तुर्की शब्दकोशामध्ये "arsızlaşmak" याचा अर्थ

तुर्की मध्ये ARSIZLAŞMAK चा उच्चार

arsızlaşmak

तुर्की मध्ये ARSIZLAŞMAK म्हणजे काय?

तुर्की शब्दकोशातील arsızlaşmak व्याख्या

अननुभवी

ARSIZLAŞMAK चे भाषांतर

आमच्या तुर्की बहुभाषी भाषांतरकर्त्यासह arsızlaşmak चे 25 भाषांमधील भाषांतर शोधा.

या विभागात सादर केलेल्या तुर्की चा arsızlaşmak इतर भाषेतली भाषांतरे स्वयंचलित सांख्यिकीय भाषांतराद्वारे प्राप्त झाली आहेत; जिथे आवश्यक भाषांतर युनिट तुर्की चा «arsızlaşmak» हा शब्द आहे.

• भाषांतरकर्ता तुर्की - चीनी: 不要新鲜
• भाषांतरकर्ता तुर्की - स्पॅनिश: no sea fresco a
• भाषांतरकर्ता तुर्की - इंग्रजी: Do not be fresh to
• भाषांतरकर्ता तुर्की - हिन्दी: करने के लिए नए सिरे से मत बनो
• भाषांतरकर्ता तुर्की - अरबी: لا تكون طازجة ل
• भाषांतरकर्ता तुर्की - रशियन: не в свежем
• भाषांतरकर्ता तुर्की - पोर्तुगीज: não ser fresco para
• भाषांतरकर्ता तुर्की - बंगाली: থেকে তাজা পাবেন না
• भाषांतरकर्ता तुर्की - फ्रेंच: ne pas être frais à
• भाषांतरकर्ता तुर्की - मलय: Jangan segar untuk
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जर्मन: Sie frisch sein nicht
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जपानी: に新鮮なことはありません
• भाषांतरकर्ता तुर्की - कोरियन: 신선한 하지 말라
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जावानीज: Aja seger kanggo
• भाषांतरकर्ता तुर्की - व्हिएतनामी: Đừng tươi
• भाषांतरकर्ता तुर्की - तमिळ: புதிய வேண்டாம்
• भाषांतरकर्ता तुर्की - मराठी: ताज्या होऊ नका
• तुर्की: arsızlaşmak
• भाषांतरकर्ता तुर्की - इटालियन: non essere fresca per
• भाषांतरकर्ता तुर्की - पोलिश: nie będzie w stanie świeżym
• भाषांतरकर्ता तुर्की - युक्रेनियन: Не в свіжому
• भाषांतरकर्ता तुर्की - रोमानियन: nu fi în stare proaspătă
• भाषांतरकर्ता तुर्की - ग्रीक: να μην είναι σε νωπή
• भाषांतरकर्ता तुर्की - अफ्रिकान्स: Moenie vars te wees
• भाषांतरकर्ता तुर्की - स्वीडिश: Var inte färska till
• भाषांतरकर्ता तुर्की - नॉर्वेजियन: ikke bli frisk til

«ARSIZLAŞMAK» संबंधित तुर्की पुस्तके

खालील ग्रंथसूची निवडीमध्ये arsızlaşmak चा वापर शोधा. तुर्की साहित्यामध्ये वापराचा संदर्भ देण्यासाठी arsızlaşmak शी संबंधित पुस्तके आणि त्याचे थोडक्यात उतारे.

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 88

Ar. T. arsızlaşmak eylemi. arsızlaşmak (nsz) Ar. T. utanmaz, sıkılmaz bir kişilik edinmek, yüzsüzleşmek, ör. Artık çok arsızlaştı. arsızlık a. Ar. T. arsız olma durumu, arsıza yakışacak davranış, utanmazlık, sıkılmazlık, yılışıklık, sırnaşıklık, yüzsüzlük.

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Toprak ve gelenek: Konya dağ köyleri - Sayfa 87

İşe yaramaz, değersiz. Alay etme, taklit. Sevgili, nişanlı. Hizmetçi Arkadaş. Çalmak Dedikoducu. Çok sevişen. Hızlı Hafif Ayağa kalkmaya çalışmak. Şımarmak, arsızlaşmak. Koyun ve keçilerde bir hastalık. Koyunun ilk sütünden yapılan yiyecek.

