«SERPTIRMEK» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
serptirmek 의 용법을 확인하세요.
serptirmek 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
GAGAUZ Türkçesinin sözlüǧü - Sayfa 214
serpilmaa: Serpilmek, siçratmak. serpinti: Serpinti. serpitmee: Serptirmek. serpmee: Serpmek. serptirmee: Serptirmek. sersem: 1) Sersem. 2) §a§kin. 3) Aptalla§mi§, afallami§. Mari sersem: Hey sersem, budala. Sersem etmee: Sersemle§tir- ...
2
Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 1124
[Se moraller, devenir humide § De" siren e~tre excit6,e-] Sulatma 1 (t. m.) Su döktür- Sulatmak I me, döktürmek, su serptirme, serptirmek, ıslattırmak. Su verdirme, verdirmek, iska, irva ettirme, ettirmek. Nakten ve peşin verdirme, verdirmek.
3
Örnekli Hakasça-Türkçe sözlük - Sayfa 86
Kabm dibinde kalan su. çaycil s. Çay sever, çay tiryakisi. çaydaban Bir tür bakir kap. çaydah (i.) 1. Tas. 2. Tabak. 3. Legen. çaydah (n.) Taze süt. çaydan Çaydanlik. çaydir- 1. Yaydirmak, serptirmek: "Köp çirge sug çaydmp / Kirek çoh off/ çuliñar.
4
Çuvaşça çok zamanli morfoloji: - Sayfa 142
-tar-l-ter-: Ettirgenlik eki: vïs-ter- "uçurtmak" < vis- "uçmak" < uç-. sap-tar- "serptirmek" < sap- "serpmek" < serp-. hur-tar- "koydurmak" < hur- "koymak" < kod-, ET hod-, ОТ код-, TT коу-. su-tar- "sildirmek, süpürtmek" < sil- "silmek" < sil-, TT sil-.
5
Tarihten bugüne Başkurtlar: tarih, dil ve kültür üzerine ... - Sayfa 243
... serptirmek", keçir- > kiser- "geçirmek; bağışlamak". 3. Geniş yuvarlak ünlülerde daralma ve bulanma. Çağdaş Türk Lehçelerinden yine sadece Tatarca ve Başkurtçaya ait bu düzenli ses gelişmesi ile arka damak "o" ünlüsü ile ön damak "d" ...
A. Melek Özyetgin, A. Merthan Dündar, İlyas Kamalov, 2008
6
Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 328
Birine tuzlatmak, tuz serptirmek, tuza yatırtmak. Duzlayıcı is. Üretimde ürünleri tuzlayan işçi. Duzlu sıf. 1 - Bileşiminde tuz olan, çok tuz olan. 2 - Gerektiği kadar veya gereğinden fazla tuz serpilmiş./rruza, tuzlu suya yatırılmış, tuz emdirilmiş, ...
7
Ceylan Çalışkan ve Çalışkanlar Hanedanı:
Bayram Ağabey, Üstad'ın dengesine dikkat ediyordu. Osırada havada bir değişmeoldu. Biraz karardı, derken tipi şeklinde kar serptirmeye başladı. Arkada bir merkep üzerinde bazı eşyalar ve Ceylan Ağabey vardı. BirdeSıddık Süleyman.
8
Diccionario español-turco - Sayfa 368
2. (para la lluvia o nieve) lloviznar, caer. Serptirmek/-i, e/ [serptIr'msc] t. tener (a alguien) que rocíe, esparza, espolvoree (algo). Serplls [ser'pu_[] S. tocado, sombrero. Sersefil ['sersefIl] a. 1. muy pobre. 2. mísero. sersem [ser'sem] a. 1. botarate.
Carmen Uriarte, Sonsoles Taltavull Cañete, Bilge Cerah Sunal, 2011
9
Ricerche sulla lingua osmanlı del XVI secolo: il corpus ... - Sayfa 214
... stock-in-trade, principal sum'. serp- (serperum) 'distendo'; serptururum 'fo distendere' (712) • Tml serpmek (c. serptirmek) 'aspergere, effondere, spargere, spruzzare'. serpiver- (serpiuerurum) 'distendo' (712) • Tezlik eylemi di — > serp-.
10
Türk masalları - Sayfa 46
Onlar da, «Sarayın önüne bir iki çuval altın döksünler, kim eğilip o altınlardan bir tane alırsa hırsız odur, onu tutsunlar,» deyince, padişah sarayın önüne birkaç çuval altın serptirmiş, ama hiç kimse korkusundan eğilip de yerden bir tek altın bile ...
