TURKI BUKU YANG BERKAIT DENGAN «ADAKLAMA»
Ketahui penggunaan
adaklama dalam pilihan bibliografi berikut. Buku yang berkait dengan
adaklama dan ekstrak ringkas dari yang sama untuk menyediakan konteks penggunaannya dalam kesusasteraan Turki.
1
Metric Conversions - Metreli Kaytarmalar: Poetry of Our ... - Sayfa 251
'1 lasa ambar eski bir tamga gibi % karma—karisik, korkinisli bir kursidir. n Tuyumler, eski adaklama gibi duw arga oyilip, ageleli kislama ateslernin ya da kes osaklarnin beklemesinde, Duniyanin bas sagindan gayilgan sigaklik. Parmak salip ...
2
Irak Türkmen folkloru - Sayfa 89
Nişanlanmaya 'adaklama' nişanlıya da 'adaklı' denir. Bundan sonra nikâh kıyılır. Eskiden nikâh, çoğu zaman gizli kıydırdı. Bu eski inanç ve itikadlarla ilgilidir. Nikâh kıyılırken birisi garazkarlıkla bıçak, makas veya kaşık kırarsa, düğün gecesi ...
Găzănfăr Pashai̐ev, Mâhir Nakip, 1998
3
Abay'ın 150. yılında İpek Yolu güzergâhları: Bayır-Bucak, ... - Sayfa 77
Türkmenler, beşikkertmeye, Adaklama da diyorlar. Bu tür kızların boynuna "Alaca" takılır.O kıza kimse talip olamaz. O'nunla başkası evlenemez.O sahipli kabul edilir.Adaklı kız, adaklasından vaz geçerse öldürülür.Alaca, deve tüğünden ...
4
Türkçenin ezgisi - Sayfa 226
Türkçede olağan adaklama biçimlerine yer verilmeyen bu yolla yapısal bir kurala varılamıyacağı açıktır. (3) //OKULA ne zaman gideceksin1!II (s.222: 1 la) tümcesinde, yapacağı öteki işler arasından seçilen/ayrılan "okula gitme" eylemi ...
5
Büyük lûgat ve ansiklopedi: ek - Sayfa 56
Eşanl. adaklama. + Acınacak sıf. Merhamet edilecek halde: Zavallı amcabey de o gece acınacak haldeydi. + Acındırmak ettrg. f. Merhamete getirmek, kendini zavallı durumda göstererek karşısındakinde acıma duygusu uyandırmak: Yoksa ...
6
Dicţionar român - tătar crimean, Sózlík kazakşa - kîrîm ... - Sayfa 131
»treburile sunt pe fágasul eel bun ísler golînda. fägädui v.t. sóz bermek; ústúne almak; adamak; adaklamak; vaattetmek; nezretmek; akît kîymak. fägäduialä s.f. sóz; sózberúw; ústúnealuw; adak; adaw; adaklama; vaat; vaattetme; nezir; akît; ahit; ...
7
Essays in Honour of Professor James T. Collins: ... - Sayfa 91
H adak lama munih, kancil cawa luot, "gisir lagi, sabai, aku ni sempit, nanti aku titik." I Tidak lama kemudian, Kancil berkata lagi, "Geser lagi, Besan. Aku ini sempit, nanti aku terjatuh." E A little while later, Mouse Deer again said, "Move over ...
Shin Chong, Karim Harun, Yabit Alas, 2006
8
Dictionar Tatar Crimean - Roman, Kirim Tatarsa - Kazaksa ... - Sayfa 12
2. logodnä. adaklama s. promisiune; fagäduialä; angajament. adaklamak v.t. a promite; a fägädui; a se angajament. adaklangan adj. promis; fägäduit; angajat. adaklaw s. promisiune; fägäduialä; angajament. adaklawgî adj. promitätor. adaklî ...
9
Struktur sastra lisan Aji - Sayfa 93
Adak lama munih, Kancil cawa luot, "Gisigh lagi, Sabai, aku ni sempit, nanti aku titik. " Laju Baginda begisigh minggir. Sudah ketiga kalinya Kancil minta Baginda minggigh, "Beruntum" Baginda titik jak pucuk Gunung Beghembun. Tinggal ...
