«YOLUNU SAPITMAK» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
yolunu sapıtmak 의 용법을 확인하세요.
yolunu sapıtmak 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Açıklamalı Deyimler Sözlüğü:
Bir şeyi nasıl yapacağınıbulmak. yolunu sapıtmak Toplumca kötü görülen bir işi yapmayı sürekli hâle getirmek. yolunu yapmak Bir şey isteyeceği bir kişiyi memnun edecek davranışlarda bulunarak istediğini daha kolay kabul edecek bir hâle ...
2
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 384
Yolunu kesmek: 1) Engel olmak, engellemek. 2) Yürüyen kimsenin önüne geçip ilerlemesini önlemek. 3) Dövmek, konuşmak, soymak gibi amaçlarla birinin yolda önüne çıkıp onu durdurmak. Yolunu sapıtmak: Doğru yoldan ayrılıp kötü yola ...
3
Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 77
Yolunu sapıtmak, doğru yoldan çıkmak, kendini kaybetmek. Azışdırmag f. 1 - Evden uzaklaştırmak, yolunu kaybettirmek. 2 - İyileşmek üzere olan bir hastalık veya yaranın tekrar kötüleşmesine sebep olmak. Azışmag f. 1 - Kendini kaybetmek ...
4
Örnekleriyle Türkçe sözlük: S-Z - Sayfa 3242
yol о yolundan так : Bir engelle kamlanp gidememek. geriye kalmak, gecikmek; gitmekten vazgeçmek. ... 209 о yolunu щита} : Mâni olmak, geçmesini, gitmesini önlemek. ... 471 O yolunu sapıtmak : Doğru yoldan ayrılmak, kötü yola sapmak.
5
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 1183
2) mec. bir şeyin oluşmasını, gelişmesini, olmasını, yayılmasını engellemek (biri) yolunu sapıtmak doğru. yoldan ayrılmak, kötü yola sapmak, yolunu şaşırmak 1) gireceği yolu bflemeyip yanlış yola girmek. 2) doğru yoldan ayrılmak, kötü yola ...
6
Türkçenin nakısları: atasözleri, deyimler, tekerlemeler, ... - Sayfa 194
"Halbuki beklediği çıkmadı ve mesele şu emirlerle yoluna girmiş oldu. ... "Çadırın kapısında esmer bir köle gibi nöbet bekleyen gece, biliyor ki kovsa da, itse de bir yolunu bulup vaktinde içeriye ... 88 Yolunu sapıtmak (Yolunu şaşırmak) (Biri).
Kâzım Yetiş, Sâmiha Ayverdi, 1993
7
Ebū Ḥayyān, Kitābu'l-Idrāk li lisāni'l-Etrāk: fiil : ... - Sayfa 372
... sapma şaşırmak" (KARAM ANLIOGLU, 211), İM az- "azmak, yolunu sapıtmak" (TOP ARLI 1992, 505) Çağdaş Kıpçak: Tat. az- "razvraşat'sa, razvratit'sa, portit'sa, isportit'sa, razvratniçat', racputniçat', bludit', ozorniçat', duraçit'sa, zapuskat'sa, ...
8
Türk atalar sözü hazinesi - Sayfa 430
Yolu (bir yere) düşmek. (ÖÂA.) Yoluna koymak (işi). (ÖÂA.) Yolunu beklemek (gözlemek) (birinin). (ÖÂA.) Yolunu bulmak. (ÖÂA.) Yolunu sapıtmak. (ÖÂA.) Yolunu şaşırmak. (ÖÂA.) Yolunu yapmak (bir işin). (ÖÂA.) Yol vermek (birine) (ÖÂA.) ...
İsmail Hilmi Soykut, 1974
9
İngilizce-Türkçe çağdaş iş dünyası sözlüğü - 2. cilt - Sayfa 847
... pilot miğferi; kask; - mark fren izi; - pan (Br.) tekerlek pabucu; - pro- of (araba lastiği) kaymaz; - road oduncu yolu; - row eğlence semti; to be on the -s (US) kendine hakim olamamak; yolunu sapıtmak; to put the -s on yavaşlamak, fren yapmak.
Ender Gürol, Ali Kılıçlıoğlu, 1994
10
Yeni ansiklopedi: cilt, Hüdhüd-Osmanlı - Sayfa 881
2652 - " (31:6) Bayağı insanlardan kimi de vardır ki, Allah yolundan bilmiyerek sapıtmak ve onu (Allah yolunu) eğlence yerine tutmak için lâf eğlencesi (oyalayıcı söz ve sesleri) satın alır. işte bunlara mühîn bir azab vardır... (E T. 3837) (Bak: ...
