터키어에서 SARSAKÇA 의 뜻은 무엇인가요?
터키어 사전에서 «sarsakça» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
터키어 사전에서 sarsakça 의 정의
흔들리는듯한 떨리는 소리. sarsakça Sarsak (bir biçimde), titrer gibi, titreyerek.
터키어 사전에서 «sarsakça» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
«SARSAKÇA» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
sarsakça 의 용법을 확인하세요.
sarsakça 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ: Charles John Huffam Dickens
Omuzlanm yağmurdan korumak için de samanla öıtündüler. Damay böyle gözaltında olmaktan çok rahatsızdı. Adamlardan biri sürekli sarhoştu, elindeki tabancayı sarsakça kullanma eğilimleri göstermesi son derece rahat-sız ediciydi. Yine de ...
Charles John Huffam Dickens, 2015
Martılarilk uçuşdenemelerini yapıyorlardı sarsakça. Sabah çöpçüleri builk mesailerinde temizleyecek birşey bulamıyorlardı henüz. Sokaktaki insanlar,bakkal, kasap ve diğer esnaf birbirleriyle neşeyle ve şaşkınlıkla tanışıyorlardı. “Ne güzel bir ...
3
Örnekleriyle Türkçe sözlük: S-Z - Sayfa 2453
Luxmann, Шт. 4o о laiuk шт} : Sarsakça, samlarak. шике: щ: Titrer gibi. titreyerek, sarsak bir sekilde. шиши L Sarsak olma hâli. штатах L Sarsmak, yen'nden oynatmak. sanar (§ar5ar) ut Siddetli. gürûltülû ve soguk rûzgâr; firuna. .Sah-i adûya ...
4
Türkçe bilen aranıyor - Sayfa 550
sarsak sarsak, sarsakça, sarkılarak. (Yaşlı ve hastalıklı adam sarsak sarsak yürüyordu.) satıp savmak yok pahasına elden çıkarmak. (Nesi varsa, satıp savmaktan başka çaresi kalmamıştı.) sayıp dökmek ne var ne yok hepsini söylemek.
5
2000 yılın sevgilisi: roman - Sayfa 299
Delikanlı Zerrin'in hasretini çekiyordu; solgun bir yüz ve sarsakça bir vücutla içeri girdi ama beyler zafer ve beklenen düğün neşesine kapılmış halde olduğundan kimse bunu fark edemedi. Kararı bildirdiler. Kayıhanoğlu yere yüz sürüp ...
6
Yere düşen dualar - Sayfa 54
Usturayla gözya§ini silebilir, yanagini ok§ayabilir, gözüne kaçan çöpü alabilirdi. Ama bu kez bir çatah tutar gibi sakarca tutuyordu onu. Babam her zamanki ustahginin tersine usturasini sarsakça sallayarak sürekli amcama gözdagi veriyordu.
О da kahve istemedi. Toussainte'in kiz- lanndan biri, pencereden disanya sarkmis olam dog- ruldu ve "Iste geliyor," dedi. Adam ancak o zaman genç kizlann mevcudiyetinin farkina vardi. Onlan sarsakça selamladi. Herkese Algé- nare'in yüzü ...
Marguerite Yourcenar, 2000
8
Osman Cemal Kaygılı'nın hikâyeciliği - Sayfa 322
elli yaşlarında buruşuk yüzlü, tıraşı uzamış, biraz kamburca ve biraz sarsakça biri idi."301 Osman Cemal'ln hikâyelerinde rastladığımız tasvirlerin genel özellikleri bunlardır. Yazar, tasvirlerinde biraz daha özenli bir dil kullanmaya çalışmış; ...
9
Osman Cemal Kaygılı'nın hikayeleri - Sayfa 295
Tahminen kirk bes, eШ yaslannda burusuk yüzlü. tirasi uzarms, biraz kamburca ve biraz sarsakça biri idi. Ahci gözle beni bastan asagi süzdükten sonra: - Erenler kimi anyorsun? dedi. - Hiç dedim, dergâha bir mektup biraktim, gidiyorum.
Osman Cemal Kaygılı, Mustafa Apaydın, 2005
10
Derin sular: Hikâyeler - Sayfa 27
DEĞİŞMEK Birden, gürültülü, çılgın ve sarsakça yürüdü otobüs, Önce, bu yavaş yavaş yavaş oynayan filim, hızlandı, sonra seslendi. Çepeçevre bizi kuşatan camlardan bakınca, ağaçları, evleri insanları, birikmiş bulutları, henüz olmuş gecenin ...
«SARSAKÇA» 단어를 포함하는 뉴스 기사
다음 뉴스 기사의 맥락에서 국내 및 국제 언론이 말하는 내용 및
sarsakça 단어를 사용하는 방법을 알아보세요.
Küçük çatal sorunsalı
ya da sopalarla sarsakça ittirmeye çalışıp yerlere düşürür, ortalığı berbat eder, üstelik aç kalırız. Daha da tehlikelisi, ehil olmayan kişiler bu tatlı ve tuzlu ... «Milliyet, 11월 13»
Günün Tarihi: Kaskın doğumu
Chelsea formasıyla 14 Ekim 2006'da tanışan John Obi Mikel biraz sarsakça ikinci sarıdan atılmıştı. Uzatmaların ikinci dakikasında Readingli Sonko ile Cudicini ... «Eurosport.com TR, 10월 11»