Zeki Oğuz, 2005

Nevşehir folkloru I: deyimler, atasözleri, sözcükler - 1. cilt - Sayfa 18

-U- Udu perdeyi kaldırmak: Utanmayı bırakmak, arsızlaşmak. Udunu çekmek: Kaygılanmak, sıkıntısını çekmek. (Onun udunu ben çekiyorum) Umsuna uğramak: Umulan bir şeyin elde edilememesi. Umsunuk olmak: Çok istenildiği halde, ...

Hüseyin Güney, ‎Emrullah Güney, 1993

Tarihten bugüne Başkurtlar: tarih, dil ve kültür üzerine ... - Sayfa 254

-hıra- /-hSre-, -hora- / -höre- :Başkurtçada isimlerden eksiklik veya azlık bildiren fiiller yapan bu ekin örnekleri şunlardır: elhere- "halsizleşmek, yorulmak", ilemhere- "bir hisse kapılıp değişmek", kanhıra- "çok kan kaybetmek; arsızlaşmak"; ...

A. Melek Özyetgin, ‎A. Merthan Dündar, ‎İlyas Kamalov, 2008

Memleketin Develi - Sayfa 137

Arsızlaşmak. SIRTARIK : Şımarık, arsız. SIYITTIRMAK : İki şeyin birbirine çok yakından sürtmesi. SIZGIT : Kışın yemekler için hazırlanmış, kavurulup saklanan kemikli kuş başı et. .SİDDİ : Yaşı altmışın üstündeki yaşlı hanımlara denir. ;SİFTAH ...

Ahmet Gürlek, 1975

Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 36

Simgesi As. Ateşe atılınca etrafa sert bir sarımsak kokusu yayarak uçup gider; ok- sitleşince zehir olur, sıçanotu, "zırnık. arsız o. ve s. mec. I. Utanmaz, sıkılmaz, yılışık, yüzsüz. 2. Her yerde kolayca yetişip üreyebilen (bitki). arsızlaşmak ...

Türk Dil Kurumu, ‎Kemal Demiray, ‎Muammer Bakr, 1977

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 6

3 - Arsızlaşmak, artık çekinmemek, yüzsüzleşmek. 4 - Olgunlaşmak, yetişmek, zihni açılmak, ilerlemek. Açılmag f. 1 - Açık hâle gelmek, kapağı, örtüsü vs. kaldırılmak, düşmek. 2- (Aradaki engel) Kaldırılmak, yok olmak, belirmek, ortaya çıkmak.

Seyfettin Altaylı, 1994

Komşunun Duası (Anadolu'dan Esintiler Serisi - 8):

Büyüdükçe arsızlaştı. Ele avuca sığmadı. Dağları yedi doymadı. Açgözlülüğü katlanarak arttı. Bayram sabahıydı. Anne kedi erkenden uyandı. Uzun uzun yavrularına baktı. Kara olan masum, ala olan iyilikseverdi. Ala olanın gözleri mangaldaki ...

Bülent Gündoğan, 2015

Türk Tarih Kurumu yayınları - 1-2. sayılar - Sayfa 224

Bu arsızlaşmış şımarık yeniçeri askerlerinin yapmaları muhtemel haydutlukları önlemek için her çareye baş vurarak kendilerine belli birer miktar bahşiş verildi. İRAN ŞAHININ BAĞDAD ŞEHRİNİ ALMASI Bağdad valisi Yusuf Paşa, eski valilerin ...

Türk Tarih Kurumu, 1979

Aydinlar ülkesi. (Gerçek dine doğru). - Sayfa 42

Motorlu vasıtaların egzosları arsızlaşmış, klakson yasağı tavsamış eski yılların usluluğu yalnız emektar tramvaylarda kalmış. Hele insan sesleri tanmmıyacak şekilde azman olmuş. Çalışma odamın açık penceresine bir koltuk çekip sabah ...

Ahmet Baǧişgil, 1960

नवीन गोष्टी ज्यामध्ये «ARSIZLAŞMAK» ही संज्ञा समाविष्ट आहे

खालील बातम्यातील आयटमच्या संदर्भात राष्ट्रीय आणि आंतरराष्ट्रीय पत्रकार कशाबद्दल बोलले आहेत आणि arsızlaşmak ही संज्ञा कशी वापरली आहे ते शोधा.

Mahçupyan'a yanıt BirGün'den geldi

"...aslında yardakçılıkta sınır tanımamak, iyiden iyiye arsızlaşmak manasında: Sen çık, Hrant Dink davasında verilen o pespaye kararın hemen ardından ... «Gazeteciler, एक 12»