तुर्की शब्दकोशामध्ये "iskele kelepçesi" याचा अर्थ

तुर्की मध्ये ISKELE KELEPÇESI चा उच्चार

iskele kelepçesi

तुर्की मध्ये ISKELE KELEPÇESI म्हणजे काय?

तुर्की शब्दकोशातील iskele kelepçesi व्याख्या

स्कॅफोल्डिंग स्कॅब्रोलिंग हा इमारतीच्या बाह्य पृष्ठभागावर मचान जोडण्याकरिता वापरला जातो.

ISKELE KELEPÇESI चे भाषांतर

आमच्या तुर्की बहुभाषी भाषांतरकर्त्यासह iskele kelepçesi चे 25 भाषांमधील भाषांतर शोधा.

या विभागात सादर केलेल्या तुर्की चा iskele kelepçesi इतर भाषेतली भाषांतरे स्वयंचलित सांख्यिकीय भाषांतराद्वारे प्राप्त झाली आहेत; जिथे आवश्यक भाषांतर युनिट तुर्की चा «iskele kelepçesi» हा शब्द आहे.

• भाषांतरकर्ता तुर्की - चीनी: 脚手架夹子
• भाषांतरकर्ता तुर्की - स्पॅनिश: abrazaderas andamios
• भाषांतरकर्ता तुर्की - इंग्रजी: scaffolding clamps
• भाषांतरकर्ता तुर्की - हिन्दी: मचान अकड़न
• भाषांतरकर्ता तुर्की - अरबी: المشابك السقالات
• भाषांतरकर्ता तुर्की - रशियन: лесов зажимы
• भाषांतरकर्ता तुर्की - पोर्तुगीज: abraçadeiras de andaime
• भाषांतरकर्ता तुर्की - बंगाली: ভাঁজ করা বাতা
• भाषांतरकर्ता तुर्की - फ्रेंच: pinces d´échafaudage
• भाषांतरकर्ता तुर्की - मलय: Penjepit perancah
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जर्मन: Gerüstschellen
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जपानी: 足場クランプ
• भाषांतरकर्ता तुर्की - कोरियन: 비계 클램프
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जावानीज: scaffolding ngawat-ngawati
• भाषांतरकर्ता तुर्की - व्हिएतनामी: kẹp giàn giáo
• भाषांतरकर्ता तुर्की - तमिळ: சாரக்கட்டு கிளம்ப
• भाषांतरकर्ता तुर्की - मराठी: परात पकडीत घट्ट
• तुर्की: iskele kelepçesi
• भाषांतरकर्ता तुर्की - इटालियन: morsetti per ponteggi
• भाषांतरकर्ता तुर्की - पोलिश: zaciski rusztowania
• भाषांतरकर्ता तुर्की - युक्रेनियन: лісів затискачі
• भाषांतरकर्ता तुर्की - रोमानियन: cleme schele
• भाषांतरकर्ता तुर्की - ग्रीक: σφιγκτήρες σκαλωσιές
• भाषांतरकर्ता तुर्की - अफ्रिकान्स: steierwerk klampe
• भाषांतरकर्ता तुर्की - स्वीडिश: byggnadsställningar klämmor
• भाषांतरकर्ता तुर्की - नॉर्वेजियन: stillasklemmer

«ISKELE KELEPÇESI» संबंधित तुर्की पुस्तके

खालील ग्रंथसूची निवडीमध्ये iskele kelepçesi चा वापर शोधा. तुर्की साहित्यामध्ये वापराचा संदर्भ देण्यासाठी iskele kelepçesi शी संबंधित पुस्तके आणि त्याचे थोडक्यात उतारे.

Türkçe-İngilizce teknik terimler sözlüğü - Sayfa 138

kelepçesi Clamp colleetor, pipe anchor, pipe clamp, pipe clip, pipe hanger, pipe sleeve, saddle clip, tube cleat, tube clip, saddle clip of pipe. ~ kelepçesi ... inşaat iskelesi Steel-tube scaffolding, tubular scaffolding, tubular steel scaffold. ~ iskele ...

