तुर्की शब्दकोशामध्ये "sırsıklam" याचा अर्थ

तुर्की मध्ये SIRSIKLAM चा उच्चार

sırsıklam

तुर्की मध्ये SIRSIKLAM म्हणजे काय?

तुर्की शब्दकोशातील sırsıklam व्याख्या

ओले, ओले, भिजलेले

sırsıklam Büsbütün ıslak, çok ıslak, sırılsıklam.

SIRSIKLAM चे भाषांतर

आमच्या तुर्की बहुभाषी भाषांतरकर्त्यासह sırsıklam चे 25 भाषांमधील भाषांतर शोधा.

या विभागात सादर केलेल्या तुर्की चा sırsıklam इतर भाषेतली भाषांतरे स्वयंचलित सांख्यिकीय भाषांतराद्वारे प्राप्त झाली आहेत; जिथे आवश्यक भाषांतर युनिट तुर्की चा «sırsıklam» हा शब्द आहे.

• भाषांतरकर्ता तुर्की - चीनी: 淋漓
• भाषांतरकर्ता तुर्की - स्पॅनिश: goteo mojado
• भाषांतरकर्ता तुर्की - इंग्रजी: dripping wet
• भाषांतरकर्ता तुर्की - हिन्दी: टपकता गीला
• भाषांतरकर्ता तुर्की - अरबी: الرطب نازف
• भाषांतरकर्ता तुर्की - रशियन: насквозь мокрый
• भाषांतरकर्ता तुर्की - पोर्तुगीज: gotejamento molhado
• भाषांतरकर्ता तुर्की - बंगाली: ক্ষরণ ভিজা
• भाषांतरकर्ता तुर्की - फ्रेंच: MOUILLE
• भाषांतरकर्ता तुर्की - मलय: menitis basah
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जर्मन: platschnass
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जपानी: ずぶ濡れ
• भाषांतरकर्ता तुर्की - कोरियन: 떨어지는 젖은
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जावानीज: dripping wet
• भाषांतरकर्ता तुर्की - व्हिएतनामी: nhỏ giọt ướt
• भाषांतरकर्ता तुर्की - तमिळ: சொட்டாக ஈரமான
• भाषांतरकर्ता तुर्की - मराठी: चरबी ओले
• तुर्की: sırsıklam
• भाषांतरकर्ता तुर्की - इटालियन: gocciolante bagnato
• भाषांतरकर्ता तुर्की - पोलिश: mokra
• भाषांतरकर्ता तुर्की - युक्रेनियन: наскрізь мокрий
• भाषांतरकर्ता तुर्की - रोमानियन: picură umed
• भाषांतरकर्ता तुर्की - ग्रीक: στάζουν
• भाषांतरकर्ता तुर्की - अफ्रिकान्स: papnat
• भाषांतरकर्ता तुर्की - स्वीडिश: droppande våt
• भाषांतरकर्ता तुर्की - नॉर्वेजियन: dryppende våt

«SIRSIKLAM» संबंधित तुर्की पुस्तके

खालील ग्रंथसूची निवडीमध्ये sırsıklam चा वापर शोधा. तुर्की साहित्यामध्ये वापराचा संदर्भ देण्यासाठी sırsıklam शी संबंधित पुस्तके आणि त्याचे थोडक्यात उतारे.

Görmek:

seçmen listelerinden, bekleyen başkanlardan ve sekreterlerden, birbirine kuşkuyla bakan, durumun kime kâr, kime zarar getireceğini tartmaya çalışan parti temsilcilerinden ve uzaktaki giriş kapısından kendisine doğru gelmekte olan sırsıklam, ...

Jose Saramago, 2014

Alaska Kid

Jack London. Sprague iyi bir plan düşünmüştü; ama kayığı O anda yemek sırası Kurz'daydı, kaşığı kutuya yüzdürüp içine tırmanıncaya kadar da belinden aşağısı daldırdı, sonra da Kid'e uzattı. Kutuyu dibine kadar sırsıklam olmuştu.

Jack London, 2015

Son oyun (1968-1972) - Sayfa 256

Bir anda sırsıklam olmuşlardı. Koşarlarken zaman zaman ayakları çamurlara giriyor ve sıçrayan sulardan korunmak için zaman zaman duruyorlardı. Bir bahçenin ortasında iki katlı eve yaklaşınca yavaşladılar ve bahçe kapısını açtılar. ikisi de ...

