«FALSO YAPMAK» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
falso yapmak 의 용법을 확인하세요.
falso yapmak 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Büyük Türk mûsikîsi ansiklopedisi - Sayfa 284
FALSO. Musikide bir sesin insan boğazından veya sazdan kötü çıkması. Bazı sesler, daimî falsodur ve hemen hemen ıslahı ... Falso yapmak, falso okumak, icrâ etmek: Fr. dĞtonner, Ing. to sing false, Alm. Detonieren, falsch Singen, tt. stonare, ...
2
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 383
0 falso vermek mec. yanlış davranışta bulunmak, kendisini güç duruma sokabilecek ya da bilgisizliğini gösterecek bir şey yapmak, falso yapmak 1) müz. bir müzik parçasını çalarken ya da söylerken notalarda yanlışlıklar yapmak. 2) mec. yanlış ...
3
Ölüm Korkusu: Liseli Ajanlar 1960'lı Yıllar - Sayfa 184
Mükemmel gidiyor. İzlenmiş olman harika. Planlarımız kusursuz çalışıyor. Bu devam edecek. Hakkında kesin kanıya sahip olmalarına kadar. Bir ay, belki iki ay. Açık vermek, falso yapmak yok. Hatta bugünlerde hiç konağa gelme. Sabah okulda ...
4
Beyoğlu: (kısa geçmişi, argosu) - Sayfa 174
"ERKETE" DURMAK(Gr) Gözcülük yapmak- Sen burada erkete durup, vaziyeti iskandil edeceksin. "FACA" (it) 1) iskambil ... "FALSO" YAPMAK (it) Нага yapmak- Sen bir kere, herifin zamazingosuna "dostuna" kitakse edip durmakla falso yaptin.
5
Türkçedeki yabancı sözcükler sözlüğü - Sayfa 115
1 bir müzik yapıtını çalarken ya da söylerken yapılan nota yanlışlığı. 2 mec. yanlış davranış. falso vermek İt. T. mec. yanlış davranışta bulunmak, kendisini güç duruma sokabilecek ya da bilgisizliğini gösterecek bir şey yapmak. falso yapmak İt.
6
Yabancı kelimelere karşılıklar - Sayfa 23
Örnek: Sıfır derecede suyun donması gerekirciliğin güzel bir örneğidir. determinist : gerekirci. Örnek: Gerekirci felsefede tesadüflere yer yoktur. detone (olmak) : Fransızca (patlamak, infilâk etmek; falso yapmak, perdeyi şaşırmak). Mecazen ...
7
Türk Edebiyatı - 267-278. sayılar - Sayfa 63
Örnek: Film, çarpıcı görsel etkilemeleri İle türünün klâsikleri arasına girmiş bir yapıt. detone (olmak): Fransızca (patlamak, infilak etmek; falso yapmak, perdeyi şaşırmak). Mecazen aykırı düşmek anlamına da gelir. Bizde daha çok müzik ...
8
Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 382
DİSSOnanCe n.f. Mus. Ahenksizlik, akor- guzluk, falso. Gram. Tenafür. Ant. Con- sonance, assonance. DİSSOnant.e adj. Mus. Ahenksiz, falsolu. Ant. Assonant. DİSSOner v.n. Falso yapmak, tenafür yapmak. DİSSOUdre v.a. Eritmek, dağıtmak, ...
Reşat Nuri Güntekin, Ali Süha Delilbaşı, Nurullah Ataç, 1935
9
Elifin Öküzü ya da Sürprizler Kitabı:
Sevan Nişanyan. Falso - Fay Latince fallere : yanılmak, yanlış yapmak. Latince fallere fiilinin mişli geçmiş biçimi falsus. “Hatalı, yanlış, kırık, bozuk” anlamına gelen bu sözcük Italyanca falso halini almış. Türkçeye biçim değiştirmeden gelmiş.
10
Köle: Millî roman - Sayfa 135
Yine böyle bir falso yapmak korkusu ile sokulmamayı ve söze karışmamayı tercih ediyordu: Nadire Hanım, pervanenin ışığa düşkünlüğü gibi servete karşı meclûbiyetile bir iki defa Münibeye çatmak ve onu eline almak istemiş, fakat meseleyi ...
