«DÜZIKO» संबंधित तुर्की पुस्तके
खालील ग्रंथसूची निवडीमध्ये
düziko चा वापर शोधा. तुर्की साहित्यामध्ये वापराचा संदर्भ देण्यासाठी
düziko शी संबंधित पुस्तके आणि त्याचे थोडक्यात उतारे.
1
Beyoğlu: (kısa geçmişi, argosu) - Sayfa 71
Gözümüz su örneklere takiliyor: 3 "Duziko Bomonti meze ile 125" * "Duziko Bilecik meze ile 125" ч "Duziko Keyf meze ile 125" l "Duziko Demitraeopulo meze ile 125" "Duziko Demitraeopulo büyüksise, meze ile.. 240" "Duziko Demitraeopulo ...
2
Çilingir sofrasında rakı - Sayfa 38
Bu rakıların Sakız rakısı hariç diğerleri yalnızca anason içeren düz rakı yani duziko idi. Sakız rakısının ise içinde sakız bulunuyordu ve Bozcaada'da imal ediliyordu. içinde sakız bulunan rakı türüne genel olarak mastika denilirdi. 1930 yılına ait ...
3
When Greeks and Turks Meet: Interdisciplinary Perspectives ...
Tempoyla şap şap el vuruşlar, şıngır şıngır çeyrekler, mecidiyeleri serpişler. Bir miraseydi bey çalgıcılara avuç avuç paraları atarak hovardalıkta. Arada, garsonların: 'Oriste beyim! ... Amesus paşam ! Ligora bre, pendi bukalı duziko!' Bağırtıları .
4
Mizah penceresinden millı̂ mücadele: ya istiklâl ya ölüm - Sayfa 60
Baharın gelmesiyle birlikte İnönü'de Türk ordusu tarafından hacamat edilen Yunan ordusu, bu tedavinin acısından, “Metaksa, Mastika ve Düziko" gibi konyak ve rakı çeşitleri sayesinde kurtulabileceklerini düşünmektedirler. Kuva-yı Milliye'ye ...
5
Türk argosu üzerinde incelemeler - Sayfa 157
... Kafa dengi, yoldaş, yakın arkadaş; çıkartarı aynı olan kişiler. çıban-çiban : Yüzük, büyükçe ve altın yüzük; küçük göğüs, erkek memesi; frengi. duka-düka (< İt. duca) : Dişilik organı, vagina; erkeklik organı, penis; para. duziko ...
6
İstanbul ve Bodrum barları - Sayfa 210
... kabadayılar "düziko" üstüne "düziko" yuvarlamakta, kalın ibrişim püsküllü siyah fes sol kaş üzerine düşürülmüş, ceket kartal kanat ve iri düğmeli, mor kadife pantolonun paçaları kıvrık, ayakta yumurta topuklar, belde ipekli Trablus kuşağı.
7
Anılar ve söyleşiler - Sayfa 46
Ne var ki? — Benimle biraz oturur musunuz?... Buyurun şuradaki depoya gidelim, orada gayet güzel rakı var... Gittik. Orada da oturduk. Yeni ahbap: — Bize iki duziko (*) dedi. Hemen geldi. Kimseler yok. Bana dedi ki: — Sizi jurnal etmişler!
Ahmet Rasim, Nuri Erten, 1983
8
Fuhș-i atîk ve hamamci ülfet - Sayfa 148
Hristo döndü, bağırıyordu: — Ena bukali duziko... ke diyo bires!.. Hoş, sevimli, kanı sıcak bir adam!.. Yine bize doğru eğildi: — Lüferaki, fresko... — Yap... (Arkasına dönerek) Ena lüferaki!.. (Garsona) Kitak- se, Pandeli! Ena lüferaki fresko!
9
İki devrin perde arkasi - Sayfa 261
Hangi gazinoya gelse, garsonlara, patronlara : — Düziko, düziko diye emrediyordu. Patronlar, garsonlar: — Malista paşam, malista ekselâns, yes orayt diye mukabele ediyorlar. Koşuyorlar, kuyulara sarkıtılmış, buzlukta yatırılmış buğulu rakı ...
Hüsameddin Ertürk, Samih Nafiz Tansu, 1957
Beş on dakika beni bir tarafta bekleyin! dedi. Buluşacakları yeri kararlaştırdılar: Sürob'un Meyhanesi. Kavanoz, Kosti'nin yanına döndü, karşısına oturdu. Kosti: - Ayda bre, barabar duziko tsakazayis! deyip garsona, Rumca olarak, yüz dirhemlik ...
A. Sermet Muhtar Alus, Eser Tutel, Faruk Ilıkan, 1999
