터키어에서 AFSUNLU 의 뜻은 무엇인가요?
터키어 사전에서 «afsunlu» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
터키어 사전에서 afsunlu 의 정의
마술, 마법, 퍼지. afsunlu Büyülü, sihirli, füsunkâr.
터키어 사전에서 «afsunlu» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
«AFSUNLU» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
afsunlu 의 용법을 확인하세요.
afsunlu 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Langenscheidt Pocket Turkish Dictionary: Turkish-English, ... - Sayfa 27
afsunlu. adim 1. step; 2. pace; 3. //£. step;.... step by step; ~ atmakfig. to begin, to make progress; ~ ba$inda at every step. adimlamak 1. to pace; 2. to measure by pacing. adi [ ] 1. customary, usual, everyday; 2. ordinary, common; 3. vulgar, base ...
2
Yağmur duası kitabı - Sayfa 669
gömlek üzerinde, kişiyi çeşitli tehlikelerden koruduğuna inanılan âyet-i kerîme ve duaların yazılı olduğu bir giysi olarak kültürel geleneklerimizden birini ifade etmektedir. Dolayısıyla, şaire dünyaya geldikten sonra afsunlu gömlek ...
3
M. Abduh, Reşid Rızâ ve ictihâd: iki ünlü reformcunun ... - Sayfa 115
Hastalıklarm sebebi de cinler olduğu için hasta olana mutlaka afsun okunurdu. Çünkü tılsım yapmak, muskaya i'tikâd etmek Kildânî dîninin tabî'i vasıflarmdan biri idi. Tılsım yapmak için ya bir kumaş parçasma bir afsun yazılır veya kıymetli bir ...
Ali Bayram, M. Sadi Çögenli, 2008
4
Sayı 5 - Rıhtım Dergisi:
Afsunlu bakışlara sözüm yok Onlar dursun oldukları yerde Kaybolup gidersem günün birinde Münker-Nekir'e gözlerini anlatırım Deli deyip Araf'a yollanırım. Yetkili bir abiye sorulursa adım Ağlar Hüdhüd kuşu. Süleyman Peygambere haber ...
Elçin Ceylan, Elif Alper, Ferhat Nehir, 2014
Sevgilisi Orta Mektebe gidiyordu ve son sınıf öğrencisiydi. Fakat kendisi okul yüzü görmemişti. Başkan adayı bir babanın kızı da doğuştan afsunluydu; afsunlu olanlara okulda neydi ki? Sevgilisinin renkli kâğıtlara yazarak verdiği mektupları ...
6
Diken Üstünde - Sayfa 17
melankolik gözlerinden, sıkça afsunlu bir tebessümün süslediği o güzel yüzünden başka hiçbir yere bakamadığından olacak, Lena'nın parmağındaki nikah yüzüğünü ve onun evli bir kadın olduğunu da fark edememişti. Masadan kalkarlarken ...
7
Eski Türk dînî tarihi - Sayfa 213
Çağdaş Müslümanların «cahil halk tabakası içinde faaliyette bulunan afsuncu, muskacı, dolandırıcıların ellerinde en eski Babil ve Mısır müşriklerinin ve eski Türk budist ve şamanistlerinin kullandıkları put, afsun ve tılsımlardan hiç farkı olmı- ...
8
Poems in a Time of Degeneration, Odes in a Time of Collapse
Afeti,afsunlu, Kösem, of Mediterranean motion, Mahpehker, her nickname forthe moon's shape. Let her only inthe Ghazal, in a Persiancourtly langue, be evoked inrhyming couplets toa refrain, as verbal gauze applied to the wound, to the ...
9
Türkisch-deutsches Wörterbuch - Sayfa 14
(ver-)zaubern, (ver-)hexen 2. fig. bezaubern, verführen afsunlu (wie) verzaubert, verhext afsunname [ ] Zauber-, Beschwörungs-buch n Af§ar 1. Name e— s Turkmenenstammes, der spez. in Nordpersien und Südanatolien stärker verbreitet ist ...
10
Fjalor shqip-turqisht, turqisht-shqip - Sayfa 158
... -a disis büyü, büyücülük, sihir, afsun, füsun magjik, -e j/büyüleyici, sihirli, afsunlu mahi, -a disis saka mahis fl sinirlendirmek, öfkelen- dirmek, kizdirmak mahisem fl sakalasmak, alay etmek mahnur, ¡j/'mahmur mahnit (mahnis) //hayret etmek, ...
