तुर्की शब्दकोशामध्ये "kabarmak" याचा अर्थ

तुर्की मध्ये KABARMAK चा उच्चार

kabarmak

तुर्की मध्ये KABARMAK म्हणजे काय?

तुर्की शब्दकोशातील kabarmak व्याख्या

वजन वाढविण्या शिवाय आकार वाढवा. / (द्रवपदार्थांसाठी) पाऊस किंवा पावसापासून फ्लोट करणे. गुणवत्तेत वाढ, वाढवा सूज, विस्तार / (जनावरे साठी) पंख सह स्थायी / (फॅब्रिकसाठी) फर, झाडाची साल करण्यासाठी. ओले करणे किंवा तापमान वाढवणे आणि त्यापासून सुटका करणे. / (सागर) ओवाळणे, मोठ्या लाटा तयार करणे. / शोधा / (राग, प्रेम यांसारख्या काही भावनांसाठी) डोके ठेवणे, क्रोध सारखे वागणे आणि चालणे. गर्वाने फुगले पाहिजे.

KABARMAK चे भाषांतर

आमच्या तुर्की बहुभाषी भाषांतरकर्त्यासह kabarmak चे 25 भाषांमधील भाषांतर शोधा.

या विभागात सादर केलेल्या तुर्की चा kabarmak इतर भाषेतली भाषांतरे स्वयंचलित सांख्यिकीय भाषांतराद्वारे प्राप्त झाली आहेत; जिथे आवश्यक भाषांतर युनिट तुर्की चा «kabarmak» हा शब्द आहे.

• भाषांतरकर्ता तुर्की - चीनी: 膨胀
• भाषांतरकर्ता तुर्की - स्पॅनिश: hinchar
• भाषांतरकर्ता तुर्की - इंग्रजी: bloat
• भाषांतरकर्ता तुर्की - हिन्दी: ब्लोट
• भाषांतरकर्ता तुर्की - अरबी: سخام
• भाषांतरकर्ता तुर्की - रशियन: раздуваться
• भाषांतरकर्ता तुर्की - पोर्तुगीज: inchar
• भाषांतरकर्ता तुर्की - बंगाली: স্ফীত করা
• भाषांतरकर्ता तुर्की - फ्रेंच: ballonnement
• भाषांतरकर्ता तुर्की - मलय: mengasapi
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जर्मन: aufblasen
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जपानी: 膨張
• भाषांतरकर्ता तुर्की - कोरियन: 고창증
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जावानीज: bloat
• भाषांतरकर्ता तुर्की - व्हिएतनामी: sưng lên
• भाषांतरकर्ता तुर्की - तमिळ: வீங்கு
• भाषांतरकर्ता तुर्की - मराठी: फुगवणे
• तुर्की: kabarmak
• भाषांतरकर्ता तुर्की - इटालियन: gonfiare
• भाषांतरकर्ता तुर्की - पोलिश: uwędzić
• भाषांतरकर्ता तुर्की - युक्रेनियन: роздуватися
• भाषांतरकर्ता तुर्की - रोमानियन: umple cu aer
• भाषांतरकर्ता तुर्की - ग्रीक: πρήζω
• भाषांतरकर्ता तुर्की - अफ्रिकान्स: opblaas
• भाषांतरकर्ता तुर्की - स्वीडिश: svälla
• भाषांतरकर्ता तुर्की - नॉर्वेजियन: bloat

«KABARMAK» संबंधित तुर्की पुस्तके

खालील ग्रंथसूची निवडीमध्ये kabarmak चा वापर शोधा. तुर्की साहित्यामध्ये वापराचा संदर्भ देण्यासाठी kabarmak शी संबंधित पुस्तके आणि त्याचे थोडक्यात उतारे.

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

yel almak: Küplere binmek, burnunun yeli harman savurmak, burnundan solumak, öfkesi kabarmak, çok öfkelenmek, fena hâlde sinirlenmek. yel ayak: 1.Hızlı, çevik,atak. 2.Hızlı ve başarılı iş yapan, becerikli,hamarat. yel berlenböven yalı ...

