तुर्की शब्दकोशामध्ये "lâstikli söz" याचा अर्थ

तुर्की मध्ये LÂSTIKLI SÖZ चा उच्चार

lâstikli söz

तुर्की मध्ये LÂSTIKLI SÖZ म्हणजे काय?

तुर्की शब्दकोशातील lâstikli söz व्याख्या

बोलण्यात आलेला भाषण भिन्न अर्थास येऊ शकणार्या भाषणाच्या विविध अर्थांमुळे.

lâstikli söz Değişik anlamlara gelebilen, farklı değerlendirilebilen konuşma.

LÂSTIKLI SÖZ चे भाषांतर

आमच्या तुर्की बहुभाषी भाषांतरकर्त्यासह lâstikli söz चे 25 भाषांमधील भाषांतर शोधा.

या विभागात सादर केलेल्या तुर्की चा lâstikli söz इतर भाषेतली भाषांतरे स्वयंचलित सांख्यिकीय भाषांतराद्वारे प्राप्त झाली आहेत; जिथे आवश्यक भाषांतर युनिट तुर्की चा «lâstikli söz» हा शब्द आहे.

• भाषांतरकर्ता तुर्की - चीनी: 车轮承诺
• भाषांतरकर्ता तुर्की - स्पॅनिश: promesa de ruedas
• भाषांतरकर्ता तुर्की - इंग्रजी: Wheel promise
• भाषांतरकर्ता तुर्की - हिन्दी: व्हील वादा
• भाषांतरकर्ता तुर्की - अरबी: وعد عجلة
• भाषांतरकर्ता तुर्की - रशियन: Колесо обещание
• भाषांतरकर्ता तुर्की - पोर्तुगीज: promessa de rodas
• भाषांतरकर्ता तुर्की - बंगाली: বললেন চাকা
• भाषांतरकर्ता तुर्की - फ्रेंच: promesse de roue
• भाषांतरकर्ता तुर्की - मलय: roda berkata
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जर्मन: Rad- Versprechen
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जपानी: ホイール約束
• भाषांतरकर्ता तुर्की - कोरियन: 휠 약속
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जावानीज: ngandika setir
• भाषांतरकर्ता तुर्की - व्हिएतनामी: Wheel lời hứa
• भाषांतरकर्ता तुर्की - तमिळ: கூறினார் சக்கர
• भाषांतरकर्ता तुर्की - मराठी: म्हणाले चाक
• तुर्की: lâstikli söz
• भाषांतरकर्ता तुर्की - इटालियन: promessa Wheel
• भाषांतरकर्ता तुर्की - पोलिश: Obietnica koła
• भाषांतरकर्ता तुर्की - युक्रेनियन: Колесо обіцянку
• भाषांतरकर्ता तुर्की - रोमानियन: promisiune roți
• भाषांतरकर्ता तुर्की - ग्रीक: υπόσχεση τροχού
• भाषांतरकर्ता तुर्की - अफ्रिकान्स: Wheel belofte
• भाषांतरकर्ता तुर्की - स्वीडिश: Hjul löfte
• भाषांतरकर्ता तुर्की - नॉर्वेजियन: Wheel løfte

«LÂSTIKLI SÖZ» संबंधित तुर्की पुस्तके

खालील ग्रंथसूची निवडीमध्ये lâstikli söz चा वापर शोधा. तुर्की साहित्यामध्ये वापराचा संदर्भ देण्यासाठी lâstikli söz शी संबंधित पुस्तके आणि त्याचे थोडक्यात उतारे.

Selefilik Adı Altındaki Görüşlere Selefice Cevaplar: ... - Sayfa 400

Çünkü bu yalandan değil, meâriz (lastikli söz) cümlesindendir. Bunu Âmidi, El-İhkâm'da, İbnu Dakik el-İd de ElIktirâh'da söyledi. (Süyû ti'nin Sözü Bitti.) İkincisi: Atıyye'nin Kelbi'ye sözü edilen künye vermesine benzer işleri ileri gelen âdil ...

