तुर्की शब्दकोशामध्ये "kağşama" याचा अर्थ

तुर्की मध्ये KAĞŞAMA चा उच्चार

kağşama

तुर्की मध्ये KAĞŞAMA म्हणजे काय?

तुर्की शब्दकोशातील kağşama व्याख्या

कघमा कागाजॅक व्यवसाय.

kağşama Kağşamak işi.

KAĞŞAMA चे भाषांतर

आमच्या तुर्की बहुभाषी भाषांतरकर्त्यासह kağşama चे 25 भाषांमधील भाषांतर शोधा.

या विभागात सादर केलेल्या तुर्की चा kağşama इतर भाषेतली भाषांतरे स्वयंचलित सांख्यिकीय भाषांतराद्वारे प्राप्त झाली आहेत; जिथे आवश्यक भाषांतर युनिट तुर्की चा «kağşama» हा शब्द आहे.

• भाषांतरकर्ता तुर्की - चीनी: kağş装修
• भाषांतरकर्ता तुर्की - स्पॅनिश: actualización KAGS
• भाषांतरकर्ता तुर्की - इंग्रजी: kağş renovation
• भाषांतरकर्ता तुर्की - हिन्दी: kağş नवीकरण
• भाषांतरकर्ता तुर्की - अरबी: kağş تحديث
• भाषांतरकर्ता तुर्की - रशियन: kağş обновления
• भाषांतरकर्ता तुर्की - पोर्तुगीज: kağş renovação
• भाषांतरकर्ता तुर्की - बंगाली: kağş খেলা
• भाषांतरकर्ता तुर्की - फ्रेंच: Kags rénovation
• भाषांतरकर्ता तुर्की - मलय: kağş Permainan
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जर्मन: KAGs Erneuerungs
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जपानी: kağşリフォーム
• भाषांतरकर्ता तुर्की - कोरियन: kağş 혁신
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जावानीज: kağş Game
• भाषांतरकर्ता तुर्की - व्हिएतनामी: kağş nhật
• भाषांतरकर्ता तुर्की - तमिळ: kağş விளையாட்டு
• भाषांतरकर्ता तुर्की - मराठी: kağş गेम
• तुर्की: kağşama
• भाषांतरकर्ता तुर्की - इटालियन: kağş aggiornamento
• भाषांतरकर्ता तुर्की - पोलिश: kağş remont
• भाषांतरकर्ता तुर्की - युक्रेनियन: kağş поновлення
• भाषांतरकर्ता तुर्की - रोमानियन: kağș renovare
• भाषांतरकर्ता तुर्की - ग्रीक: kağş ενημέρωσης
• भाषांतरकर्ता तुर्की - अफ्रिकान्स: kağş opknapping
• भाषांतरकर्ता तुर्की - स्वीडिश: kağş renovering
• भाषांतरकर्ता तुर्की - नॉर्वेजियन: kağş fornyelse

«KAĞŞAMA» संबंधित तुर्की पुस्तके

खालील ग्रंथसूची निवडीमध्ये kağşama चा वापर शोधा. तुर्की साहित्यामध्ये वापराचा संदर्भ देण्यासाठी kağşama शी संबंधित पुस्तके आणि त्याचे थोडक्यात उतारे.

Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 565

[Une sorte de zoiture] Kağşama ) ( t- m-) Sert bir Kağşamak i gürültü ile yıkılmak. Çok eskimek, çok koca- yıp bunak olmak, ihtiyarlamak. [ S'ecrouler avec un grand fracas. Râsonner. ViĞillir , devenir vieux et decrepiUe.] Kağşar (t.f) Yıkılmak ...

Ali Seydi, ‎Mihran, 1929

Mahallemizdeki Ermeniler - Sayfa 63

Bastonu pek kullanmaya kıyamadım ama, sürdüğü cila hâlâ pırıl pırıldır, toplam dört parça arasında kağşama, açılma olmamıştır. Usta avlularının içinde fakat evden ayrı gibi, normalden iki kat yüksek tavanlı, geniş bir bölmede çalışırdı.

İsmail Arıkan, 2001

Saim Bey - Sayfa 358

_ı, tzğı- büyük kağşama rmesî “Him Çukııravağa 4 `~di'ı!erd *fafaawßwaaw £a»_w;› anða bir 1-atari mega) şfé žşığlalamı rdi.'fi%tı1ii¢_, 'ıišîıerief áahı yıırriız Şlmğldeısjîádıáí 1 aa îž mü mäştıã› Dumuş dag ş g mıiûahíîitf iş _ve t. hatjtıhın çgvrl šî ...

Yusuf Delikoca, 2009

Varlık Vergisi gerçeği - Sayfa 55

... bu yıldan başlayıp ülkenin dünyadan tam soyutlandığı 1941 yılına kadar yeterli tahıl, inşa edilen silolarda depo edilseydi, hem bu kadar sıkıntı çekilmez ve ekonomi böylesi bir yıkıma uğramaz, devlet yapısı kağşama dönemine girmezdi.

A. Başer Kafaoǧlu, 2002

Darağacı - Sayfa 152

... dünkü çöküntünün üzerinde az biraz durmuştu. «Bre olmaz! Bre çökecek bir kağşama bırakmadık aramızda!» deyip ikinciklenmiş; «Aksilik... her hal aksilik...» deyip somurtmuştu. Somurtuşu çöküntüleri ustalığına yakıştıramayışı- naydı.

Mustafa Necati Sepetçioğlu, 1979

Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 61

... susama savsama tavsama şama aşama yaşama birlikte yaşama ortak yaşama kağşama akşamdan akşama okşama yanşama boşama yumuşama kayşama atama açıktan atama vekâleten atama asaleten atama otama saptama hartama 61.

Belgin Tezcan Aksu, ‎Abdurrahman Tariktaroğlu, ‎Efrasiyap Gemalmaz, 2004

Tarihten bugüne Başkurtlar: tarih, dil ve kültür üzerine ... - Sayfa 241

ş Şular "şunlar, bunlar", şevle "gölge", şatlık "sevinç", şayar- "oynamak, şımarmak", kavşa- "kağşamak, güçsüz kalmak", koyaş "güneş", hulış "soluk". Ön damak ünsüzleri: /, r, y, g, k. I Legnet "lanet", levke- "alevlenmek, tutuşmak", kul "el, kol", ...

A. Melek Özyetgin, ‎A. Merthan Dündar, ‎İlyas Kamalov, 2008

Turcology in Turkey: selected papers - Sayfa 32

TS 11: 794 cah;amak 'sarsılıp gevşemek, kağşamak.' DLT hı: 286 faj çahşadı, DLT ıv: 130 cah;a- 'çagıl cugul etmek, takılan sus e?yası ses vermek.' 128. cahşak DS hı: 1040 çah;ak (11) [cağ?ak (O-2] 'asınarak dokülmuş dag veya duvar yığın- ...

László Károly, ‎Nurettin Demir, ‎Emine Yılmaz, 2007