Tegesé saka "taşa tutmak" ing bausastra Basa Turki

PANGOCAP SAKA TAŞA TUTMAK ING BASA TURKI

taşa tutmak

APA TEGESÉ TAŞA TUTMAK ING BASA TURKI?

Definisi saka taşa tutmak ing bausastra Basa Turki

kanggo terus watu mbuwang watu ing ndhuwur, kanggo tlatah terus-terusan. / Kanggo entuk entuk tantangan, mulus lan smoothen watu ing bangkekan cepet kanthi cepet kanggo tujuan sanding.

taşa tutmak Üst üste taş atmak,aralıksız taşlamak. / Zımparalamak amacıyla çok hızla dönen bileği taşına hafifçe dokundurmak, pürüzlerini almak, düzgünleştirmek.

PERTALAN SAKA TAŞA TUTMAK

Weruhi pertalan saka taşa tutmak menyang 25 basa nganggo Basa Turki pamertal multi basa kita.

pertalan saka taşa tutmak saka Basa Turki menyang basa liyané kang kasuguhaké ing perangan iki kajupuk saka pertalan statistik otomatis; ing ngendhi inti unit pertalan yaiku tembung «taşa tutmak» ing Basa Turki.

• Pamertal Basa Turki - Basa Cina: 毛皮
• Pamertal Basa Turki - Basa Spanyol: piel
• Pamertal Basa Turki - Basa Inggris: pelt
• Pamertal Basa Turki - Basa India: खाल
• Pamertal Basa Turki - Basa Arab: قذف
• Pamertal Basa Turki - Basa Rusia: шкура
• Pamertal Basa Turki - Basa Portugis: couro
• Pamertal Basa Turki - Basa Bengali: ছোড়া
• Pamertal Basa Turki - Basa Prancis: peau
• Pamertal Basa Turki - Basa Malaysia: melontar
• Pamertal Basa Turki - Basa Jerman: Pelz
• Pamertal Basa Turki - Basa Jepang: 毛皮
• Pamertal Basa Turki - Basa Korea: 던지다
• Pamertal Basa Turki - Basa Jawa: pelt
• Pamertal Basa Turki - Basa Vietnam: chạy lẹ
• Pamertal Basa Turki - Basa Tamil: எறி
• Pamertal Basa Turki - Basa Marathi: फेकून मारणे
• Basa Turki: taşa tutmak
• Pamertal Basa Turki - Basa Italia: pelle
• Pamertal Basa Turki - Basa Polandia: obrzucić
• Pamertal Basa Turki - Basa Ukrania: шкура
• Pamertal Basa Turki - Basa Romawi: piele gelatină
• Pamertal Basa Turki - Basa Yunani: τομάρι
• Pamertal Basa Turki - Basa Afrikaans: pels
• Pamertal Basa Turki - Basa Swedia: fäll
• Pamertal Basa Turki - Basa Norwegia: pelsen

BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «TAŞA TUTMAK»

Temukaké kagunané saka taşa tutmak ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening taşa tutmak lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.

Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM

stone /staun/ verb [T] to kili or hurt someone by throw- ing stones (= small rocks) at them, usually as a punish- ment taşlamak, taş atarak öldürmek/yaralamak, taşa tutmak [often passive] Two men uıere stoned to death by the croıvd. stoned ...

Cambridge University Press, 2009

(Dinler arası müşterek bir söz): Allah bizimle - Sayfa 102

Hazret-i Mûsâ'nın şeriatinde fuhuşta bulunanları taşa tutmak cezası vardı. Suç üstü yakalanan bir kadın için Hazret-i İsâ'nın mütalâası sorulunca (onun üzerine ilk taşı, içinizden günahsız olan atsın!...) demiş (Yuhanna İncili 8/7). Kadını taşa ...