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014

Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 358

K KABA,tr. kabarmak' tan (bk.) kab-a/ka- ba„ KABAK, es. tr. kabağ (kapamakla ilgili) dan kabak (kapalı olan, kabukla kuşatılmış olan). Anlam genişlemesiyle: bilinen yemeklik bitki. Kap/kab kökünde kabarma, şişme, kendi kendine örtünüp ...

İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 557

kabarmak kabul smdan bıktım. 4 coğr. vegökb. daha çok anadeniz kıyılarında görülen, Ay'ın ya da Güneş'in çekiminin etkisiyle deniz düzeyinde başlayan ve kıyıya doğru bir akıntı oluşturan yükselme. kabarmak (nsz) lağırlığı artmaksızın ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 586

GondOlage n.m. Gemi hakkında : Us ver kıç yüksekliği. Kabarma, taşma. Gonfalon.] eondole. Gondole n.f. Venedik sandalı, gondol. GondOİer v.n. Gemi hakkında : başıyla-. kıçı yüksek olmak, gondol biçimi olmak. Kabarmak, taşmak, şişmek.

Reşat Nuri Güntekin, ‎Ali Süha Delilbaşı, ‎Nurullah Ataç, 1935

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 437

Gabarcığlanma is. Kabarcıklanmak fiili. Gabarcıglanmag f. 1 - Kabarmak, deride kabarcıklar oluşmak. 2 - Su yüzünde yağmur damlalarından kabarcıklar oluşmak. Gabarcıglı sıf. Üzerinde kabarcıklar olan, kabarcıklarla örtülü. Gabardılma is.

Seyfettin Altaylı, 1994

Kıbrıs Türkçesinin etimolojik sözlüğü - Sayfa 244

(Demirag 1994: 350). gabar/kabar 'derinin su toplamasi, kabarcik'. XV. yüzyil Anadolu Tûrkçesi metinlerinde kabar kabar ol- 'yer yer kabarmak' biçiminde ikileme olarak geçer (TS: 2146). Anadolu agizlannda kabar 'su kabarcigT anlaminda ...

Orhan Kabataş, 2007

Kırgız sözlüğü: sözlük 25000 sözü içine almaktadır - Sayfa 378

Kabar- II, kabarmak; §ismek; ka- barip açuusu keldi: pek fazla hirs- landi, ayram kabardi. Kabarçi, 1. haberci; malûmat verici; 2. muhabir, reporta j yapan; gaze- te kabarçi'si: gazete muhabiri; a- yil-kistak kabarçisi: köy muhabiri: köyden ...

Konstantin Kuzʹmich I︠U︡dakhin, 1945

Türkçe-İngilizce teknik terimler sözlüğü - Sayfa 522

patiska Coarse camb- ric. ~ preslenmiş tekerlek Rough-pressed wheel. ~ planya Rough plane. ~ planya- lamak Rough plane (to). Kabara — Hob nail, shoe nail. Kabaran kil — Swelling shale. Kabarcık — Excescenze, papilla, protuberan- ce.

Nuri Özbalkan, 1984

Lisan ve İnsan:

Halkın bazı mefhumları daha canlı, daha kestirme yollardan, müşahhaslaştırarak anlatmaya yöneldiğinden bahseder (iftihar etmek, gururlanmak yerine göğsü kabarmak, koltukları kabarmak, burnu büyümek gibi). “Zıvanadan çıkmak, ayağını ...

Yusuf ALAN, 2015

Ağıtlar: Folklor Derlemesi

Sabahleyin vardı haber Bağrıma koyuldu biber Ben okızı aradım da Yanasıca kabar kabar Kardeşimgilevardım da Kardeşim beni yolluyor Bizim yalınız ölmüş de Daha ayaklı sallıyor Ceyhan suyu bucak bucak Gülün yoldumkucak kucak Kıyma ...

Yaşar Kemal, 2014