터키어에서 FILDIŞI GIBI 의 뜻은 무엇인가요?
터키어 사전에서 «fildişi gibi» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
터키어 사전에서 fildişi gibi 의 정의
아이보리 프로스트, 흰색 (피부)처럼. fildişi gibi Donuk, beyaz (ten).
터키어 사전에서 «fildişi gibi» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
«FILDIŞI GIBI» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
fildişi gibi 의 용법을 확인하세요.
fildişi gibi 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Zabıt ceridesi - 1. cilt,9-10. sayılar - Sayfa 229
Madde 174 -_- İşlenmiş fildişi HASAN FEHMİ B. _ Fil dişinin hamı gelsin, burada işlensin diye müsaade edilmiştir. Memleketin sanayii için faydalıdır. MALİYE VEKİLI FERİT B. -_ Efendim, müsaade buyurunuz, işenmiş fildişi denildi. Bu mesele ...
Turkey. Büyük Millet Meclisi
2
Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 732
Yola müteallik : mesures itineraires = yol mikyasları. N.m. Bir yolculukta takip edilecek yol. Seyahatname. ItOU Pop. adv. Dahi, de, aynen, öyle : et moi itou = ben de öyle. I İlle n.m. Çürük nebatlarda yaşıyan bir nevi kırkayak. IVOİre n.m. Fildişi ...
Reşat Nuri Güntekin, Ali Süha Delilbaşı, Nurullah Ataç, 1935
3
Bir insan ve uygarlık bilimi arkeoloji: tarih öncesi ... - Sayfa 791
Yumuşatılarak biçim verilmiş hammaddelerden oluşan eşyalar, kazı sonrasında geçirebilecekleri ani bir kuruma sonunda eski özgün ham madde şekline dönüşebiliyor. Kemik ve fildişi kuru ortamlara kolayıkla uyum sağlayabilir, ancak bağıl ...
Hasan Tahsin Uçankuş, 2000
4
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 395
2 s. bu iplikten dokunmuş olan. fildişi, -nı b. a. Ar. T. 1 filin1, kendini savunmakta ya da karşısındakine saldırmakta kullandığı, içi boş, iki uzun ve eğri diş. 2 gövb. diştacında mine , köklerde ise seman adı verilen ve dişin sert bölümünü oluşturan ...
5
Sarayın ve Cumhuriyetin dişçibaşısı: Sami Günzberg - Sayfa 34
O bütün ilaçları hazırlıyordu. Sami Bey anneme "bu kız dişlerini kaybetmeyecek" demişti. O da "nasıl biliyorsunuz?" diye sordu. "Çünkü iki çeşit diş var. Sedef gibi ve fildişi gibi dişler. Fildişi gibi dişler daha az beyazdır ama onlar dayanıklıdır.
6
Mutlu Prens (Çocuklar İçin Dünya Klasikleri):
Aynı oyunları oynadı sevinçle. Yıllar geçtikçe iyice güzelleşti. Köylüler buna şaşırıyorlardı. Çünkü çevrede herkes esmer yüzlü ve kara saçlıydı. Bu çocuk, işlenmiş bir fildişi gibi güzel ve beyaz tenliydi. Zerrin çiçeğinin kıvrımları gibi altın saçlı, ...
Doktorun güneşte iyice yanmış yüzü koca kafatasının içinde yutulmuş gibiydi, dökülmüş saçları bu kafatasını çok daha büyük gösteriyordu. Fildişi gibi parlak dazlak kafası beyaz rengini korumuştu, yüzü ise kavurucu sıcaklara fazlasıyla maruz ...
8
FANTASTİK ÖYKÜLER: - Sayfa 89
... yatak istirahatındaymış yahut sessizce dua ediyormuş gibi kavuşturulmuştu; ölmüş olmasına rağmen aşırı çekici olduğunu doğrulayan başka bir şey ise, inci bilezikleri çıkarılmamış çıplak kollarının narin yuvarlaklığı, fildişi gibi parlaklığıydı.
9
Kalebend: Siccin Defterleri - Sayfa 140
... fildişi gibi beyaz yüzlü, iri gözlü bir kızla Hasan geliyor. - Hasan, ne hâldesiniz? - Biz altıncı kattayız. Bize hergün çok güzel kahvaltı veriyorlar. -Bu kim? -Beni bununla evlendirdiler. Hasan'a sarılıyorum ama bir ânda ışık demeti zuhur ediyor.
10
Hürrem ve Mihrimah Sultan: Haremin Gülü ve Goncası
diyarlardan gelen mallar, kumaşlar, fildişi gibi lüks mallardan günü gününe haberdar ediyorlardı. Onlardan bir dostu bir gün fermeneciye haber göndererek evine davet etti. Akşamnamazı çıkışında Akbıyık semtindeiki katlıbir konakta oturan ...
Muhterem Yüceyılmaz, 2011
«FILDIŞI GIBI» 단어를 포함하는 뉴스 기사
다음 뉴스 기사의 맥락에서 국내 및 국제 언론이 말하는 내용 및
fildişi gibi 단어를 사용하는 방법을 알아보세요.
En Çok Okunanlar
Fildişini test etmek için satıcılar dişi bıçakla kazıyacaklar veya altına çakmak tutacaklar. Doğal diş erimez. Dolayısıyla benimkilerin de gerçek fildişi gibi tepki ... «National Geographic Türkiye, 9월 15»
