«KAMAŞMAK» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
kamaşmak 의 용법을 확인하세요.
kamaşmak 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 447
2 - Gözleri kamaştırmak, kamaşmasına sebep olmak, yol açmak. Gamaşıg sıf. Kamaşmış hâlde olan (göz ve diş.) Gamaşmag f. 1 - Ekşi bir şey yemeden veya başka bir sebepten dolayı kamaşmak, kesmez bir hale gelmek, uyuşmak (diş).
2
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 368
KAMAŞMAK, tr. kam (toplanma, sarsılma, büzüşme, devrilme, kılma, yapma gibi değişik anlamlar içeren kök)dan kam-a-ş-mak/kamaşmak (ekşi bir nesne yendiğinde, dişlerin; güneşe bakıldığında gözlerin büzüşmesi, doğal işlevini yitirmesi).
İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991
3
Atatürk ve Türk dili 3: Atatürk devri yazarlarının Türk ... - Sayfa 1988
Uzun: uz = mahir, usta. Uzmak = sebkat etmek, geçmek, uzamak, uzalmak. Uzun kelimesinin bu tahlil sonunda neden ibaret olduğu iyice anlaşılmış oluyor. Kamaşmak: kam = feylesof, afsuncu, sihirbaz, büyücü gibi manalarda kullanılmıştır.
4
Divanü lûgat-it-Türk tercemesi - 4. cilt - Sayfa 257
... lar I, 236-27; kam — =» çok-döğüleni öldüresiye, kuvveti kesilesiye - döğmek. II, 27-6; - dı II, 27-3; - ar II, 27-6; kama — = kamaşmak. [Rad., Kom., Uyg.]. III, 272-17; III, 272-15, 272-18; I, 340-4; II, 311-19; III, 272-17, 272-23; = kamaşmak, ...
Maḥmūd Kāshgarī, Besim Atalay, 1986
5
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 587
1 güneşli bir havada karlı bir alana bakma sonucu oluşan göz kamaşması. 2 s. bu biçimde kamaşmış olan (göz). karıkmak (nsz) (göz) aşırı ve parlak ışıktan ya da güneşlıbir havada karlı bir alana bakmaktan kamaşmak. karılaşmak (nsz) ka.
6
İslamlıktan önce Türk dili ve edebiyatı - Sayfa 369
Kuçşup takı kavuştum Tüzünlükin kayıştım Todgurmadı ıtımnı Torgurdalır atımnı Şiirde dişi kamaşmak deyimiyle "Yuvga suvun suvalma" atasözü dikkati çekmektedir. Dişi kamaşmak deyimini T. Tekin sütten ağzı yanmak deyimiyle karşılamıştır.
7
Karahanlı Türkçesi grameri - Sayfa 131
(DLT-III, 249-12), kam- "kamaşmak" (KB-5799), kama- < kam-a- "kamaşmak" (DLT-IV, KB-464), yüzi körklüg erdi körüp köz kamar/sözi yumşak erdi tili tuz tamar (KB-464), "Yüzi öyle güzeldi ki, gören göz kamaşırdı; sözü yumuşaktı ve doğru ...
Necmettin Hacıeminoğlu, 1996
8
Türkçenin nakısları: atasözleri, deyimler, tekerlemeler, ... - Sayfa 273
Gözüne ilişmek I. Gözü kamaşmak. bk. Gözleri kamaşmak I. Gözü kara. Çok cesur, korkusuz, tehlikeye aldırmaz, Krş. Gözü pek I. Gözü kararmak. bk. Gözleri kararmak. Gözü tutmak (tutmamak) (Bir şeyi, birini). Bir şeyi, bir kimseyi, durumu veya ...
Kâzım Yetiş, Sâmiha Ayverdi, 1993
9
Tütün kitabı - Sayfa 209
kçesinden itibaren tarihî şîvelelerde, fazla işlek olmasa da, fiil tabanlarına getirilen bir ektir: tor-'dan 'dağıtmak' (KB 4139) tara- 'taramak, dağıtmak' (KB 2268), foım-'dan 'kamaşmak' (KB 5799) kama- 'kamaşmak' (KB 464, Kâş 1: ...
Emine Gursoy Naskali, 2003
10
Ebū Ḥayyān, Kitābu'l-Idrāk li lisāni'l-Etrāk: fiil : ... - Sayfa 270
... 170), Kİ kiçi- "kaşımak" (D36bl0) - TZ kiçi- "vücut- kızmak" (ATALAY, 201), Kİ kiçik- "gecikmek" (D36bl0) - TZ kecik- "gecikmek" (ATALAY, 190), Kİ kabar- "kabarmak" (V22M6) ~ TZ kabar- "kabarmak" (ATALAY, 181), Kİ kamaş- "kamaşmak" ...
