«YÜRÜKLÜK» 관련 터키어 책
다음 도서 목록 항목에서
yürüklük 의 용법을 확인하세요.
yürüklük 에 관련된 책과 해당 책의 짧은 발췌문을 통해 터키어 서적에서 단어가 사용되는 맥락을 제공합니다.
1
Türk mûzikı̂si nazariyatı ve usûlleri: kudüm velveleleri - Sayfa 562
Meselâ: 3/8'lik, 3/4'lük, 3/2'lik hep ayni usûlü, yâni Semâî usûlünü gösterdiği halde, yürüklükleri değişiktir. Birim sayısı küçüldükçe usûl ağırlaşır. Yürüklük, birimi gösteren sayı ile ters orantılıdır. Fakat vuruşların sıralanışında herhangibir ...
2
Halk Kurtuluş Savaşında Türkler - Sayfa 43
Bu ara Yürüklük olarak adlandırılan yeni semtler kurmuşlar. İkinci dünya savaşından önce (Ağlardağ) Plaçkoviça Ovçe- pol, Tikveş ve Ustrumca'da daha önemli yürüklükler vardı. 1912 yılında doğrusu ilk Balkan savaşından sonra, yürüklerin ...
Rade Gogov, Enver İlyas, 1992
3
Anadolu'da Türkmen aşiretleri: Bozulus Türkmenleri, 1540-1640
L BÖLÜM Olmasun ki oturak olasız ki beğlik Türkmanlık ve yürüklük edenlerde kalır. Kara Yölük Osman'ın Oğullarına Nasihati BOZULUŞ TÜRKMENLERİ Bozuluş Adı Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki konar-göçer Türkmenlerin "Bozulus" ...
4
Doğu Rodop türk ağızlarının sözlüğü: turc-français - Sayfa 417
(Krajnoselo); 2. korkmak// s'effrayer (Karğali). yürük bk. yörük. yürüklük/yürükgük/yürükkük is. Yürüklerin yaşadığı yer, diyar// pays des Yürüks. yü'sak s. Yüksek// haut eleve: sup6rieur. yü'sak doboyni bk. doboyni, yü'saklik/yü'sakgik/yü'sakkik is ...
Mefküre Riza Mollova, 2003
5
Genel Türk tarihi - 4. cilt - Sayfa 49
Ayrıca bazı gruplar hem yürüklük hem de müteferrik olarak bir kısım köylerde yerleşik hayatlarını devam ettirmekte idiler.33 Biga Sancağı'nda yürüklerin az sayıda ve daha çok küçük cemaat grupları halinde oldukları dikkati çekmektedir.
Hasan Celâl Güzel, Ali Birinci, 2002
6
Türkiye halkının kültür kökenleri: Giriş, beslenme teknikleri - Sayfa 243
Hatta çocuklarda başın arka tarafında görülen, «yürüklük» tabir edilen şişkinliği, anasının sırtında dağ bayır gezmeye uygun şekilde kundaklanmaya yoranlar bile var. Meşakkate aldırmazlıkları herkesçe teslim edilir. Çok özgü bir Serik hikâyesi ...
7
Kızil Kadırga: Türk romanı - Sayfa 222
Altlarındaki firkateler manevra ve yürüklük bakımından üstün olduğundan, Malta kadırgalarını pruvadan kendilerine dirise edip batırmasını önliyerek onların pupasından rampa olmaya çalıştılar. «Bu manevralar fillere saldıran kaplanların filin ...
Aptullah Ziya Kozanoǧlu, 1965
8
Rumeliʼde Yürükler, Tatarlar, ve Evlâd-ı Fâtihân - Sayfa 4
Göçebe sözü yürük kelimesinin tam bir karşılığı olamıyacağı gibi yürüklerin yalnız hareket hâlinde bulunduğu zamanlarda göçebe adını alması da hakikatten uzaktır. Göçebe sözü bir halk gurubu için bir vasıftır fakat yürüklük, aslen bir yaşayış ...
M. Tayyib Gökbilgin, 1957
9
Türkiye Diyanet Vakfı İslâm ansiklopedisi - 33. cilt - Sayfa 399
Ancak herkesin ritim, ağırlık, yürüklük anlayışı farklı olabileceğine göre bu ifade bilimsel bir tabir olmaktan uzaktır. Bununla birlikte genel olarak aksak usulüyle bestelenip özel bir ağırlık veya yürüklük gerektirmeyen eserlerin büyük çoğunluğu ...
Türkiye Diyanet Vakfı, Türkiye Diyanet Vakfı. İslâm Ansiklopedisi Genel Müdürlüğü, TDV İslâm Araştırmaları Merkezi, 2007
10
Türk folklor araştırmaları - 1. cilt,1-24. sayılar - Sayfa 70
Şunları ayrı bir broşür halinde yazacağım. Yürükler ise, bu tâbirden anlaşılacağı üzere (Yürüyüp gezen, göçebe) demektir. Her yürük; Türkmendir; fakat her Türkmen yürük değildir. Yürüklük, Türkmen aşiret hayatının münhasıran davar sürüleri ...
