터키어에서 YELENGEÇ 의 뜻은 무엇인가요?
터키어 사전에서 «yelengeç» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
터키어 사전에서 yelengeç 의 정의
껍질은 자기 깨지고 벗겨진다 (나무). yelengeç Kabuğu kendi kendine çatlayıp soyulan (ağaç).
터키어 사전에서 «yelengeç» 의
원래 정의 보기를 원하면 클릭하세요
한국어 사전에서
자동 번역 보기를 원하면 클릭하세요
«YELENGEÇ» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
yelengeç 의 용법을 확인하세요.
yelengeç 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Türkçe sorunları kılavuzu - Sayfa 240
"biri yekdiğerinin"), yeknesak, yekpare, yeksan yekûn yeldeğirmeni, yeleç <yelece <yeleci <ye- leçten, yelkesen yelengeç <yelengece <yelengeci <yelen- geçten yelkovankuşu yellim yelalim, yelölçer, yelyutan yemeği/yemeyi (bkz. "Adftillere ...
2
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 91
... sayaç ihtiyaç zaç mizaç imtizaç istimzaç üstübeç çeç geç er geç geçgeç belgeç delgeç gelgeç ilgeç nişangeç yelengeç üşengeç Yengeç yengeç pişirgeç değiştirgeç çevırgeç püskürgeç süzgeç yüzgeç kekeç dikeç erkeç skeç yeleç üf 91.
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
3
Yeni imlā kilavuzu - Sayfa 234
yavrucak yaylakıye Yedigir (burç) yeleken yavrucuğum yaylamak yedinci yeleklemek yavrucuk yaylanmak yedişer yeleli yavrulamak yayh yeditulâ yelengeç yavsı yayhm yediveren yelken yavşak yayma yedmek yelkenlemek . yavşan yaymacı ...
4
Konuşma dili ve Türkçenin söyleyiş sözlüğü: bir deneme - Sayfa 403
yeknesaklik yekpare yeksan yekta yekten yekün yel yeldegirmeni yeldirme yeldirmek yele yeleç yelek yeleken yeleli yelengeç yelken yelkenci yelkenlemek yelkenli yelkesen yelkovan yelkovanku§u yellemek yellenmek yelli yellim yelalim ...
5
Yeni yazım (imlâ) kılavuzu - Sayfa 238
... -ni yeke yeknesak yeknesaklık yekpare yeksan yekta yekten yekûn yel yeldirme yeldirmek yele yeleç yelek yeleken yeleklemek yeleli yelengeç yelken yelkenlemek yelkenli yelkovan yelkovankuşu, -nu yellemek yellenmek yelli yellim yalâlim ...
6
Tuhfe-i Lâmiı̂ - Sayfa 67
Ana mäder ü dahi baba pede?43 Puser dür ogul kaynanadur244 husü 234 señek: siñek В 235 sebu: sepu Ml 236 yelengeç: yengeç Mill, Mil. 2, 1 237 värdcn: värdän Ml 238 kici:kiçi Mill 239 inckinkdur: inckirmak 1; inçikirmakdur Mil.
Lâmiî Çelebi, İbrahim İmran Öztahtalı, 2004
