BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «YARMA KÜTÜĞÜ»
Temukaké kagunané saka
yarma kütüğü ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
yarma kütüğü lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Vatan deyip gece gündüz ağlaram - Sayfa 101
Birgünleri, önüne sert bir ceviz kütüğü çıktı. Baltanı götürdü, başladı bir kütüğü yarmağa. Bu kütüğü yaranda birden kulağına ses geldi: "-Oğlan bu kütüğü yarma." Sağa baktı, sola baktı gördü hiç kimse yok. Bir şey başa düşmedi. Yıne başladı ...
İsrafil Abbasof, Muharrem Kasımlı, Habib Hüseyinoğlu Derzinevesi,
1997
2
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 397
... balköpüğü katranköpüğü pekmez köpüğü denizköpüğü vişneçürüğü yarma kütüğü cehennem kütüğü seçmen kütüğü nüfus kütüğü inebolukütüğü tapu kütüğü inebolukütüğü şövalye yüzüğü nişan yüzüğü akü ekü barbekü ülkü çünkü dünkü ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz,
2004
3
Bağlamada düzen ve pozisyon - Sayfa 16
Birincisi teknenin derinliğini kurtaracak kalınlıkta bir ağaç kütüğü tekne formundan sap payı bırakılacak şekilde kesilir. Bu kütük bağlama teknesi biçimine getirilir. İçi özel aletlerle oyularak tekne yapılmış olur. İkincisi yarma teknedir. Daha çok ...
4
Türkiye Türkcesindeki Türkc̦e sözcüklerin köken bilgisi ... - Sayfa 1078
kütük' < yor- 'yarmak, parçalamak' (DLT) +-(l)l-(l)k yarük3 (hlk.) 'Çocuk önlügü' < ОТ. yar 'salya' (DLT)+M yarma ' 1 .Yarmak isi; 2. engebeli bir yerde, bir yolu geçirmek için açilmis yer; 3. kolay yantan ve çekirdeginden aynlan; 4. iri, ge- lisigüzel ...
5
Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 417
ECUİSSage (ku-i-saje) n.m. Ağaç kütüğünü yarma, kütük yarma. ECUİSSer v.a. Bir ağacı yıkıp kütüğünü yarmak. ECUİer (le) v.a. Ayakkabıcın ökçesini bozmak, ökçe biçimini bozmak. ECIimage n.m. Köpürme, köpürüş. Ecumant,e adj. Köpüren ...
Reşat Nuri Güntekin, Ali Süha Delilbaşı, Nurullah Ataç,
1935
6
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 368
KAMA, crm. khama (çivi, kütük yarma aracı)dan kama» Anadolu Türkçesinde belbıçağı dendiği gibi kama da denir, anlamı yörelere göre değişir (odun yarma çivisi, kütük yarma aracı bg.), genellikle belde taşman, enli ağızlı büyük bıçak.
İsmet Zeki Eyuboğlu,
1991
7
Kütük: dram, 3 perde - Sayfa 4
Her cemíyette; her `ma§er tìpinde onun bünyesme uygun mlîesseselerle bu mîiesseselerin yarma, zamana dů'§en ve akseden Мед! gò`rù'nû`$leri vardlr, Normâl adam, her ikisìni de duymlya, yaçama§a gůcú' yeten adam _ demektír. Halbuki ...
Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu,
1946
8
Doğu Anadolu Osmanlıcası: etimolojik sözlük denemesi - Sayfa 510
548) <Tü. yar- fiilinden [yar-ma]. yarme1 = Yarma, yol insaatinda küçük tepeleri düzeltme isi (Kocaköy) ~ yarmi (Bingöl Zaza Türkçesi) ~ TT. yarma - Yarmak isi (BTS. 1240 a) <Tü. yar- fiilinden [yar-ma/mi]. yarme2 = Kütük (Kocaköy, Keban) krs.
9
Karadeniz: ansiklopedik sözlük - 2. cilt - Sayfa 1172
Kütük veya hartomadan uzunlamasına ayrılmış parça (Trabzon), MS 230, GK 592 (Torul), G 183; yarmanca "Sıra odun- ... Yarma adı verilen iri öğütülmüş mısır parçalarının tereyağı ve su ile pişirilmesi ile elde edilen yemek (Trabzon), AKÇ 277 ...
10
Âdetler inançlar ve Türklerin soy kütüğü meselesi - Sayfa 141
Cercer cecim Çeşitli renkte ipliklerle evde dokunan bir tür kilim cüce Civciv çala Çukur çapmak Satır, balta, keser vs. ile parçalamak, yarmak çay Küçük dere çepiç Bir yıllık keçi yavrusu çerşov Eskiden kadınların başlarına örttükleri, arka etek ...
Kadir İbrahimoğlu Kadirzade, Ahmet Doğan,
2005