«ÇATINMAK» संबंधित तुर्की पुस्तके
खालील ग्रंथसूची निवडीमध्ये
çatınmak चा वापर शोधा. तुर्की साहित्यामध्ये वापराचा संदर्भ देण्यासाठी
çatınmak शी संबंधित पुस्तके आणि त्याचे थोडक्यात उतारे.
1
İnsan ve şeytan - Sayfa 81
Karımın müdâhalesinden yüz bularak ben de söylemeye, daha doğrusu söylenmeye başladım: — Aman Güzin sebepsiz çatınmak kadar mânâsız hiçbir şey olmaz. Biliyor musun son zamanlarda bu hâlin beni sıkmaya başladı; hasta isen söyle ...
2
Türkçenin üreme yolları ve "dil devrimciliğimiz". - Sayfa 19
SAR- mak SARILmak SARINmak SARDIRmak SARDIRTmak SARIŞmak ÇATmak ÇATILmak ÇATINmak ÇATTIRT- mak ÇATIŞmak. Bir çok eylemlerin silik kalabilecek anlamları Üreme Aygıdının 5 kapısına göre incelenirse, kolayca çözüleceği ...
3
Dilin öte yakası: eleştirel denemeler - Sayfa 76
Füruzan, günlük dilde kullanım sıklığı sınırlı olan özel bileşik yapılı eylemleri öykü boyunca sık sık kullanırken bir yandan da örneksemelere baş vurarak yeni türetimlere de gidiyor: "sizle- yin", "bizcileyin", "şimdileyin", "çığrınmak", "çatınmak", ...
4
Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 456
BOZUK-BO- ZUKLUK İŞİTMEK duymak, kulağa çatınmak ("Onun bu işten vazgeçeceği kulağıma çalındı"), öğrenmek ("Bu haberi kimden öğrendin"). Yine bkz. İŞİTMEMEK. İŞİTMEMEK (kulaklan) ağır işitmek ("Daha sesli konuş, biraz ağır işitir") ...
5
Hayir, paṣa hazretleri! - Sayfa 30
30 Ağustos, gönderinde nindirüip çamurlara çatınmak istenmiş bir bayrağın bir yanardağ gibi fış- kırıp vatan doruklarında yükselişidir. 1922 de o gün düşmanı - Büyük Atanın tabirini kulanıyorum - vatanın harimi ismetinde boğmuştuk. Bu büyük ...
6
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 240
2) kaşları böyle olan kimse, çatak yüz somurtkan yüz, öfkeli yüz. çatınmak (nsz) kaşlarını çatarak* yüz asmak çatırdamak (nsz) 1 çatır çatır diye sesler çıkarmak. 2 mec. arak yok olmak üzere bulunmak, çökmeye yüz tutmak, çökmek, yıkılmak ...
7
Dünyanın öptüğü kız: roman - Sayfa 66
Düpedüz hayvanlığımız değildi bizi tutan. Onun üstünde ve ötesinde, nedenler vardı. Ama, ne idi bunlar? Nasıl olmuş ta, çatmış, çatınmış, kaynamıştı birbirine? Bir öğle üzeri, okuldan çıkıp Select'e gelirken Jeanine, bir delikanlı takılmış peşine; ...
İskender Fikret Akdora, 1966
8
Bütün eserleri: Romanlar - 5. cilt - Sayfa 264
... ve bir parmak kalınlığında siyah ve sık kaşların çatınması ve başındaki uzun ve gümrah saçların karışıp lâtif bir perişanlık suretini alması Şirinşah'ı en mahir bir ressama (Zühre-i gazabnak) levhasını resim için model ittihazına salih olacak bir ...
9
50 yılın Türk mizah ve karikatürü - Sayfa 243
Babam «Hah muallim hapı yuttu şimdi!» gibilerden bana göz attı. İşin kötüye gittiğini öğretmen de anlamıştı. Bir çalımına getirip durumu kurtarmaya çalıştı : — Eğer daha erken buluyorsanız, bunu ileriye bırakalım. Hoca çatınmış, susuyor.
Semih Balcıoğlu, Ferit Öngören, 1976