Seyyid Ali Hoşafçı El Haseni, 2013

Türk edebiyatı antolojisi: başlangiçtan bugüne kadar - Sayfa 547

Nükte: içinde ince bir fikir bulunan güzel söz. Kinaye: hem hakikî hem mecazî olmak üzere iki mânaya gelen lâstikli söz. Rüsumat Emaneti: eskiden gümrük âmirliği dairesi. Kaht: kıtlık. Cinas: mânaları veya telâffuzları aynı olan kelimeleri bir ...

Vasfi Mahir Kocatürk, 1967

Türk nesri antolojisi: Başlangıçtan bugüne kadar Türk ... - Sayfa 418

n- ce bir fikir bulunan güzel söz: Kinaye: hem hakikl hem mecazî olmak üzere iki mânaya gelen lastikli söz. Rüsumat emanetl: eskiden gumrük âmirligi dalresi. Kaht: kithk. Clnas: mânalan veya telaffuzlan ayni olan kelimeleri bir ...

Vasfi Mahir Kocatürk, 1962

Örnekli günlük konuşma ve deyimler sözlüğü: İngilizce/Türkçe - Sayfa 70

Double talk Lastikli söz. Double time Normalin iki katı ücret, fazla çalışma ücreti. We earn time and half on Saturday afternoons, but double time on Saturday. Doubt Beyond a doubt; without doubt Hiç kuşkusuz, kesinlikle. The man is sincere ...

Peter Papi, ‎Şükrü Alpagut, 1989

Hiciv ve mizah edebiyatı antolojisi: on dördüncü yüzyıldan ... - Sayfa 506

MAHMUT YESARİ (1895 — 1945) Kafamdan çektiğimizi düşmanlarımdan çekmedim. Ne çare ki kafasız yaşanmıyor. • DO S T Ben bu kelime kadar lâstikli söz görmeuim. istediğin manaya çek uzat: Sakın, kopar diye korkma. Ne cefakeştir o!

Hilmi Yücebaş, 1976

Mehmed Zahid Kotku (Hayatı):

Haklı aslında ama lastikli, rumuzlu bir söz... “Ah evlâdım! Nerede öyleleri şimdi!” demiş. “Öyleleri olsa sakalımı onların ayaklarına süpürge yapardım, tozlarını silerdim.” demiş. Kadınkalkmış gitmiş. Tamam, anlamamış bir şey... Mürşid-i kâmili ...

Mahmud Es'ad Coşan, 2008

Kültür tarihimizde gizli diller ve şifreler - Sayfa 88

tekdir etmek; İngiliz arması fe. na hâlde tekdir etmek armalı lastikli söz armud [keş]e bak asıntı bi-manâhü eyzan asgı bi-manâhü eyzan asgıcı borcunu vermeyenlere alem olmuştur asgısar bi-manâhü eyzan asma deyn, borç; ...

Emine Gürsoy-Naskali, ‎Erdal Şahin, 2008

Șemseddin Sâmi'nin tiyatroları - Sayfa 380

Cinâs: İmâlı, telmihli, lastikli söz. ç Çerağ: Ateş, çıra; burada: yakmak. Çötre, Çötüre: Su kabı. D Dehâlet: Sığınma. Delâil-i aklî: Akla yatkın deliller. Delâlet: İşaret, gösterme. Denâet: Alçaklık, düşkünlük. Der-âguş: Kucaklama, sarma. Der-akap: ...

Şemseddin Sâmî, ‎Nuri Sağlam, ‎Enver Töre, 2008

Türk argo sözlüğü - Sayfa 72

Araziye uymak (ar. tr. dey. söf. arg.) Saklanmak, gizlenmek. Uç gün araziye uyduk, soma enselendik. Arma (ita. i.) Altm saat, köstek, pirlanta yüzük. 2. Tekdir, azarlama. (bk. Papara). ASM Armah (s.) Lastikli [söz]. Armait sözlere karmmiz tok.

Ferit Devellioğlu, 1970

Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 249

lâmba şişesi : baca, bizez, ganne, gon- ne, kanne. ıanetleme : beymece. lânet etmek : birgürmek. lâpa : kuyma, malaş, salak, lâpa lâpa : küle küle, lapak lapak, lepek lepek, püle püle. lâstik : gıcır (uzun çorap -), sünek. lâstik meme : sormuk.

Türk Dil Kurumu, 1957