Barbaros Baykara, 1974

Türkçe sorunları kılavuzu - Sayfa 194

"Sayıların Yazılması, 8") sıracaotu, sıradağ, sıradışı, sıradüzen sıralaç <sıralaca <sıralacı <sıralaçtan SIRALI CÜMLELER (bkz. "Virgül Sorunları, 8") sıralıoluş sırat <sırata<sıratı <sırattan sırılsıklam (=sırsıklam) sırmakeş <sırmakeşten Sırbistan'a, ...

Necmiye Alpay, 2000

Gidi gidi: Mizah hikâyeleri - Sayfa 19

Şehere su geldi ya, ondan büyük adam da gorsün deyi, bizi hep suya boğdular... Sudan zor gaçıştık. Bi de öğrendik, biz gene yağnış yapmışız. Bizim böyüğü deyi, başka partiden birinin tomofiHni havaya galdırmışız. Sırsıklam koye döndük.

Aziz Nesin, 1958

Drina'da son gün - Sayfa 101

Düğmeleri kopmuş pembe mintanının göğüs kısmı arkası kesilmeyen nohut iriliğindeki gözyaşlarıyla sırsıklam olmuştu. Selmanoviç daha fazla dayanamıyarak çocuğu kucakladığı gibi sokağın içine daldı. Ayakkabılarını giymeyi bile unutmuştu.

Faik Baysal, 1972

Çamlar altinda - Sayfa 21

Bak sırsıklam olmuşsun. — Hava o kadar güzel, manzara o kadar harikulâde idi ki farkında olmadan yürümüşüm. Siz gelmeseydiniz galiba saatlerce orada kalacaktım. — Çok fena bir şey olurdu. Genç kız elini başına götürdü. z — Alışkın ...

Muazzez Tahsin Berkand, 1959

Câbı̂ Târihi: Târı̂h-i Sultân Selı̂m-i Sâlis ve Mahmûd-i ...

... "ağanın çubuğunu tazelen" deyü, Hammâllar Kethudâsı oturduğu yerde, "vâh vâh ocakluya, taş [a] yaslanup, toprağ[a] döşenüp, kar ve bârân, gece [vü] gündüz sırsıklam, gecenin nısfı çadırların bozup, eser-i bî-nâr bir mahalde aram ları yok.

Câbî Ömer Efendi, ‎Mehmet Ali Beyhan, 2003

Türk folklor araştırmaları - 17. cilt - Sayfa 7876

Aman zaman derken sırsıklam kurtarılırlar. Veliefendi de kahkahadan kırılır. Bundan sonra kör dilencilere birer kese altın, birer kat yeni elbise verdirir. Yemeğe davet eder. — Anlatın efendim, bir başkasını daha, ne olur.. — Hayır çocuklar, şimdi ...

İhsan Hinçer, 1976

Merhaba Akdeniz: hikâyeler

Avcılar tepelerinden tırnaklarına kadar sırsıklam oldular. Ne var ki Allaha çok şükür, Deli balığı iki gözünden tutarak, kayığa atmıştı. Orfosun dana gözleri kızgın kızgın , bakıyordu. Kulakları koskocaman bir demirci körüğü gibi üfleyip püflerken, ...

Halikarnas Balıkçısı, 1976

नवीन गोष्टी ज्यामध्ये «SIRSIKLAM» ही संज्ञा समाविष्ट आहे

खालील बातम्यातील आयटमच्या संदर्भात राष्ट्रीय आणि आंतरराष्ट्रीय पत्रकार कशाबद्दल बोलले आहेत आणि sırsıklam ही संज्ञा कशी वापरली आहे ते शोधा.

Su baskınından böyle kurtarıldılar

Bu tam sırsıklam bulunan kurban satıcıları müşterek hayli zorlandı. Kurban satıcıları, rahmet dolayısıyla baş döndürücü güç vaziyette kaldıklarını belirterek, ... «Haber8, सप्टेंबर 15»

Gizli aşktan ilk kareler

Oyuncu sevgilisi Selen Soyder'le ayrıldıktan bilahare kalbini hiç kimseye açmayan Tolgahan Sayışman, sırsıklam aşık! meşhur oyuncu, dü aydır alay malay ... «Haber8, जुलै 15»

Seyit Küçükbezirci

1907 de, Konya'ya ikinci gelişinde “İngiliz ordusu'nun Konya Askeri Konsül'ü binbaşı Dick Doghty Willie sırsıklam âşık olmuştu” diyor. İngiliz binbaşı ... «Memleket, नोव्हेंबर 12»

Bana bir harf öğreteni kırk kez yere vururum

... bugün yerlerde sürükleniyor, biber gazıyla nefes alamaz hale getiriyorlar ve Ankara'nın soğuk havasında tazzikli suyla sırsıklam ıslatılmaya revâ görülüyorlar! «Milliyet, मार्च 12»