터키어 사전에서 "dağınık gözenek" 뜻

터키어 에서 DAĞINIK GÖZENEK 의 발음

dağınık gözenek

터키어에서 DAĞINIK GÖZENEK 의 뜻은 무엇인가요?

터키어 사전에서 dağınık gözenek 의 정의

분산 된 기공 나무 단면의 기공 분포가 균형을 이룹니다.

DAĞINIK GÖZENEK 의 번역

터키어 다중 언어 번역기 를 사용해 dağınık gözenek 의 25개국어 번역을 확인해보세요

자동 통계기반 번역을 통해 터키어 에서 이 항목에 표시된 다른 언어로 dağınık gözenek 번역 이 이루어집니다. 이 항목의 기본적인 번역 단위는 터키어 단어 «dağınık gözenek» 입니다.

• 터키어 - 중국어 번역기: 散孔
• 터키어 - 스페인어 번역기: poros dispersos
• 터키어 - 영어 번역기: scattered pores
• 터키어 - 힌디어 번역기: बिखरे हुए है pores
• 터키어 - 아랍어 번역기: المسام متفرقة
• 터키어 - 러시아어 번역기: рассеянные поры
• 터키어 - 포르투갈어 번역기: poros dispersos
• 터키어 - 벵골어 번역기: বিক্ষিপ্ত ছিদ্র
• 터키어 - 프랑스어 번역기: pores dispersés
• 터키어 - 말레이어 번역기: liang bertaburan
• 터키어 - 독일어 번역기: verstreuten Poren
• 터키어 - 일본어 번역기: 散乱毛穴
• 터키어 - 한국어 번역기: 흩어져 기공
• 터키어 - 자바어 번역기: pori kasebar
• 터키어 - 베트남어 번역기: lỗ chân lông rải rác
• 터키어 - 타밀어 번역기: சிதறிய துளைகள்
• 터키어 - 마라티어 번역기: विखुरलेल्या pores
• 터키어: dağınık gözenek
• 터키어 - 이탈리아어 번역기: pori sparsi
• 터키어 - 폴란드어 번역기: rozproszone pory
• 터키어 - 우크라이나어 번역기: розсіяні пори
• 터키어 - 루마니아어 번역기: porii împrăștiate
• 터키어 - 그리스어 번역기: διάσπαρτα πόρους
• 터키어 - 아프리칸스어 번역기: verspreide porieë
• 터키어 - 스웨덴어 번역기: spridda porer
• 터키어 - 노르웨이어 번역기: spredte porer

«DAĞINIK GÖZENEK» 관련 터키어 책

다음 도서 목록 항목에서 dağınık gözenek 의 용법을 확인하세요. dağınık gözenek 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.

Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 234

... benek çenek geçenek Peçenek seçenek biçenek denek ödenek ek ödenek örtülü ödenek ekenek börkenek gelenek kepenek kepenek örme kepenek görenek senek kesenek yetenek genel yetenek itenek örtenek gözenek dağınık gözenek ...

Belgin Tezcan Aksu, ‎Abdurrahman Tariktaroğlu, ‎Efrasiyap Gemalmaz, 2004

Locus Solus:

... içlerindeyse,aqua-micans içinde dağınık durumda bulunan ek oksijen dozunu iyice yakınına gelince kapıp kimyasal olarak ... Gözenek bir kez havadanyoksun kalınca,özne kendi ağırlığının etkisiyleaşağıya inecek,içeride çabucakyeniden ...

Raymond Roussel, 2014

45000+ English - Turkish Turkish - English Vocabulary

stolid vurdumduymaz stoma gözenek stomach mide stomacher korsaj stomp tepinmek stone taş stones taşlar ... stowage istifleme strabismus şaşılık straggling başıboş straggly dağınık straight düz straightaway yarış çizgisi straighten düzeltmek.

Gilad Soffer, 1964

Derleme sözlüğü ve kavramlar dizini - 1. cilt - Sayfa 378

... olan ); asikar 4) aydinlik 5) bulunmayan, olmayan ( anlasilmadik, kapali bir yani; saklisi gizlisi ~ ) 6) daginik, görülen, ... 6) göz, kovuk, oyuk, yuva 7) eksik, gedik, girik, yenik 8) gözenek 9) onanlmamis, örülmemis, yapilmamis ~ birakilma, ...

Tomris Tunç, 1995

Sessiz bir dayanışma - Sayfa 108

Aysel Özakın. ka koltuğunda yerlerini aldılar. Gelinler birbirlerine bakmıyorlar, yakınlık göstermiyorlardı. Yalnız onları uğurlayan dağınık kalabalığa bakıyorlardı. Taksi hareket etti. Kalabalık bir süngerin gözenekleri gibi, gelinlerin gözlerinde ...

Aysel Özakın, 1976

Türk ansiklopedisi - 33. cilt - Sayfa 437

Taban suları veya "kuyu yatağı", genellikle, dağınık taşlar içinde, yer üstüne nispeten yakın yerlerdeki sulardır. Bunlar, alüvyonlu ... Çünkü kayalık yerlerde sık gözenekler ve çok ince çatlaklar örgüsü yerine, çatlak ve yarıklar uzanır. İşte yer ...

Turkey. Millî Eğitim Basımevi, 1984

Cehennem kanyonu: yaşamla ölüm arasında 20 asker ve 1 yüzbaşı

Spændingsroman om 21 soldater og deres kamp mod en gruppe PKK separatister

Osman Pamukoğlu, 2013