터키어에서 YAPMACIKSIZ 의 뜻은 무엇인가요?
터키어 사전에서 «yapmacıksız» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
터키어 사전에서 yapmacıksız 의 정의
내재적, 본질적 (본질적으로 또는 진리대로), 진실하지 않고. yapmacıksız İçten, içten geldiği gibi (yapılarak veya olarak), samimî.
터키어 사전에서 «yapmacıksız» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
«YAPMACIKSIZ» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
yapmacıksız 의 용법을 확인하세요.
yapmacıksız 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Türkiye Türkçesinde niteleme sıfatları: örnekli niteleme ... - Sayfa 418
1 74 yapmacık yapmacık davranış; yapmacık gülüş; yapmacık hareket; yapmacık tavır; Köylülerden kopma biraz yapmacık bir safiyetle konuşuyordu S.F. Aba- sıyanık; yapmacıklı Öyle ince yapmacıklı aktris tavırlı, sahteti\r kız değildi Ö. Seyfettin ...
İyi huylu,tatlı, yapmacıksız kızlar.Amaben şımarmışım, Fanny. Sıradan kızlarla yetinemiyorum. Kişiliksahibivekafalı, duyarlı kızlaraalışmış olanbir erkeğe öyle iyihuylu, tatlı,yapmacıksız kızlar yetmiyor. Bambaşka birinsan türü onlar. Seni ve Mary ...
3
Cumhuriyet dönemi edebiyat çevirileri seçkisi - Sayfa 139
Bir portrede olduğu gibi, burada da, canlı ve yapmacıksız bir anlatım yolu tuturamazsan, benzerliği elde edemezsin. Tıpkı yazar gibi, o yazarın çevirmeni de kendini alıştığı, yapmacıksız dile bağlı tutmalı ve laf oyunlarından uzak durmaya ...
4
Kırılmadık bir şey kalmadı - Sayfa 394
... şey yapmadıkça sevilirse insan, o kadar iyidir onun için ve onu seven için. Seven, yapmacıksız bir kişiyi (ki kişi olmak yapmacıksız olmakla gerçekleşir) seviyor demekdir. Kendisine yakıştırma yapmacıklar katmamış birini seviyor olur seven.
5
50 yılın Türk tiyatrosu - Sayfa 175
Tabiîlik demek, oynanan rolü kabul edilebilir hale getirmek demektir. Her oyun, bir yorumdur. Yorumlama öylesine yapılacak ki en güç-kanar seyirci bile o tipi benimseyebilecek. Yapmacık ile tabiî olmayan'ı ayırmalıyız. Aktörün yaptığı, oyundur ...
6
Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM
... He shoıvs a genuine concernfor the ıvelfare of his students. 2 If something is genuine. it is really what it seems to be. gerçek, samimi, içten, yapmacıksız a genuine gold necklace • genuinely adverb hakikatten genus /'dslaiBS/, /'d3enas/ noun ...
Cambridge University Press, 2009
Hem bir sinek nasıl seyredenlere kendini bir sene tamamen yapmacıksız bir şekilde tavus kuşu gibi göstersin! Hem sahtekâr, basit bir asker, namlı, yüce bir paşanın tavrını takınsın, makamında otursun, çok zaman öyle kalsın ve hilesini ...
Bediüzzaman Said Nursi, 2014
8
Millî edebiyat: Şiir - Sayfa 145
Bozkırların, dağların vahşi ve yapmacıksız seslerini kaval ve kopuzla inleten edebiyat, nasıl doğrudan doğruya milletin hayatından doğmuşsa, bu gazel ve kaside edebiyatı da o kadar halk hayatından uzaktır. Bir defa lisan halkın lisanından ...
9
Fuad Köprülü - Sayfa 44
Bozkırlarm, dağlarm vahşi ve yapmacıksız seslerini Ikaval ve kopuzla inleten edebiyat, nasıl doğrudan doğruya milletin hayatmdan dağmuşsa, bu gazel ve kaside edebiyatı da o kadar halk hayatmdan uzaktır. Bir defa lisan halkm lisanmdan ...
