«YERE BAKTIRMAK» संबंधित तुर्की पुस्तके
खालील ग्रंथसूची निवडीमध्ये
yere baktırmak चा वापर शोधा. तुर्की साहित्यामध्ये वापराचा संदर्भ देण्यासाठी
yere baktırmak शी संबंधित पुस्तके आणि त्याचे थोडक्यात उतारे.
1
Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi
Söz dinlememek, lâftan anlamamak, söyleneni dikkate almamak. yer düynemek: Ölmek, vefat etmek. yere bakmak: 1.Yerin dibine geçmek, çokutanmak, mahcup olmak. 2.Kaygılanmak, tasalanmak, üzülmek. 3. Düşünceye dalmak. yere ...
Mehmet Kara, Mehmet Nebioğlu, Cihan Dinar, 2014
2
Kayseri ağzı: Sözcükler - Sayfa 841
Yeni yetmelik çağı Erinlikle ergenlik arası dönem. * Yere bakmak Ayıplanacak, utanılacak şeyler yapmak. Çok mahçup olmak. * Yere(-lere) baktırmak Ailesini, sevenlerini utandıracak şeyler yapmak. * Yere göğe bakacak hali olmamak Halsiz, ...
3
Örnekli Hakasça-Türkçe sözlük - Sayfa 267
Bakmak, göz kulak olmak. palalar kör- çocuklara bakmak. mal kör- mala göz kulak olmak: "Idi agüza, Çornapha ... kör- etrafma veya arka- sma bakmak. töbin kör- yere bakmak, yere dogru bakmak. kör sal- bakivermek. harah albin kör-gö- zünü ...
4
Türklerde taşla ilgili inançlar - Sayfa 145
yıldıznamcyc bakmak, Mekke 'den gelen sarımtırak bir kireç taşını ufalayıp su içinde eritmek, vücuda dualar yazmak, ... Bilhassa kadınlar, Merkez Efendi mezarından ufak taşlar alarak, bu taşları bir yıl taşıdıktan sonra aldıkları yere bırakırlar.
Ben, öz kız kardeşini yere vurup elli liralık malını on liraya kapatanları bilirim. Doktor Lütfü Bey gibi meraklılar, bu yüzden ... Bir şey mi getirdin doktor beye, yoksa kendine baktırmak için mi geldin? — Allah şükür, benim bakılacak derdim yok.
6
Seçme Hikayeler - I: Ömer Seyfettin'den Seçme Hikayeler
Biraz böyle savaştıktan sonra ikisi de yere yuvarlandılar. Mıstık'ın küçük fesi, mavi yemenisi ... Anneme başımıza geleni anlattım. Abil Ana, beni yere yatırdı. ... Baktırmak için Mıstık'ı Bandırma'ya götürdüler. Oradan İstanbul'a göndereceklerdi.
7
Türkiye'de çocukluğun tarihi: çocukluğun sosyo-kültürel ... - Sayfa 239
Uygulanan tedaviler içinde nefes üfürmek, boya küpüne baktırmak, anasonlu gevrek yedirmek, paslı su içirmek, kurşun dökmek, tuz ... der, yere vurur. Bu söz üç defa tekrar edilir, badehu okur, üfler. Bu arada hoca hanıma bazı esnemeler gelir.
Ötekilerle diyalog çerçevesindeçok küçük veferdî olaylar hariç mazimizde bizimbugün yüzümüzü yere baktıracak hadiseler yoktur. Biz bubölümde teorikve pratiğe işaretnoktasında çok kısa daolsa gücüve kuvveti temsil ettiğimiz dönemlere ait ...
9
Ebū Ḥayyān, Kitābu'l-Idrāk li lisāni'l-Etrāk: fiil : ... - Sayfa 374
133); Kirg. bayla- "baglamak, bir araya toplayip baglamak, bir yere baglamak, besiye koymak" (YUDAHÎN, 102), Kzk. ... fakat dönüs. bahn- "bakinmak, (birine, bir seye) bakmak" (ERDAL II, 591-2), ettir. bakit- "baktirmak" (ERDAL II, 764), MK ...
10
Faili meçhul öfke - Sayfa 95
Hastane kayıtlarına baktırdın mı?” diye sormayı da ihmal etmedi. Bekçi Müslüm, sesi titreyerek, “Baktırdım baktırdım. Hepsine baktırdım. Hiçbir yerde kaydı kuydu yok. Yok işte. Yer yarıldı içine girdi sanki. Öldürüp bir yere atmasınlar çocuğu?