तुर्की शब्दकोशामध्ये "takat kalmamak" याचा अर्थ

तुर्की मध्ये TAKAT KALMAMAK चा उच्चार

takat kalmamak

तुर्की मध्ये TAKAT KALMAMAK म्हणजे काय?

तुर्की शब्दकोशातील takat kalmamak व्याख्या

भुकेले नाहीत.

TAKAT KALMAMAK चे भाषांतर

आमच्या तुर्की बहुभाषी भाषांतरकर्त्यासह takat kalmamak चे 25 भाषांमधील भाषांतर शोधा.

या विभागात सादर केलेल्या तुर्की चा takat kalmamak इतर भाषेतली भाषांतरे स्वयंचलित सांख्यिकीय भाषांतराद्वारे प्राप्त झाली आहेत; जिथे आवश्यक भाषांतर युनिट तुर्की चा «takat kalmamak» हा शब्द आहे.

• भाषांतरकर्ता तुर्की - चीनी: 产能留下来
• भाषांतरकर्ता तुर्की - स्पॅनिश: de la capacidad para quedarse
• भाषांतरकर्ता तुर्की - इंग्रजी: of capacity to stay
• भाषांतरकर्ता तुर्की - हिन्दी: क्षमता के रहने के लिए
• भाषांतरकर्ता तुर्की - अरबी: القدرة على البقاء
• भाषांतरकर्ता तुर्की - रशियन: мощности , чтобы остаться
• भाषांतरकर्ता तुर्की - पोर्तुगीज: da capacidade para ficar
• भाषांतरकर्ता तुर्की - बंगाली: থাকবেন না
• भाषांतरकर्ता तुर्की - फ्रेंच: de la capacité de rester
• भाषांतरकर्ता तुर्की - मलय: kapasiti untuk berkekal
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जर्मन: Kapazitäts zu bleiben
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जपानी: 滞在する能力の
• भाषांतरकर्ता तुर्की - कोरियन: 용량을 유지 하기 위해
• भाषांतरकर्ता तुर्की - जावानीज: saka kapasitas kanggo tetep
• भाषांतरकर्ता तुर्की - व्हिएतनामी: năng lực để ở lại
• भाषांतरकर्ता तुर्की - तमिळ: இருக்க திறன்
• भाषांतरकर्ता तुर्की - मराठी: राहू नका
• तुर्की: takat kalmamak
• भाषांतरकर्ता तुर्की - इटालियन: di capacità di rimanere
• भाषांतरकर्ता तुर्की - पोलिश: zdolności do pobytu
• भाषांतरकर्ता तुर्की - युक्रेनियन: потужності , щоб залишитися
• भाषांतरकर्ता तुर्की - रोमानियन: de capacitatea de a rămâne
• भाषांतरकर्ता तुर्की - ग्रीक: της ικανότητας να μείνετε
• भाषांतरकर्ता तुर्की - अफ्रिकान्स: kapasiteit om te bly
• भाषांतरकर्ता तुर्की - स्वीडिश: av kapaciteten för att stanna
• भाषांतरकर्ता तुर्की - नॉर्वेजियन: kapasitet til å bo

«TAKAT KALMAMAK» संबंधित तुर्की पुस्तके

खालील ग्रंथसूची निवडीमध्ये takat kalmamak चा वापर शोधा. तुर्की साहित्यामध्ये वापराचा संदर्भ देण्यासाठी takat kalmamak शी संबंधित पुस्तके आणि त्याचे थोडक्यात उतारे.

Langenscheidt Pocket Turkish Dictionary: Turkish-English, ... - Sayfa 221

... H yetki full authority; * yol at full (or top) speed; « zamanmda right on time. tamah greed, avarice. tamahkar tamahkar 1. greedy, avaricious; 2. miserly, stingy. tamaml complete,. takat ,.(/[ — .] strength; -/ kalmamak (or kesilmek or tukenmek) to ...