Mehmet Fuat Köprülü, Orhan F. Köprülü, 1987
10
Öğretmen ve velilere açıklamalı ilkokul programı - Sayfa 97
gun sade ve yapmacıksız bir dille yazmalarına önem verilmelidir. 12 — Çocuklardan; «Şu kadar cümle, satır veya sayfa yaz!» gibi bir kayıtla konuları belli uzunlukta yazmaları is- tenmemelidir. Onlar, aslında, kendi seviyelerine uygun uzunlukta ...
«YAPMACIKSIZ» 단어를 포함하는 뉴스 기사
다음 뉴스 기사의 맥락에서 국내 및 국제 언론이 말하는 내용 및
yapmacıksız 단어를 사용하는 방법을 알아보세요.
Darıbükü, yaşayan bir Etnografya Müzesi
Hangi eve gittiysek önce yapmacıksız boynumu koparacak kadar sarılmaları, ellerinde bahçelerinde ne varsa paylaşmaları. Allahım bizler nasıl bu hallare geldik ... «Haber Hürriyeti, 8월 15»
Sanatçı dost Edip Başer'e buruk veda mektubu Edip Başer
Dürüst, yapmacıksız, içten, korumacı, kadir kıymeti bilen, sevgi dolu, saygılı, işini seven, sorumluluk sahibi biriydin. Sağlığını çok ihmal ediyordun. İşin dolayısıyla ... «Milliyet, 8월 15»
Anlamlı yaşamın yazarı ve yönetmeni olmak
Çoğu kişi, içli dışlı olmakla bayağı üslubu birbirine karıştırır ve yapmacıksız yazmayı rastgele yazmak sanır” diyor. Büyük puntolarla başucumuza asmamız ... «Halkın Gazetesi Birgün, 7월 15»
13 Maddeyle Pink Floyd'un İlk 'Frontman'i: Syd Barrett
Ama kimileri ise yapmacıksız hayal etme gücünün bütünlüğünden yararlandığını düşünür. Bize göre de ilkini düşünmek haksızlığın ötesinde acımasız bir yargı ... «ListeList, 7월 15»
BABALAR GÜNÜNDE BÜTÜN BABALARA 'BABA OLMAK'
... her yıl Avrupa'ya tatile gönderseniz de mutlu edemezsiniz, bunun yerine birlikte hoşça geçirilen birkaç saat, samimi bir sohbet, yapmacıksız, içten bir sarılma ... «Milliyet, 6월 15»
Bir homo ludens: Ercan Arıklı
O günlerde, yani, Gelişim'in o vakitlerinde bir arada durmuş kadınlar ve erkekler arasındaki yapmacıksız ve heyecanlı sevgi de, Ercan Bey'e aitti. Takım oyununa ... «Halkın Gazetesi Birgün, 5월 15»
Yanıbaşımızda yaşanan, ama pek bilmediğimiz bir trajedi
Artist'le tanıdığımızBerenice Bejo ve yılların oyuncusu Annette Bening, tümüyle makyajsız ve de yapmacıksız oyunlarıyla rollerini ustaca oynuyorlar. Kolya'da ... «T24, 1월 15»
“HOŞ GELDİNİZ SAYIN VALİ” GÜLE GÜLE SAYIN VALİ
İlk görüşmede edindiğimiz ortak görüş şudur : “Sayın vali , fevkalade tevazu sahibi, güler yüzlü, davranışları yapmacıksız bir idarecidir”. Coğrafi konumu, tabiatın ... «Bolu Gündem Gazetesi, 11월 14»
Eğri cetvelden, doğru çizgi çıkmaz. Çizgileriniz, sizi ele veriyor. Eğri …
Ruh süzgecinden geçerek, içtenlik tüten, samimiyet tüten, riyadan uzak, yapmacıksız söylemlere muhatap olmak, muhakkak ki her ruhu okşar. Sevindirir, boynu ... «Milliyet, 8월 14»
'Gaffur' dinsizlikten bakın nasıl döndü
Sadece oyunculuğu, yetenekleri değil, yapmacıksız tavırları, içinin dışının bir olması, hiperaktivitesi, zekası, hayata bakışı, tarzı, kimi zaman engelleyemediği ... «Haber Vitrini, 4월 14»
