«ÇARŞAFLAMAK» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
çarşaflamak 의 용법을 확인하세요.
çarşaflamak 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Yeni Argo Sözlüğü: - Sayfa 72
başaramamak, üstesinden gelememek- iyi bir iş tutturdular ama sonunda çarşafa dolaştılar. çarşaflamak- çarşafa dolamak • 1. becerememek, kötü yola düşmek üstesinden gelememek - taşımacılığı da çarşafa doladılar 2. mahvolmak, yok ...
2
Anadilimizin söz denizinde: sözcükler, ikilemeler, ... - Sayfa 71
... Samsun, D. S. II), bürüklemek 'çarşaflamak' (Amasya, a.y.), bürüklenmek 'baş örtüsü örtmek' (Amasya, Tokat, Sivas, Samsun, Ş.Urfa, a.y.), bürüm 'giyim eşyası' (Isparta, a.y.), bürüm bürüm 'sıkıca örtünme' (Amasya, a.y.) gibi türevlerin ...
3
Resmi yazışma kuralları, noktalama işaretleri ve yazım ... - Sayfa 139
çarpanba- lığı,-nı çarpı çarpıcı çarpık çarpık çurpuk çarpılan çarpılış çarpılmak çarpım çarpınmak çarpıntı çarpışma çarpışmak çarpıştırmak çarpıtmak çarpmak çarptırmak çarşaf çarşaflamak çarşamba Çarşamba çarşı çarşı ağası Çarşıbaşı çat,-tı ...
4
Harfi harfine - Sayfa 76
pul, çaput, çaresiz, çarliston marka, çarnaçar, çar- panbalığı, çarpık çurpuk, çarpılmak, çarpmak, çarşaflamak, çatal atmak, çatık, çatır çatır, çatırdamak, çatışmak, çatlak, çavuşu tokatlamak, çaylak, çekingen, çekişmek, çelişki, çelme, ...
5
Türkçeʾde kelime yapma yolları - Sayfa 130
25 — Sıvamak veya üzerine bir şey çekmek — kalaylamak, kireçlemek, çarşaflamak. 26 — Sürmek 27 — Göstermek 28 — Beklemek — keselemek, sabunlamak, boyamak. — saylamak (=hürmet göstermek). — yıllamak: «yıllamış kereste » Bu ...
6
Belleten - 212-213. sayılar - Sayfa 536
... Çatal Çatkam Çatvam Çauş Çauş(in) Çay Ç»ye Çapraz Çardak Çankçı Çark Çarkçı Çarpı (Tebeşir veya boya ile işaretlemek) Çarşaf Çarşafosam : Çarşaflamak Çarşı Çat pat Çatal Vurmak Anlamak, kavramak Çavuş üzümü Çavuş Çay Çare ...
7
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 239
0 çarşaf gibi (göl, deniz için) durgun, kıpırtısız, dümdüz, çarşaf kadar (boyutları küçük olması gereken şeyler için) pek geniş, pek büyük, çarşaflamak (-iftar. T. 1 yatak, yorgan gibi şeyleri çarşaf1 ile kaplamak. 2 (nsz) arg. üstesinden gelememek, ...
8
'Baba'sının kızı - Sayfa 204
Halk arasında sık sık kullanılan bir sözcük son günlere uygun: İşler kötüye gidince 'çarşaflamak' deyimi kullanılmaz mı? Türkiye'de işler tam anlamıyla 'çarşaf lamıştı.' Her kafadan bir ses, daha doğrusu her kafadan PKK terörünü önleyecek ...
9
Doğu Rodop türk ağızlarının sözlüğü: turc-français - Sayfa 205
... //blan- clıir â la clıaux, chauler; su — su kazanını ateşe koymak // mettre le clıaudron d'eau sur le feu; yo'rğana ça'rşaıv - yorgan çarşaflamak // coudre le drap de couverture sur la couverture; yemak — yemek pişirmek // cuisiner. "hurdolayı zf.
Mefküre Riza Mollova, 2003
10
Mizandaki Bursa - Sayfa 38
Böylesi bir taktiğe, çarşaf vere vere "çarşaflamak" denir düpedüz... İşin latife kısmı bir yana yerel basında tirajlar pek düşük. Düşünelim ki 1977' de nüfusu üç yüz bin olan il merkezinde Bursa Hakimiyet sekiz bin satıyordu. Aradan tam yirmi yıl ...
