«SIRALI SIRASIZ» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
sıralı sırasız 의 용법을 확인하세요.
sıralı sırasız 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 507
Aynaların arkasına ve kaplama maden eşyanın yüzüne sürülen ince maden tabaka. sıra o. I. Aynı çizgi üzerine yan yana ya da art arda dizilmiş şey ya da kimselerin tümü: Bir sıra dükkân. 2. Bu biçimdeki topluluğun durumu : Sırayı bozmayın.
Türk Dil Kurumu, Kemal Demiray, Muammer Bakr, 1977
Anılarını yazmaya başladığı ilk günden sonra sadrazamların, nazırların, politikacıların, askerlerin, asker politikacıların, gazetecilerin, şairlerin, vakitli vakitsiz, sıralı sırasız, genellikle hiç gereği yokken aklına gelmesi giderek bir duyarlık sorunu ...
3
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 323
Sıra dayağı: Birçok kişiye birbiri ardınca ve sıra ile topluca dayak atmak. Sıralı sırasız: Yerli yersiz ve zamanlı zamansız, yer ve zamanın uygun olup olmadığına bakmadan. Sırası düşmek: Yerli yersiz ve zamanlı zamansız, yer ve zamanın ...
4
Rahmet Yollari Kesti - Sayfa 72
laflarını sıralı sırasız sarf etmesi sözgelimi değil!... Şimdi şaşkınlığının sebebini birisine anlatır, daha doğrusu yüksek sesle düşünür gibi konuştu: — Eski zamanlar olmalı, eski zamanlar... Ağaç altlarının yiğit barındırdığı eşkiyalık çağları.
Orada oluşu yüreklendiriyordu onu; hâlâ canlı, ama erkek kaprisleri olmaksızın, ataerkil istekleri olmaksızın, kocasını, tıpkı onun kendisini sevdiği gibi, sıralı sırasız törensel öpüşler, sevgi sözcükleriyle sevmenin bunaltıcı gereksinimi olmaksızın ...
Gabriel García Márquez, 1989
6
Üstadın ölümü - Sayfa 48
Yine sıralı sırasız eve geliyordu. Artık içli dışlı olmuştu. — Arifimi göresim geldi, diyerek delikanlının çalışma odasına girip oturuyor, dereden tepeden laf açıyordu. Bir gece düşünürken aklına mükemmel bir intikam usulü geldi. Fikrini sabaha ...
Kemal Tahir, Sevengül Sönmez, 2006
Çocukluğunda sığırtmaçlık ettiğini, babasının böyle sıralı sırasız söylemesine, kılığa kıyafete hiç aldırmamasına Mustafa son günlerde kızıyordu. "Düğmelen tamam, hava da epeyce serin, öyleyken gömleğinin önü karnına kadar açık.
8
Esir şehrin mahpusu - Sayfa 146
Vakit ilerleyip görüşmeye gelenlerin sayıları arttıkça, Nermin'den çok, Nermin'in halasını düşünmeye başlamıştı. Hala Hanım, zengin kocalarını kılıbıklaşman bütün geçkin kadınlar gibi, sıralı sırasız, yerli yersiz dobra konuşmayı huy edinmişti.
9
Gençliğin Yol Haritası:
Anne babalar, birtakım tedbirler almaz ve plan yapmazlarsa, ergen kız veyaoğullarını, sankihâlâ küçükbirçocukmuş gibi sıralı sırasız para istemeye teşviketmiş olurlar. Böyle birtutum, çocukluğu uzatmakla kalmaz; sonunda isyanlarada sebep ...
10
Damağası: notlar, müsveddeler - Sayfa 44
Bir taraftan yeğenlerinden birisini verip kendisine damat ettiği Sungurlu Müddeiumumısi, Rıza bey vasıtasıyle "Kürtleri" sıkıştırmaya başlamıştı. Artık her gün sıralı sırasız evler taharri ediliyor, kahveler basılıp Kürtlerin üzerleri başları aranıyor, ...
«SIRALI SIRASIZ» 단어를 포함하는 뉴스 기사
다음 뉴스 기사의 맥락에서 국내 및 국제 언론이 말하는 내용 및
sıralı sırasız 단어를 사용하는 방법을 알아보세요.
Eski yılı uğurlarken ”kolay okunan zor bir yazı” daha
“Şair” deyince, Attilâ İlhan'ı ıskalamak olmayacak elbet ve “Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız / O mahûr beste çalar müjgân'la ben ağlaşırız” hüznünde ... «Hürriyet, 12월 13»
Müjgan'la ağlamak
Yalnız, kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız... Gidiyorlar akşam olmadan, ortalık kararıyor. Sonranın bilinmezliği, bir boyut katıyor ki onlara... Simsiyah bir teselli ... «Hürriyet, 10월 13»
Bir erkeklik aleti olarak: Argo
Yerli yersiz, sıralı sırasız kadın dili değmemiş şahane sözcükleri kullanmaya başlarlarsa? Değeri kalmaz. Dolaşımdaki argo miktarı arttıkça, argonun içi boşalır. «Radikal, 4월 08»
