터키어에서 FENA HÂLDE 의 뜻은 무엇인가요?
터키어 사전에서 «fena hâlde» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
터키어 사전에서 fena hâlde 의 정의
나는 좋은 영혼에있다. 극단적 인, 극단적 인, 너무 많은, 너무 열심히. fena hâlde Fazlaca. / Aşırı ölçüde, son derece, pek çok, adamakıllı.
터키어 사전에서 «fena hâlde» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
«FENA HÂLDE» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
fena hâlde 의 용법을 확인하세요.
fena hâlde 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi
Haşatı çıkmak, pestili çıkmak, fena hâlde yorulmak, yorgundüşmek, bitkinleşmek. 2.Fenahâlde hırpalanmak, çok eziyet görmek, büyüksıkıntı çekmek, zulüm görmek. süreğiñe yetdirmek: Kötü işlere bulaşıp itibarını kaybetmek, saygınlığını ...
Mehmet Kara, Mehmet Nebioğlu, Cihan Dinar, 2014
2
Kaptan'ın aynasından yansıyanlar: romancı yönüyle Attila İlhan
Aşağıda yer vereceğimiz alıntılar romanda geçen 'fenal halde ifadelerinin yukarıda söylediğimiz çağrışımı desteklediğini gösterecektir: "fena halde resmi bir Ekrem " (THL, s. 63) "fena halde kafasını karıştırmak" (FHL, s. 77) "fena halde ...
3
Gazeteciler Sussun Ulema Konuşsun: Hüküm Dergisi: 12. Sayı ...
Bu topraklarda, bu sokaklarda, bu binalar arasında nasıl da ruhsuzdolaşıyorlarcanlıcenazegibi,birduvara, bir sokağa, bir binaya dokunuverdik- lerinde, Abdülhamid'in dile gelip hâlimize müdahale edebileceğinden,bizi fena hâlde ...
Yusuf Kaplan, Ahmed Faruk Sancak, Recep Yıldız, 2013
4
Gerçek Kurtuluş (Kuşak Kitaplığı 1.Set) 1:
Uyku esnasında uyanıp gözleriniaçsa, bir dahauyuyamazdı. Buyüzden kapalıgözlerle arıyordu yorganını. Yastık da kayış gibiydi sanki! Bir terslik vardı ama neydi? Fena hâlde üşümüş,ama hâlâ yorganını bulamamıştı... Mecburen açtı gözlerini.
5
Beni Yaşlı Çınar'a Götür: Yediveren Kitaplar - Koza Yayın ... - Sayfa 251
Bolca ağaç vardı. Şimdilik kimsecikler görünmüyordu ortalıkta. Üstüne üstlük, fena hâlde sıkışmıştı. İstasyona girmeden az önce vagonuna teşekkür edercesine son kez bakıp iyice yavaşlayan trenden d1şarıya atladı. Tehlikesiz bir yuvarlanışın ...
6
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 388
Onu fena etmişler, (birine) fena gözle bakmak 1) kötü niyetini belli edercesine bakmak. 2) bir kimse için kötü düşünceler beslemek. 3) (birine) cinsel eğilim duyumsamak, cinsel istek duyduğunu davranışlarıyla belli etmek, fena halde çok kötü ...
7
Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ...
FASULYE GİBİ KENDİNİ NİMETTEN SAYMAK : Aslmda değeri olmadığı halde kendine aşırı derecede değer vermek ve büyüklük taslamak. ... FENA GÖZLE BAKMAK : İçinde sakladığı kötü niyetini gözleriyle belli edecek bir biçimde bakmak.
Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975
8
Nasreddin Hoca Fıkraları:
Bir gün öküz avluda yatarken, Hoca fırsat bu fırsattır deyip usulca öküzün alnına oturur oturmaz, öküz fena hâlde huylanıp, Hoca'yı kaldırıp yere çalar. Hoca beyni üzerine yuvarlanıp düşer ve aklı başından gider. Karısı gelip Hoca'yı o hâlde ...
9
Son Devrin Din Mazlumları
Bu hâli gören jandarmalar onun kerametine inanmışlar: – Şu âna kadar sizin muhafızınızdık, şimdi hizmetçiniz oluruz. ... Bitlis valisinin içki kullandığını öğrenir öğrenmez işret meclisinde görünüveriyor ve vali ile etrafındakileri fena hâlde ...
Necip Fazıl Kısakürek, 2014
10
Haco Hanım vay: roman - Sayfa 541
"Рек de aptalca bulunmayacagini sandigim eleçtirilerime kar- §m, 'Fena Halde Leman'i yine de ilgiyle, yer yer Attila ilhan yazarliginin sarsiciligina kaptirarak, yer yer birsex-fiction romani okurgibi inanmaz bir inanirlikla okudugumu söylemem ...