Nuri Özbalkan, 1984

Yassıada ve İnfazların İçyüzü - Sayfa 193

İskele üzerinde ve hemen Ada'ya bağlandığı yerde büyük bir hareket göze çarpıyordu. ... Ölüm botları iskeleye tam bağlandıkları sırada konuşmalar sert emirler birbirini kovalamaya başlamıştı. ... Bileklerinde kelepçeler Pırıl pırıl yanıyordu.

Mithat Perin, 1970

Ahmet Rasim'in İstanbul'u - Sayfa 83

İskeleye dört beş dakika kala "sezdirmeye sezdirmeye" yerinden kalkarak çıkışa doğru ilerleyenler, kendilerinden önce davranmış olanlar bulunduğunu fark ... (Bir yankesici kendi kendine) Kelepçeden 83 AHMET RASİM İN İSTANBUL'U ı.

Çilem Tercüman, 2008

Hapisliğim: Anılar - Sayfa 53

Bu kelepçe, insanlık onuruna vurulmuş bir zincir gibi geliyor- dı bana. Jandarma baş çavuşu, iyi karşıladı. ... Bu kez elime kelepçe vurmadılar. İki jandarmayla, vilayetin önünden bir arabaya bindik, köprüde, Kadıköy iskelesi önünde indik.

Recep Bilginer, 1981

The Agendaneers I {Turkish}: Schematoria - Sayfa 116

... ve ekibini tanıştığı; Juliet onlar Bahamalar için bağlı bir lüks özel gemisi bindik ediyorum bir Florida iskele onları tahrik. ... disrobe ve şimdi operatörler ustaca kelepçeler ile dolap askıları damardan çözüm asılı ve üzerinde bir pamuk net set ...

Richard W. Custer, 2014

Turk Klasikleri - 30. sayı - Sayfa 101

Durun, iskele verilsin!.. — Hacım, dikkat et ha!.. Araklarlar! ... İskele değil, ense ekspozisyonu I — Pöf!.. Sarmısak yemiş, ağzı tavuk kümesi gibi kokuyor ... (Bir yankesici, kendi kendine) Kelepçeden beter... Parmak oynamıyor. — Hanım, sen bari ...

Ahmet Rasim, 1953

Ahmet Rasim: hayatı, sanatı, eserleri - Sayfa 81

Durun, iskele verilsin!.. — Hacım, dikkat et ha!.. Araklarlar! ... İskele değil, ense ekspozisyonu! — Pöf !.. Sarımsak yemiş, ağzı tavuk kümesi gibi ... Bu taraf yolcularını sigorta kabul etmiyor. — (Bir yankesici, kendi kendine) Kelepçeden beter.

Ahmet Rasim, ‎Suat Hizarcı, 1965

Osmanlı Devletinde kölelik - Sayfa 168

Kürek çekmek için gemilere getirilen forsaların kaçmamaları için ayaklarına enli bir demir kelepçe geçirilir ve bu kelepçe sağlam bir ... Gemilerin gerek iskele ve gerekse sancak denilen iki taraflarında lâle adı verilen prangalar bulunurdu.

Nihat Engin, 1998

Osmanlı şenliklerinde Türk sanatları - Sayfa 159

1720 şenliğinde Hacı Şahin'in ayakları demir kelepçe, ayrıca gözleri ve elleri sımsıkı bağlanıyor, bir zenbil içine ... otağ-ı hümâyûnde meydanı sure karşı karşıya dörder sütun vazı' ve birer iskele yapılıp birbirine müteaddit kebîr âletler bend ve ...

Metin And, 1982

Yassıada'da millı̂ irade nasıl mahkûm edildi - Sayfa 183

... doğru götürülürken, içlerinde ölüme veya müebbet (ömür boyu) hapse mahkum edilenler varsa vapur iskelesi hizasına gelince bunlar hemen gruptan ayrılıyor ve oracıkta bileklerine pırıl pırıl parlayan yeni yaptırılmış kelepçeler vuruluyordu.

Necmettin Önder, 1990