터키어 사전에서 "ağzını bıçak açmamak" 뜻

터키어 에서 AĞZINI BIÇAK AÇMAMAK 의 발음

ağzını bıçak açmamak

터키어에서 AĞZINI BIÇAK AÇMAMAK 의 뜻은 무엇인가요?

터키어 사전에서 ağzını bıçak açmamak 의 정의

칼에 입을 대지 마십시오. 미안하다고 말할 수있는 위치에 있지 마십시오.

ağzını bıçak açmamak Üzüntüsünden söz söyleyecek durumda olmamak.

AĞZINI BIÇAK AÇMAMAK 의 번역

터키어 다중 언어 번역기 를 사용해 ağzını bıçak açmamak 의 25개국어 번역을 확인해보세요

자동 통계기반 번역을 통해 터키어 에서 이 항목에 표시된 다른 언어로 ağzını bıçak açmamak 번역 이 이루어집니다. 이 항목의 기본적인 번역 단위는 터키어 단어 «ağzını bıçak açmamak» 입니다.

• 터키어 - 중국어 번역기: 刀切开他的嘴
• 터키어 - 스페인어 번역기: cuchillo para abrir la boca
• 터키어 - 영어 번역기: knife to open his mouth
• 터키어 - 힌디어 번역기: उसके मुंह खोलने के लिए चाकू
• 터키어 - 아랍어 번역기: سكين لفتح فمه
• 터키어 - 러시아어 번역기: нож, чтобы открыть рот
• 터키어 - 포르투갈어 번역기: faca para abrir a boca
• 터키어 - 벵골어 번역기: তার মুখ খোলার ছুরি
• 터키어 - 프랑스어 번역기: couteau pour ouvrir la bouche
• 터키어 - 말레이어 번역기: pisau untuk membuka mulutnya
• 터키어 - 독일어 번역기: Messer, um seinen Mund zu öffnen
• 터키어 - 일본어 번역기: 彼の口を開くためのナイフ
• 터키어 - 한국어 번역기: 그의 입을 엽니 다 칼
• 터키어 - 자바어 번역기: piso kanggo mbukak tutuk
• 터키어 - 베트남어 번역기: con dao để mở miệng
• 터키어 - 타밀어 번역기: அவரது வாயில் திறக்க கத்தி
• 터키어 - 마라티어 번역기: त्याचे तोंड उघडा चाकू
• 터키어: ağzını bıçak açmamak
• 터키어 - 이탈리아어 번역기: coltello per aprire la bocca
• 터키어 - 폴란드어 번역기: Nóż otworzyć usta
• 터키어 - 우크라이나어 번역기: ніж, щоб відкрити рот
• 터키어 - 루마니아어 번역기: cuțit pentru a deschide gura
• 터키어 - 그리스어 번역기: μαχαίρι για να ανοίξει το στόμα του
• 터키어 - 아프리칸스어 번역기: mes om sy mond oop te maak
• 터키어 - 스웨덴어 번역기: kniv för att öppna munnen
• 터키어 - 노르웨이어 번역기: kniv til å åpne munnen

«AĞZINI BIÇAK AÇMAMAK» 관련 터키어 책

다음 도서 목록 항목에서 ağzını bıçak açmamak 의 용법을 확인하세요. ağzını bıçak açmamak 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.

Açıklamalı Deyimler Sözlüğü:

ağzından düşürmemek Bir şeyden sürekli bahsetmek, sürekli bir şeyi tekrarlamak. ... öğrenmeye çalışmak. ağzını bıçak açmamak Üzüntüden veya kırgınlıktan dolayı hiç konuşmamak. ağzınıhayra açmak İyi, güzel ya da istenen şeyi söylemek, ...

Rahime Sönmez, 2013

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 34

ağız (II) 34 duşuna konu olmak, ağzına sıçmak 1) (birini) çok kötü bir duruma sokmak, ör. ... Onca şeye karşı hiç ağzını açmadı, ağzını aramak » ağız aramak, ağzını bıçak açmamak çok ağızdan üzüntülü olmak, üzüntüsünden söz söyleyemez ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Balkan:

Dünürü, Hocanın ağzını aramak için: – Huzuraçıkmışsınız efendim, Zatı Şahaneleri nasıllar? Görüşme imkânı bulabildiniz mi, dedi. Dönüş yolu boyunca Hocanın ağzını bıçak açmamış, bir tek kelam etmemiş, damadı da korkuve heyecandan, ...

Halide ALPTEKİN, 2014

Türkiye Türkçesi ad işletimi (biçim bilgisi) - Sayfa 459

A: ağzını aramak / ağzını bıçak açmamak / ağzını kiraya vermek / ağzını mühürlemek / ağzını toplamak / ağzının payını vermek / aklını çelmek / aklını okumak / aklını peynir ekmekle yemek / arayı açmak / arayı soğutmak / arayı yapmak / ayvayı ...

Kerime Üstünova, 2008

Erenköyde Duvarlar Bir Anlatı: - Sayfa 26

Gittiği evde, günlerce ağzını bıçak açmamış, alışmakta onca zorluk çektiği yer onun yuvası olmuş durumda iken ayrılmak acı vermişti kızcağıza. Kendisini konuk eden ailenin ihtimamı sayesinde kısa zamanda iyileşmiş, hastalığı yendiğini ...

Dilek Kent, 2011

Memleketin Develi - Sayfa 143

AĞZINI AYIRMAK : Yolda yürürken aptal aptal sağa sola bakınma halinde söylenen bir deyimdir. AĞZINI BIÇAK AÇMAMAK : Bir şeye sıkılıp, son derece müteessir olmıya, «ağzını bıçak açmıyor» denir. AĞZINI DAĞITMAK : Daima kötü söz ...

Ahmet Gürlek, 1975

Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 173

Dünya başına* zindan kesilmek • Çenesini* bıçak açmamak (Oğlunu kaybeden zavallı babanın ağzını bıçak açmıyor) • Kan ağlamak [Bir â- fetten, bir sıkıntıdan büyük üzüntü duymak] (Anarşi millete kan ağlat- mıştı) • Kan kussa kızılcık şerbeti ...

Nejat Muallimoğlu, 1983

Örnekleriyle Cumhuriyet şiirinde deyimler - Sayfa 17

Sedat Umran Ağzından kaçırmak: Söylemek istemediği şeyi farkında olmadan bildirivermek. Sağ omuzumu, dikili duran ... Ziya Osman Saba Ağzını bıçak açmamak: Üzüntüsünden söz söyleyecek durumda olmamak. Öyle bir efkâr basar ki ...

M. Ali Tanyeri, 2006

Alpdoğan:

Haftalardır ağzını bıçak açmamış, bulanık bakışları düzelmemişti. Dehlizden çıktıklarından beri çok tuhaf davranıyordu. Eğri Emine kocasını kaçamak ve endişeli bakışlarla kontrol ediyor, delirip delirmediğine kanaatgetirmeye çalışıyordu.

Zeynep KAYADELEN, 2014

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 25

Ağzını açmamak: Konuşmamak, hiçbir şey söylememek, ses çıkarmamak. Ağzını aramak / yoklamak: Karşısındakini konuşturarak belli bir konudaki düşüncesini öğrenmeye çalışmak. Ağzını bıçak açmamak: Üzüntüsünden ya da başka bir ...

Asım Bezirci, 1990