터키어에서 MEYDANDA BIRAKMAK 의 뜻은 무엇인가요?
터키어 사전에서 meydanda bırakmak 의 정의
광장에 남겨두고 열어 놓은 노숙자에게 맡기십시오. 가운데에, 모두를 당신 앞에서 떠나십시오.
«MEYDANDA BIRAKMAK» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
meydanda bırakmak 의 용법을 확인하세요.
meydanda bırakmak 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 272
Herkesin görebileceği yere koymak. Meydana sürmek: Kışkırtmak. Meydana vurmak: Açığa vurmak, açıklamak, belli etmek. Meydan bulamamak: Fırsat bulamamak. Meydanda: Açık, belli, ortada. Meydanda bırakmak: 1) Ortada, herkesin gözü ...
2
Türkiye Türkçesi ad işletimi (biçim bilgisi) - Sayfa 474
... mendilinde getirip kursağında götürmek / merakta bırakmak / merakta kalmak / meydanda bırakmak / mezarda rahat bırakmamak / mukabelede bulunmak / muradı karııında kalmak / mühür kimdeyse Süleyman odur / Müslüman mahallesinde ...
3
Sol kavgası - Sayfa 344
Tabii, öteki meydanda biraz kalabalık da Hürriyet Partili sözcüyü dinlemek üzere kaldı. Bir inatlaşma girmişti araya.. Kalabalığı alıp götürmek veya meydanda bırakmak. CBP'liler, Menderes'e inat olsun d'ye meydanda kalmışlardı.
4
XIII. [i.e. On üçüncü] yüzyıldan beri Türkiye Türkçesiyle ... - Sayfa 307
161) ayakta komak (koymak) : Garip, avare, meydanda bırakmak. § Ayak verdin ayakta koma »aijl (Tazarru. XV. 129) İlâhî üstümüzden eyleme dûr Bizi ayakta koyup v->_>J eyleme hor (Salâtin. XV. 13) § Yüzün yere koyup eyitti : İlâhî . . . içimi ...
Ömer Asım Aksoy, Dehri Dilçin,
1963
KÜÇÜK ŞEYLER Rusya'daki otellerde, yıkanabilir herhangi bir eşyanızı meydanda bırakıp da dışarı çıktınız mı, dönüşte yerlerinde bulamazsınız. Hemen yıkamağa götürürler.. Rusya'da bir gömleği, pijamayı veya çorabı meydanda bırakmak ...
6
Babıâli ve sadrazamları - Sayfa 129
Nadir Han yaralı olarak kaçarken otuz bin ölü ile savaş malzemelerini meydanda bırakmak zorunda kaldı. Osman Paşa'nın başarısı Bağdat'ı düşmandan kurtardı. İstanbul'da sarayında oturan Padişah I. Mah- mud'a gazilik unvanı kazandırdı.
7
Meclisi Mebusan zabıt ceridesi - 3. sayı,3. cilt
Nefsini korumaktan âciz bir şahsı meydanda bırakmak ve böyle bir şahsı kasden bir hâl-i nâçâride terketmek. 3. ıTâkibi şikâyetname itâsı-na mütevakkıf bulun-mayan kasden darp ve cerh, âharakasden zehir veya sıhhate muzır mevadd-ı sâire ...
Turkey. Meclis-i Mebusan,
1991
8
Ordular masonlar komünistler - Sayfa 171
Dominik'e gelip canlarını kurtardılar da- Fakat Batista 20 valizinin varısını meydanda bırakmak zorunda kalmıştı. Uçak hava- lanamıyordu çünkü --- İHTİLALDEN SONRA 8 Ocakta Havana'ya giren Fidel Kastro ile, 8 Ocak'- tan önce Sierra ...
9
Unutamadığım Karşıyakam ve İzmirim - Sayfa 19
Yaptırdıkları tamiratların pisliklerini günlerce sokakta, meydanda bırakmak veya bıraktırtmak bu pisliklere çöp gözüyle bakmamaktan kaynaklanmakta ve rögarların da tıkanmasına sebep teşkil etmektedir. Bunları halledemeyen yöneticilerimiz ...
Ertuğrul Erol Ergir,
1999
10
Fatih divanı ve şerhi: metin, nesre çeviri ve şerh - Sayfa 60
Metindeki "kalur ayakda" sözü bir deyimdir. Tanıkları İle Tarama Sözlügü'ne göre "ayakta kalmak", işi ilerletemeyip yarıda kalmak; "ayakta komak" ise; garip ve avare bir şekilde meydanda bırakmak anlamında kullanılmaktadır.8 ...
Mehmed II (Sultan of the Turks), Muhammet Nur Doğan,
2006