«ALÂMINÜT YEMEK» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
alâminüt yemek 의 용법을 확인하세요.
alâminüt yemek 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Türkiye Türkçesinde niteleme sıfatları: örnekli niteleme ... - Sayfa 146
... yemeği çekti H.EAdıvar alaca İhtiyar söğüt alaca gölgelerini sudaki aksine karıştırıyor, etrafındaki nihayetsiz tarlalar, ... a la minüt Alaminüt fotoğraf; Alaminüt yemek alaturka Alaturka müzik; Alaturka saat; Alaturka tuvalet; Alaturka yemek; ...
2
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 233
... evlek divlek leylek karaleylek izlek güzlek emek artık emek temek yemek seçmeli yemek hazır yemek alâminüt yemek seçmesiz yemek başyemek mercimek sarımercimek çimek ekmek vişneli ekmek tahinli ekmek etli ekmek taş ekmek 233.
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
3
İstanbul'un tadı tuzu: saray sofralarından sokak yemeklerine - Sayfa 150
Zeytinyağı ile pişen yemekler, kızartmalar ağır oluyormuş, "mısır, ayçiçeği yağı kullanmak lazım," diyordu doktorlar ve ... Gazetelerde, kadın dergilerinde, kitaplarda "alaminüt", pratik yemek tarifleri çıkıyordu, hem de çoğu alafranga: baton ...
4
Türkçedeki yabancı sözcükler sözlüğü - Sayfa 27
akustik alaminüt dünyaya yayılan, vücudun belli noktalarına altın iğneler batırma biçiminde yapılan bir sağaltım, iğne ile sağaltım. akustik a ... Fr. 1 bir aşevinde, yemek listesinden isteğe göre ısmarlanan ve parası ayrı ayrı hesaplanan (yemek).
5
Kafkasya Hatralar - Sayfa 74
Yemeğe kalmak istemediğimizi, yolumuza devam etmek istediğimizi söylediğimizden, onlar da alaminüt bir Dağlı yemeği hazırladılar. Yoksa kalmış olsaydık, muhakkak bir koyun keserler ve bizi ağırlarlardı. Bu yemek olayı aramızda epeyce ...
Mustafa Butbay, Ahmet Cevdet Canbulat, 1990
6
Kodaman: Roman - Sayfa 131
Orada, Madam Lambonun bizzat pişirdiği omlet, tereyağlı makarna, sahanda yumurta, kaymaklı cılbır, sütlü çikolata nevinden alaminüt yemekler, en müşkül- pesend damakların haz ile tattığı şeylerdi. Sütcü Lambo, kıranta bir Bulgardı. Daima ...
7
Beyaz Köṣktekiler - Sayfa 136
O halde, ben birazdan gidip telefon ederim, Öğle yemeği için da öteberi alır, gelirim. Burada alaminüt bir şeyler hazırlarız. Genç kız sofrayı kaldırmak için fincanları topluyordu. Nebil bey : — Bırak, dedi; kapıcının karısını çağıracağım. Sen hiç bir ...
8
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 49
Fr. 1 bir aşevinde, yemek listesinden isteğe göre ısmarlanan ve parası ayn ayn hesaplanan (yemek). 2 be. yemek listesinden yemek seçerek, alakasız [ala:kasız] s. Ar. T. »▻ ilgisiz ... 2 mec. ayına özellik, ayırıcı nitelik, alaminüt, -tü s. ve be ...
9
Batı uygarlığı ve biz - Sayfa 158
Bazılarında alaminüt yemekler bile bulabilirsiniz. Her kahvenin bir tarafında da yüksekçe bir tezgâh vardır. Acele işi olanlar, tezgâh başından hoşlananlar orada çakıştırırlar. Kahvede erkekler hizmet eder, lokantalarda da daha çok kadınlar.
Nurettin Şazi Kösemihal, 1968
10
Sarat ve düsünce - Sayfa 91
Bazılarında alaminüt yemekler bile bulabilirsiniz. Her kahvenin bir tarafında da yüksekçe bir tezgâh vardır. Acele işi olanlar, tezgâh başından hoşlananlar orada çakıştırırlar. Kahvede erkekler hizmet eder, lokantalarda da daha çok kadınlar.
Nurettin Şazi Kösemihal, 1967