M. Sadettin Evrin, 1961

Türkçede fiillerden türetilmiş isimlerin morfolojik ve ... - Sayfa 96

16. anlam "İçine girmek, girişmek, yapmak: Bir türlü iş tutmuyor"; 24. anlam "Herhangi bir durumda bulundurmak: Evini, üstünü temiz tutar"; 26. anlam "Hedef olarak almak: Taşa tutmak"; 37. anlam "Yapışarak veya sokularak çıkmaz olmak: ...

Güler Mungan, 2002

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 238

Daşlaşmağ' f. 1 - Taş hâline gelmek, taş kesilmek, taş gibi sertleşmek. 2 - mec. Sertleşmek, katılaşmak merhametsiz ':ot- • mak. Daşlaşmag* f. Birbirine taş atmak, fırlatmak, taşa tutmak. s * Daşlatma is. Üzerini taşla örttürme; J taş döşetme.

Seyfettin Altaylı, 1994

Örnekleriyle Türkçe sözlük: S-Z - Sayfa 2935

278 Cocuk o kadar 111211 kosuyor ki. tutmak mümkün degil. 44. ....dan bilmek ... Tasa tutmak. Тора tunnak. 61. Yardimcx ñil olarak kullanihr, birlesìk ñiller ve deyimler yapar. tutmak Min us sen árı'fisen anladum bı'ldüm dime Dut misklnlik 2935.

Nevin Kardaş, 1995

Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ...

TAŞA TUTMAK : Aralıksız taş atmak, taşlamak. TAŞI GEDİĞİNE (YERİNE) KOYMAK : Gerekli bir sözü tam zamanmda ve gerektiğinde ve yeri geldiğinde söylemek suretiyle karşısmdakini susturmak. «Hafif bir tebessümle, küçük bir kahkaha ile ...

Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975

Yeni Türk edebiyatında öykü: Öykücüler ve öykü ... - Sayfa 414

Kardeşi şiirini okuyordu 'Camlarda ölümü taşa tutmak' diyordu. 'Öldüreni taşlamak camlarda / Canalan sessizlığı Camlarda ölümü taşlamış bir elin şimdi kendi eli içinde duruşuna bakıyor. Bu elın bileğinde bir damarın atmadığına artık kimseler ...

Ömer Lekesiz, 2001

Toplu öyküler: v. Yüksek gerilim - Sayfa 315

"Ben camları taşlamadım," demişti o da. "Ben camları taşlamadım!" Sonra, çok sonra, büyük kentteki o küçük odada şarap içerlerken kız kardeşi hiç zorlanmaksızın ayırdediyor. Kardeşi şiirini okuyordu. 'Camlarda ölümü taşa tutmak,' diyordu.

Adalet Ağaoğlu, 2002

Irak Türkleri'nde deyimler ve atasözleri - Sayfa 74

Daşa (taşa) tutmak Üst üste taşlamak Daşlamak (taşlamak) 1 . Pirinç, mercimek ve benzerlerinin taşlarını ayıklamak 2. Söz dokundurmak Dava ahtarmak (kavga aramak) Kavga çıkarmak için bahane aramak Davşan (tavşan) yuhusu (uykusu) ...

İhsan S. Vasfi, 2001

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 344

Taşa tutmak: Bir kimseye / şeye üst üste taş atmak; aralıksız taşlamak, yermek. -\ş bebek: 1) Çok güzel, ama genellikle donuk ve soğuk (kadın). 2) Alçıdan yapılrr.ış oyuncak bebek. Taş çatlasa: Ne yapılırsa yapılsın, ne yapılsa, ne denli ...

Asım Bezirci, 1990

BABAGAN WARTA KANG NGLEBOKAKÉ ARAN «TAŞA TUTMAK»

Weruhi yèn pawarta nasional lan internasional wis ngomongaké lan kepriyé aran taşa tutmak digunakaké ing babagan warta iki.

Duvar yazıları

“İsyan” diye bağırıp AKP binalarını taşa tutmak, işgale yeltenmek, halka önderlik etmek anlamına gelmiyormuş demek ki. Bir arkadaşımın deyimiyle, “Hükümet ... «soL Haber Portalı, Sep 13»