Resuhi Akdikmen, 2006

Yeni Türk lûgati - Sayfa 574

Kıydırılmak, takat kalmamak. Ezilmek, bayılmak. Aktolunmak. - Kıyım [i] İnce doğram işi ve tarzı. Bir defada kıyılan miktar. Uyuşukluk, kı rıklık, kesiklik. Kıyımlı [s] Bir türlü doğranmış olan. Kıyınmak [f] Kırıklık ve kesikliğe uğramak, ezinti hissetmek.

İbrahim Alâettin Gövsa, 1930

Makaleler - Sayfa 175

Musluğu açtığımız zaman çıkan ıslık sesinden, su kesiliyor mu, açılıyor mu bunu ayırt etmeyen kalmadı içimizde. Azımsanır gibi değil ... İşte böyle; daha çok şey söyleyebilirim ama bende takat kalmadı, ferman senin". BAYRAM ERTESİ1 İki ...

Safiye Erol, 2002

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

rağbatıñ gaçmak: Güçten kuvvetten kesilmek,takati kalmamak, gücü azalmak. rağbatıñ galmazlık: Takati kalmama, güçten kuvvetten kesilme, gücü azalma. rahatlığı bozmak: Huzurunu bozmak, rahatını kaçırmak, endişeye sevk etmek, ...

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 2. cilt - Sayfa 1099

Güc, kuvvet takat Tab (tabı) ğalmamağ Gücü kalmamak, tükenmek, takati kesilmek. Tab etmek (getirmek) Tahammül etmek, dayanmak. Tab getirmemek (getirebilmemek) a- Tahammül edememek, dayanamamak, sabredeme- mek. b- Karşı ...

Seyfettin Altaylı, 1994

Şehitlerin Kanı Yerde Kalmayacak: - Sayfa 57

Tünel o kadar dardı ki oradan ileri gitmekten başka çareleri kalmamıştı. Milim milim ilerledikleri tünelde ilerle umut verecek hiçbir ışık gözükmüyordu. Artık takatleri de kalmamış dar tünelde milim milim sürünerek ilerlemekten dolayı her yerleri ...

Zeki Genç, 2012

Örnekleriyle Türkçe sözlük: S-Z - Sayfa 2732

Alacak veya verecek kalmama, ödesme. say1§ma, hesapla§ma. 2. de. A115 veriiin Камыш]: mal degßlirmek sûretiyle yapllmasl. о takas lukas etmek (ища: olmak) : Öde§mek. saylsmak. hesaplasmak. tâkat (шип) LA Kuvvet, kudrel. gûç, ...

Nevin Kardaş, 1995

100. [i.e., yüzüncü] yildönümü dolaysiyla 1855 Kars zaferi - Sayfa 92

Sonradan tahkîkıma göre, müşârün-ileyh Hurşîd Paşa, ihtiyâtı scl-baş'a göndermiş, ve sol-baş âteş içinde kaldı ve Rusyalu bütün kuvvetini sol-baş'a vermeğe başladı. Artık askerde tâkat kalmadı ve su dahi bulamadığından, gerüye çekmeğe, ...

M. Fahrettin Kırzıoğlu, 1955

Türk musikisi güfteler antolojisi - 1. cilt - Sayfa 982

Curcuna Şarkı Şevki Bey Uğra ey bad-ı sabâ cânânıma Söyle tâkat kalmadı efganıma Geçti tir-i zahm-ı cevri cânıma Söyle tâkat kalmadı efganıma Tatlı tatlı uygusun etme haram Benden eyle sâde bir arz-ı meram Gayrı yetti aldığı bu intikam ...

Etem Ruhi Üngör, 1981

Türk musikı̂si tarihi - Sayfa 136

Lemi Atlı'nın ilk şarkısı on yedi yaşında iken Karcığar makamından bestelediği ilk şarkısının sözleri şöyledir: Hüsnüne etvarı nazın şan senin Bende takat kalmadı ferman senin İhtiyarım gitti elden can senin Bende takat kalmadı can senin.

Ahmet Şahin Ak, 2002