-tâb): bitkin, yorgun, ...
Aydın Sami Güneyçal, 2002
8
Türkçe sorunları kılavuzu - Sayfa 208
... şürekâ şüyu [bulmak] (U uzun) <şüyua<şüyuu t(=ton) ta ki taaccüp [etmek] <taaccübe <taaccübü <taaccüpten taaddüt (Ü uzun) <taaddüde <taaddüdü <taaddütten taaffün [etmek] taahhüt [etmek] <taahhüde <taahhüdü <taahhütten, taahhütlü, ...
9
Türklük üzerine yazılar - Sayfa 173
T Taaddüd-i zevcât: birden çok kadınla evlenme Taaffün etmek: çürüyüp kokmak, kötü koku çıkarmak Taarruzî: saldırmayla ilgili saldırı Taayyün etmek: ortaya çıkmak, belli olmak Tâbi: bağlı Tâbir: deyim Tâbirat: deyimler Tâcil etmek: ...
Ömer Seyfeddin, Muzaffer Uyguner, 1993
10
Atalar sözü - Sayfa 81
Mevki sahibi olmak (205) Yitik : Keskin (yiti, iti) (117) Yitürmek İblağ etmek, iriştirmek, yetirmek (409) Yiymek, yıymak Kokmak, taaffün etmek (19, 20, 240) Yoğrı Tas. çanak (410) Yoğsul Yoksul, fakir (506) Yoğun Kalın, kaba, iriyarı (13, 69, 191, ...
Velet İzbudak, Türk Dil Kurumu, 1936
