«HAYKIRIŞMAK» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
haykırışmak 의 용법을 확인하세요.
haykırışmak 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 320
HAYKIRI, tr. hay (yansıma ses)dan hay-k-ı-n/haykın (çığırma, bağırma, seslenme). Haykırış, haykırışmak, haykırmak, haykırtı, haykırtmakTM HAYLAMAK, tr. hay (yansıma ses)dan hay-la-mak/haylamak (hay hay ederek çağırmak, seslenmek, ...
İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991
«Ha şimdi sırasıydı haykırışmak, ha şimdi sırasıydı; gidi huysuzlar, toplanın!. Toplanın dendi size...» Atını da sürmüştü. «Yayan yapıldak- lar Ceyhuna.. Ceyhuna dendi size; buzdan geçilecek yürüyün...» Kimler olduğu bilinmeyen yüzlerce atlı ...
Mustafa Necati Sepetçioğlu, 1973
3
XIII. [i.e. On üçüncü] yüzyıldan beri Türkiye Türkçesiyle ... - Sayfa 168
195) anranmak : — > anramak. anraşmak, (ınraşmak) : Birlikte homurtulu ses çıkarmak, haykırış- mak. İki arslan kapuda anraşurlar Biri birine karşu ınraşurlar (Dah. XIV. 97) Hânkahı içre afiraşup ^j-il jf\ yatan dervişlerin Her birisi kulle-i aşkın ...
Ömer Asım Aksoy, Dehri Dilçin, 1963
4
Pazar konuşmaları, 1941-1950 - Sayfa 140
Şimdi yazlığa gitmek bile, eskiden olduğu gibi, gürültüden uzaklaşıp çekilmek değil, gürültü üstüne üşüşmektir: nerede bir gazino haykırışması, bir plâj bağrışması türerse, etrafında hemen köşklerin ürediğini ve kiraların arttığını görüyorsunuz.
5
Yeni türk edebiyatı'nda İstanbul adaları - Sayfa 97
diye haykırışması, bu keşmekeş arasında merkepçilerin, “Hopla!' narasıyla kafileyi ileri sürmesi pek garip ve gülünç bir manzaradır. Afacan kızlar “ Hııaı Matbaası, İaızııbuı 1324/1908. hemşirelerinin o lütfundan pek mahzuz olup merkeplerini ...
6
20. Yüzyıl dönemecinde Rus General Mayevsky'nin Türkiye ...
İşte bu anda kadınların ağlaması, çocukların haykırışması kendini kaybeden erkeklerin bağrışması, köpeklerin havlaması hep bir araya toplanarak son derece canhıraş bir konser teşkil eder. Bir iki dakika geçmez köylü köyü tahliye eder.
Mayewski, Bayram Bayraktar, 2007
7
Türk edebiyatında tabiat - Sayfa 278
Şimdi yazlığa gitmek bile, eskiden olduğu gibi, gürültüden uzaklaşıp çekilmek değil, gürültü üstüne üşüşmektir: nerede bir gazino haykırışması, bir plâj bağrışması türerse, etrafında hemen köşklerin ürediğini ve kiraların arttığını görüyorsunuz.
8
Politikada 45 [i.e. kırk beş] yıl - Sayfa 50
diye haykırışmaktan da çekinmemişlerdi. Tam bu feveran sırasındadır ki, Eskişehir Mebusu rahmetli Emin (Sazak) kendine mahsus babayane ve şakacı tavırlarıyle bana yaklaşıp yerden bir temennah çakmış ve mânalı mânalı gülümseyerek: ...
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 1968
