«AĞLANMAK» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
ağlanmak 의 용법을 확인하세요.
ağlanmak 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Polatlı Kırım Türkçesi ağzı - Sayfa 186
... (8-163) bırakmak, göndermek. ciber- (31-11) bırakmak, göndermek. c.ğ- (2-182) . yıkmak. cığıl- (2-182) yıkılmak. cda- (8-39) ağlamak. edan (13-47) : yılan. edan- (25-36) : ağlanmak. cdaş- (32-19) ağlaşmak. cılğa (3-14) : dere, küçük akar su, ...
2
Yolumuzu Aydınlatan Işık:
Ağlanan. Mektup. Henüz Üstad'ın hizmetine girmemiştim. Bir gün Üstad'a gözyaşları içinde bir mektup yazmıştım: “Üstad'ım, kümesdeolsa,senin yanında olmayı istiyorum!” dedim. Üstad'ın yanına vardığımda ağabeyler, o mektubu okuyunca, ...
3
Yeni Argo Sözlüğü: - Sayfa 217
1. hiçbir iş yapmadan boş vakit geçirmek 2. yan gelip yatmak, sırtüstü yatıp ağlanmak sen jojo a. • sen jozefli, saint joseph liseli öğrenci sen kiminle dans ediyorsun? bkz. • kiminle dans ediyorsun? sepet a. far. • 1. akıl, kafa, zeka 2. kovma, atma ...
4
Yazılar - 16. cilt - Sayfa 200
Ağlanacak Yer Sözüm kısadır. Sekiz on satır ya sürer, ya sürmez. Dün "Yerli Mallar Pazarı"nın Beyoğlu bölümüne gittim. Çorap alacağım. Vakit akşamın geç bir saati. İçerde satıcılardan başka kimsecikler yok. Çorap satılan yere yaklaştım.
Nâzım Hikmet, Güven Turan, 2002
5
Zavalli c̣ocuk. Üc̣ fasildan ibaret tiyatro oyunu - Sayfa 44
Oyuna ağlanır mı? — Aman birader yüreğim parça parça oldu. Pek müessir yazılmış. — Hacivat budalalık lâzım değil. Sen ihtiyarladıkça acayip acayip haller peydan ediyorsun. Ben öyle ağlıyacak çocuk, oyun işitmedim. Ne, nasıl olmuş naklet ...
6
Türk Edebiyatı - 415-418. sayılar - Sayfa 71
Buna ağlanmaz, ağlanır mı?" Ağlandı, ama bir tek yakınlarım değildi ağlayan, ruhum da ağladı. Unutulurum korkusuydu belki ağlatan, daha henüz yapacak bir şeylerimin olup onların yanm kalacak olmasıydı belki beni hüzne çağıran, ...
7
19. yüzyılda İzmir'de yaşam - Sayfa 163
Kurban için bağınldı, ağlandı. Oysa aslında, kurbanlardan çok, bu bilinçsizliğe ve Rum fanatizmine ağlanması gerekirdi. Rum papazlarının bu cahilce tutumunun, özellikle Rum Ortadoks dininin bu şekilde uygulanmasının ve buna inananlann ...
8
Dergisi - 23-24. ciltler - Sayfa 179
Bir başka Babil mektubunda (EA 11,5): "Babanın karısına ağlandı" diye bir kıraliçenin ölümünden bahsedilir. Eğer bu ölen kıraliçe, IV. Ameno- fisin annesi Teje olsaydı, Babil kıralı "annene ağlandı" derdi. Ölen kıraliçenin Babille ilgisi ...
Ankara Üniversitesi. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 1965
9
Her yönülyle Atatürk - Sayfa 249
Muhakak ki Türk tarihinde kaybedilmiş büyük adamlar için gözyaşları dökülmüştür. Fakat zannediyorum ki, hiç kimsenin arkasından bu kadar umumî bir şekilde ağlanmış, bu kadar büyük matem tutulmuş olsun. Tasavvur etmeli ki ona ağlamak, ...
10
Risale Okumaları: Büyük Buluşmalar:
Hemde, onlarınbir sonraki gününü yahut gelecekyılını değil; ellisene sonrasını, dahası asıl akıbet olan ölümden sonrakihallerini. Zahire bakılsa,haline ağlanacak kişi odur, zirayaşlı haliyle soğukbirhapishane hücresindeidamı arzulanan bir ...
«AĞLANMAK» 단어를 포함하는 뉴스 기사
다음 뉴스 기사의 맥락에서 국내 및 국제 언론이 말하는 내용 및
ağlanmak 단어를 사용하는 방법을 알아보세요.
M. Serdar ÖMEROĞULLARI
diye ağlanmak yerine bugün hakim olduğunuz pazardaki yerinizi perçinleyin ve “Bursa'nın kralı benim” demek için marka yatırımınızı bugünden yapın. Zira artık ... «Haberin Adresi, 10월 15»
Hayri Balta Sonsuzluğa Uğurlandı
Ardından ağlanmak bizlere de nasip olsa keşke. Ben bu yazıyı yazarken Hamdoş aradı telefonla. Ağlıyordu. Diş Doktoru Mehmet Göksel de, Araştırmacı yazar ... «Gaziantephaberler.com, 9월 15»
SÖZ GÜMÜŞSE KÜFÜR ALTINDIR
Biri sevgilisini ya da eşini şikayet edip, ağlanıp, hatta sövdükten sonra gidip kollarına atılıyorsa o kişi de normal değildir. Tepki vermek gerekir. Lakin ağlanmak ... «Ekspres Gazetesi, 8월 15»
İstanbul 'Taken' filmine uğurlu geldi
Dekolte giyen tecavüzü hakeder diyeni alkışlamayı bilip, Atatürk'e sövüp ama bizim ülkede bu kadar çarşaflı yok ki diye ağlanmak saçmalıktan ibaret. «Mynet Haber, 10월 12»
Kadıköy'de vahşi cinayet
... tarafta ,asıl yaşamın diyalektiği ,yaşamak ,acınmak ,acımak için bile ağlama ,ağlanmak için bile yaşamak gerekiyordu,ölüler acıyamazdı, acınmazdı, ağlamazdı ... «Radikal, 7월 10»
