터키어에서 YAVAŞÇACIK 의 뜻은 무엇인가요?
터키어 사전에서 «yavaşçacık» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
터키어 사전에서 yavaşçacık 의 정의
천천히 천천히, 천천히. yavaşçacık Çok yavaş, usulcacık.
터키어 사전에서 «yavaşçacık» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
«YAVAŞÇACIK» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
yavaşçacık 의 용법을 확인하세요.
yavaşçacık 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Kemal Tahir'e mapusaneden mektuplar - Sayfa 354
'in sana yolladığı fotoğraftan bahsederken, "Yavaşçacık ihtiyarlamış," diyorsun. Mübalağa ediyorsun, mübalağadan da fazla bir şey, onun ne yavaşçacık, ne çırpına çırpına ihtiyarlaması henüz bahis konusu değil, daha yaşı ne başı ne?
2
Canlı kitabeyiz Kosova'da: şiirler - Sayfa 67
YAVAŞÇACIK bir gün mutlu olacağız sabrını tüket ben mutlu olmak için sabrımı tükettim yavaşçacık uyandırma taş altında yılanları coşkunluk diye sonu acılık yavaşçacık bir gün söken güne yaşanan seviden diyeceksin doğdu mutluluk 1978 ...
Altay Suroy Recepoğlu, 2004
3
Ömer Seyfettin Bütün eserleri: - Sayfa 112
Ömer Seyfeddin, Hülya Argunşah. Fantezi AŞK İnce, beyaz bir leylâğa benzeyen Nazik elin sıcacıktı elimde. Bu leylâğı yavaşçacık öperken Sordun bana: -Aşk var mıdır? Benim de Bunda biraz şüphem var... Ah sevgilim, İnanmadan yapmak, ...
Ömer Seyfeddin, Hülya Argunşah, 2000
4
Islâm dı̂ni, itikat, ibâdet ve ahlâk - Sayfa 164
Peygamberimiz aleyhi' s-selâm safların düzgün ve sık olmasına dikkat husûsunda çok sıkı emirler vermiştir : «Saflarınızı güzel, düzgün yapınız, omuzlarınızı bir hizada tutunuz, aranızda açıklık bırakmayınız, açık yer görünce yavaşçacık, ...
5
Mehmetçik Avrupada - Sayfa 86
Kapı, bizim bazı muhacir evlerinde olduğu gibi bir mandalla kapanmıştı, mandalı yavaşçacık sürdüm, şimdi iki odanın arasındaki daracık koridordayım. Kulak verdim, hocanın yattığı odadan muttarit bir ses aksediyor, fakat bu hocanın dediği ...
6
Yusuf ile Menofis: oyunlar 3 - Sayfa 83
Robdöşambrlı erkek şamdanı yerine bırakır. Kadının omzuna dokunur.) HASAN'IN SESİ : Yavaşçacık omzuna dokundum. O, alışkanlıkla, buse almak için dudaklarını oynattı. (Yataktaki kadın dudaklarını oynatır.) HASAN'IN SESİ : Yavaşçacık.
7
XIII. [i.e. On üçüncü] yüzyıldan beri Türkiye Türkçesiyle ... - Sayfa 153
El-inbaku jLjVl [^4r.]: Bir kimesne anılcacık j»-UJ~Tl osurmak. (Terceman. XVI. 130) anılcağaz. (anulcağız) : Yavaşçacık. Çıkardılar anılacağaz jfrUjrl bağdan Nite kim çekerler kılı yağdan (Süh. XIV. 93) Ger anulcağız s**!^ l gönlümü alasın Yeğ ...
Ömer Asım Aksoy, Dehri Dilçin, 1963
8
Mevlânâ âilesinde Türk milleti ve devleti fikri - Sayfa 483
Peygamberimiz aleyhi' s-selâm, safların düzgün ve sık olmasına dikkat hususunda çok sikı emirler vermiştir : «Saflarınızı güzel, düzgün yapınız, omuzlarınızı bir hizada tutunuz, aranızda açıklık bırakmayınız, açık yer görünce yavaşçacık, ...
9
Recaı̂-zade M. Ekrem: bütün eserleri - 3. cilt - Sayfa 129
Kapıyı yavaşçacık açtı, baktı. kimseyi göremedi. Merdivenden sessizce çıktı. aşçının odasına doğruldu, kapısını dinledi. Aşçı kadın keyifli "dingala.. dingala.." diyerek meşgül-i terennüm idi. Binnaz bu hüsn-i tesâdüften memnun olarak hemen ...
Recaizade Mahmut Ekrem, İsmail Parlatır, Nurullah Çetin, 1997
10
Yeṣilkaya savcisi: Roman - Sayfa 34
Hadi geç kardeşim... Hadi geç. Savcı onun büyüğü be... Nasıl emir verirmiş ona... Hem acar da birşey... Geçen akşam bizim Ahmed şuracıkta direğe dayamış başım, kestireyim demiş biraz... Yavaşçacık inmiş merdivenden... Burnuna dokanmış.
«YAVAŞÇACIK» 단어를 포함하는 뉴스 기사
다음 뉴스 기사의 맥락에서 국내 및 국제 언론이 말하는 내용 및
yavaşçacık 단어를 사용하는 방법을 알아보세요.
Çiroz Ahmet'in Sandukası
Yavaşçacık seccadeleri topladı, bunları beygirin üzerine çul vurur gibi sandukanın üzerine örttü. Sandukaya dayandı. Sanduka birden bire kaydı. 'Vay canına ... «Cumhuriyet, 2월 15»
Namazda Saf Düzeni Nasıl Olmalı?
Açık bir yeri görünce, yavaşçacık kardeşinizin yanına sokulunuz. Aranızda Şeytana açık yer bırakmayınız. Safı birleştiren kimseyi yüce Allah da bitiştirir. «Risale Ajans, 2월 13»
