«ÖNERTI» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
önerti 의 용법을 확인하세요.
önerti 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi yayınlarından - 155. cilt - Sayfa vii
Tasım, önerti, sonurtu kelimeleri gibi. Bazı terimleri de Türkçe kelimelerle karşılayamadığım için, eskilerini aynen aldım. Bu terimler İslâm mantıkçılarına hastır; bu nedenle Batı dillerinde de karşılıkları yoktur. Meselâ, hulfi kıyas, meşrute-i hasse, ...
Tümcelerle temel önermelerin yüklemleri: I. Bütün yalınç, türemiş, bileşik eylemler. (Koşullu eylemler ancak yan önermeler -daha doğrusu önerti'ler- kurar)1 (bkz. no. 135). II. Ekeylemlerle biçimlenmiş ad soylu sözcükler, söz öbekleri, ekler.
3
Advertising and Market Power
s t : I ne Jin-rent lie bate oNer ti:e ecoi ad .eriis!,"!^ has ice.' focused -."n iwn >1u-.stii-ii: I he ;ir^t o.,n-jen:i the impact ol'udvortisi!:.; on ihe relatiie pu.Miinn.s of large and .Miiall linv.*. in an induurs and iherelv. on (he stale o!" joni1K-tiiion.
William S. Comanor, Thomas A. Wilson, 1974
4
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 127
3 fels. neden, sonuç, önerti, sonurtu gibi birbiriyle çok sıkı ve karşılıklı bağımlılığı olan (nesne, terim). bağlaşım a. bağlaşmak eylemi ya da biçimi. eş. esk. ittifak. bağlaşma a. 1 bağlaşmak eylemi, eş. esk. ittifak, ör. Düşmana karşı Anadolu 'da ...
5
Osmanlı borç yönetimi: düyûn-ı umumiyye, 1879-1891
Önerti : önce, eskiden. : 1 . Takdir olunmuş, kıymeti biçilmiş; kadri, değeri bilinmiş, beğenilmiş. 2. Yazılı, alında yazılı. takdir eden, kıymet biçen; kadrini bilen, beğenen. peçeli. belli, belirsiz, şaşmaz. (bkz: muayyen). 1. Kararlaşmış. 2. Şüphesiz ...
Mehmet Hakan Sağlam, 2007
6
Türk Edebiyatı - 345-350. sayılar - Sayfa 37
Yâni meselâ Shakespeare'i tutup da "önerti, ruhçözümsel, salınım deyinimi, ulaçlık, tümdengelimsel" vesâire gibi kelimelerle "Türkçe"ye(!) çevirmeye kalkarsanız, o iş yürümez. Orijinal metnin ırzına geçmiş olursunuz. Belki bugün pek bilinmez, ...
7
I. Tertip Düstûr kılavuzu: 1839 - 1908 - Sayfa 294
... karşıya gelen, bir şeyin karşısında bulunan. 2. Bir şeye karşı, bir şeye karşılık yapılan. 3. Karşılık. : 1. Takdîm edilen, sunulan (küçükten büyüğe). 2. Önde olan, önden giden. 3. Önce gelen, önceki (zamanca). 4. Değerli, üstün. 5. Mant. Önerti ...
Mehmet Hakan Sağlam, 2006
8
İmlâ kılavuzu - Sayfa 194
övünç,-cü. önerme örneklemek övüngen önermek örneklenmek övüngenlik,-gi önerti örnekseme övünmek öneze örneksemek öykü öngörmek örs öykünmek öngörülmek örseleme öyle önlem örselemek öylece önlemek örselenmek ...
9
Tarih boyunca ilim ve dinî: Ikinci basim - Sayfa 247
Bu cevabı alınca, «o halde ilk önerti sizce de tasdik ediliyor» diyerek bir geniş nefes aldıktan sonra: — O halde yerçekimi aya kadar tesir etseydi onu çekip düşür- mez miydi? diye en kuvvetli delilini sarf ediyor. Fakat bilgin ona: — Ettirmediği ...
Abdülhak Adnan Adıvar, 1969
10
Kilavuz söslük: Osmanlica - Türkçe, Türkçe-Oscanlica - Sayfa 56
Ser. NluIlterl türetinen. inuKte!'I» tutKulu. inuIltev» lyeriK. iuuKadele K»rZiliK, KarZi. IiK verine. ine. inuKH«iaeiu önoeKi, önerti. »02. NlUKa6slNle ön»ö2. inuKa»eiun dölüZine. N«lIiU«»l nlKlNtiK. » inuK»teIe öl6ürüZine. inuKavelo »ä2leZine.
