«ÇATIRTILI» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
çatırtılı 의 용법을 확인하세요.
çatırtılı 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Türkiye Türkçesinde niteleme sıfatları: örnekli niteleme ... - Sayfa 182
188 çatılı Çatılı yapı çatısız çatırtılı Çatırtılı, dumanı fena halde kıvılcım üreten vahşî bir yangın E.E.Talu çatışık Bir soru üzerine bir sürü çatışık düşünceler ileri sürüldü çatkılı çatkın Şimdi elinizde, çatkın yüzünüzden acı sözünüzden daha kuvvetli ...
Görürsünüz... Sonuç dediğince şaşırtıcı oldu. Hem beklenilmeyen, anlaşılmayacak çabuklukla. Fişi takar takmaz ıslıklı, çatırtılı bir ses işittim önce, arkasından Asım diz üstü çöküverdi. Koşuştuk. Yüzündeki küfsarılığıhâlâ gözümün önünde.
3
Ve Durgun Akardı Don - 3
Sonunda bir rüzgâr çıkacak, kavakların alnını yere değdirecek, kuru, çatırtılı bir gök gürültüsüyle baskın verip Don'un öte yanındaki ak ormanı paralayıp yırtacak, kireçli yamaçlardan üstü yosun bağlamış taşları sıçratarak fırtınanın kahredici ...
Bütün bunların ötesinde bu rezil adamın ayağına gitmeyebilir, bana doğru uzattığı titrek kolları büküp çatırtılı seslerle kırabilirdim. Mümkünü yoktu. Ağır dudaklarından çıkan sesini duyar duymaz tüm kaslarım çözülüyordu. Ona boyun eğiyordum ...
Çevrelerine bakınıp kendilerine sınırlan katılaşmışlardı ki, Kid kesip parçalarken çatırtılı sesler çizilmiş, son parseli gösterecek kazıklan araştırdılar. İlk çıkardılar. Kızılderili şosetleriyle altındaki kalın yün kazığı keşfeden tezcanh ve atak Joy oldu.
6
Vahşetin Çağrısı: Beyazdiş
Eşinin tekrarlayan başarısızlıkları keyfini kaçırmıştı besbelli; bukez omuhteşem bir sıçrayışla yükseldi.Dişleri tavşanın üstüne kapandı vetavşanıda kendisiyle birlikte yeredoğru çekmeye başladı. Ama tam o anda yan tarafta çatırtılı bir hareket ...
7
Sükûtun Çığlıkları (Çağ ve Nesil-9):
deyip üstüne taşlar koydular, Bir yiğit vardı; gömdüler şu karşı bayıra. Yiğidim, hele anlatıverolup biteni! Sen dertli, vatan dertli, oturup ağlayalım... Ağlayıp da sinelerimizi dağlayalım, Yiğidim, heleanlatıver olup biteni. .............. İradelerde çatırtı ...
Koluma birtakım... bir çatırtı geliyor birden... pamuklu bezler sarılmış ben uykudayken. Yumuşak. Kan lekeleri görüyorum pamukta, parmaklarım karıncalanıyor. Kavanoz parçalanıp koluma girmiş; sonra çıkarılmış tabii, doktor tarafından.
9
Kadınlar İçin Söylenmiştir
Gülo, Dersimli morsaçları belinde, Dersim'den cayamıyor ama Dersim denince bir kemik çatırtısı, ve birçavuş düşüyor aklına. Buyüzden sığınmacı, buyüzden kampta. Gülo'nun bebeğinin babası, kilometreler aşardı ikiçift söz için, kilometreler ...
Gülsüm Cengiz Akyüz, 2015
Birden küçük sıçanın olduğu lavabodan bir çatırtı duydu. Ardından birkaç çatırtı daha... Etrafa küçük parçalar sıçradığını gördü. Aniden bir parçanın yaralı olan kolunun üstüne düştüğünü gördü. Yara ile temas etmişti. Ani bir yanma hissetti.
«ÇATIRTILI» 단어를 포함하는 뉴스 기사
다음 뉴스 기사의 맥락에서 국내 및 국제 언론이 말하는 내용 및
çatırtılı 단어를 사용하는 방법을 알아보세요.
NESLİHAN ACU
Güzelim koylarda denize girmek yerine, yüksek çatırtılı patırtılı müzik (?) eşliğinde tekne içinde göbek atanlar... Denize nazır banklarda oturup kişi başı ikişer kilo ... «Yeni Asır, 6월 15»
