터키어에서 BIR PARALIK ETMEK 의 뜻은 무엇인가요?
터키어 사전에서 «bir paralık etmek» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
터키어 사전에서 bir paralık etmek 의 정의
수치스럽고 쓸모없는 상황을 수치스럽게 생각합니다. bir paralık etmek Çok utanacak, işe yaramaz bir duruma düşürmek.
터키어 사전에서 «bir paralık etmek» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
«BIR PARALIK ETMEK» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
bir paralık etmek 의 용법을 확인하세요.
bir paralık etmek 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
"Başvurmamak için bir an kararsızlığa kapılacağı oyun yoktur onun. Her şey beklenir ondan. Doğum yapacak. Gebeliğin verdiği rahatsızlık olsa gerek. Ama amaçları nedir acaba? Çocuğu benim üzerime yazdırıp onurumu bir paralık etmek, ...
Lev Nikolayeviç Tolstoy, 2015
2
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 77
Bir nalına, bir mıhına: Bir bundan, bir ondan yana çıkma. Bak. Hem nalına, hem mıhına. Bir o yana, bir bu yana: Bir oraya, bir buraya. Birçok yerlere. Çeşitli yönlere. Rasgele. Bir paralık etmek: Utanılacak bir duruma düşürmek. Rezil etmek.
3
Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi
abıkövser: Hayat suyu, hayat iksiri. abınıtabını almak: Bir işe alışmak, ısınmak ya da bir işin yolunu yordamını ... Şerefini iki paralık etmek,birinin şerefini düşürmek, otoritesini sarsmak. abraydan salmak: Şerefini iki paralık etmek, birinin şerefini ...
Mehmet Kara, Mehmet Nebioğlu, Cihan Dinar, 2014
4
Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ... - Sayfa 92
BİR PARALIK ETMEK : Kepaze etmek. «O günkü hareketlerinle ailemizin şerefini bir paralık ettiğini unuttun mu?» BİR PARMAK BAL OLMAK : Elin ağzmda dedikodu konusu olmak. BİR PİRE İÇİN BİR YORGAN YAKAR : Küçük bir fenalığın ...
Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975
“Benim senin namusuna, iffetine el atma gibi bir niyetim yok. Sadece, ohain kocanınaile şerefini beş paralık etmek için seni alıp getirdim. Ömrün boyunca dasana dokunmadan burada tutacağım.” “Bu kadar kine, gareze gerek yoktu.
6
Türkçeʾde Eş ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü - Sayfa 277
bfflcin birlik olmok -birlesmek birlikte -birlikte blr lokma ekmege muhtaç olmak -sürünmek bir nebze -az bir nice -bol bir olmak -birlesmek bir örnek -oyni bir paralik etmek -rezil etmek bir paralik olmak -rezil olmaik blr parça -az bir pul etmez ...
Ülkü Yalım, Özcan Yalım, 1983
7
KARAKTER VE DAVRANIŞLARDA DİKKAT EDİLECEKLER: Çocuklara ...
Ona dedim ki, “Hâtem-i Tâî, hediyelerle beraber bir ziyafet veriyor. Sen de ... kırk paralık bir mes'eleden, iktisad için ve ticaretin medârı olan emniyet ve istikameti muhafaza için şiddetli münakaşa etmiş. ... Uzaktan bakan o sahabe merak etti.
8
İngilizce-Türkçe çağdaş iş dünyası sözlüğü - 2. cilt - Sayfa 782
s - birinin itibannı beş paralık etmek; stainless - lekesiz bir itibar. REPUTE / n / ad. şan, şöhret, itibar. to be in bad - kötü şöhretli olmak; to be held in high - ıtiban yüksek olmak by com- mon ~ genet kanaate göre; of good - iyi namlı / şöhretli; ...
Ender Gürol, Ali Kılıçlıoğlu, 1994
9
Ben de Halimce Bedreddinem
Ve işte bir kez daha, sarayın kabul salonunun soğuk, mermer taşları üstünde dikiliyordu Bedreddin. ... çok iyi bilen bir kişi olarak, insanları adetlerimizi, törelerimizi değiştirmeye çağırmakla ilmiye sınıfını bir paralık ettiğini bilmez misin?
10
Kadınlar tekkesi; roman - Sayfa 168
Evvelâ Rus papazı cahil bir köylü idi, bizimki ulemadan sayılır; ayrıca iyi bir aile çocuğudur. Haysiyetlerini bir paralık etmek suretiyle Rasputin, köylünün aristokraside!* hıncını almıştır. Sonra politikaya karıştı, Alman taraftarlığı etti, kilisenin ...
