TURKI BUKU YANG BERKAIT DENGAN «AKSIRTMAK»
Ketahui penggunaan
aksırtmak dalam pilihan bibliografi berikut. Buku yang berkait dengan
aksırtmak dan ekstrak ringkas dari yang sama untuk menyediakan konteks penggunaannya dalam kesusasteraan Turki.
1
Büyük lûgat ve ansiklopedi: ek - Sayfa 248
Eczc. Burun deliklerinin içine konduğu zaman aksırtan ilâçlar. Bazı bitki tozları (in- ciçiçcği, mercanköşk, adaçayı v.b.), bazı kimya bileşikleri (şahsilik asit, benzoik a- sit v.b.) gibi. ♢ Aksırtmak ettrg. f. Aksırığa sebep olmak: Büyükbabamın sadece ...
2
Yeni Türk lûgati - Sayfa 18
Nezleli adamlarda sık ve birdenbire havayı burun deliklerinden dışarı çıkaran hal, hapşu yapma. Aksırmak [f] Aksırık yapmak, beyinden öksürük gibi bir halle havayi burundan şiddetle çıkarmak, hapşu yapmak. Aksırtıcı [s | Aksırmayı mucip olan ...
İbrahim Alâettin Gövsa, 1930
3
Divanü lûgat-it-Türk tercemesi - 4. cilt - Sayfa 41
I, 108-27 ; astur — = astırmak. /Caf.]. I, 221-2; — dı I, 220-25, 220-27 ; — ur I, 221-1 ; asur — = aksırmak. I, 178-6; — dı I, 178-5; — ur I, 178-6; — gan = çok aksıran. I, 156-21 ; asurt — = aksırtmak. — jju aksırtan. III, 442-13; asurtgak = anlayışlı, ...
Maḥmūd Kāshgarī, Besim Atalay, 1986
4
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 45
Bu aksırtıcı bir ilaçtır. aksi s. Ar. 1 olumlu olmayan, karşıt, ters, zıt (davranış, tutum, yanıt vb.), ör. Bu aksi söz onu çok üzdü. 2 uygun olmayan, ters, kötü (zaman), ör. Bu iş aksi bir zamana rast geldi. 3 huysuz, titiz, geçimsiz, inatçı, kötü (kimse), ör.
5
Birinci 101 [i.e. yüzbir] çerçeve - Sayfa 65
mak, bayıltmak, aksırtmak, güldürmek, hoplatmak, hokkabaz oyununa getirmek, hak ve hakikat bâkirelerinden her gün yeni bir ırza kıymak... Rüşvet alan Malî Polisle, kalemini samimiyetsizlik mürekkebine daldıran muharrir arasında ne fark ...
Necip Fâzıl Kısakürek, 1968
6
Yâdigâr-i İbn-i Şerif - Sayfa 60
Bu tedbirlerin çeşitleri de, gargara yapmak, aksırtmak ve başı sirke ve şarap buharına tutmaktır. Şarap, sirke ve benzeri seyler, kızdırılmıs kiremit üzerine dökülür ve bas. 46 Zebul: solmak manasınadır. Mesela taze gülün .solması ve gayrı ...
İbn-i Şerif (Tabîb), Ayten Altıntaş, Orhan Sakin, 2003
7
Doğu Rodop türk ağızlarının sözlüğü: turc-français - Sayfa 18
Aksırtmak// faire 6ternuer. aslana'zı/asdana'zı/astana'zı is. Aslanağzı// muflier. "aslası zf. Asla // jamais, du tout. kütü kaVp = daşı" mazdı // il n'etait jamais rancunier (Kârğali). aslı asdarı/astarı s. hend. İşin iç yüzü// essenciel; point capital. aslını ...
Mefküre Riza Mollova, 2003
8
I. Milletler Arası Türkoloji Kongresi: Türk dili ve ... - Sayfa 516
MK asur- «aksırmak», asurt- «aksırtmak». 10. Tt- «tahammür etmek, ekşimek» <*Ts-; krş. Mo. is- ay., lske- «ekşitmek»; krş. bir de EAT (TS) aski «ekşi», Trk. ekşi < MK ak&g > aksi-g (? <*asİci-). II. itagas «eksik, noksan» <*isükaz, *rigsükaz; kış.
İstanbul Üniversitesi. Türkiyat Enstitüsü, Tercüman Gazetesi (Firm), 1979
9
Ehlikeyfin kitabı - Sayfa 341
Bu saydıklarımızdan başka kahverengine çalar ve alışmayan acemi heveskârları otuz kırk defa aksırtmak suretiyle zedeleyen "Yanya" enfiyesi ile bir türlü imlâya getiremediğim "Avsud" denilen diğer bir enfiye daha vardır ki bu sonuncu "Mısır ...
10
1001 Cerçeve - 1. cilt - Sayfa 65
mak, bayıltmak, aksırtmak, güldürmek, hoplatmak, hokkabaz oyununa getirmek, hak ve hakikat bâkirelerinden her gün yeni bir ırza kıymak... Rüşvet alan Malî Polisle, kalemini samimiyetsizlik mürekkebine daldıran muharrir arasında ne fark ...
Necip Fâzıl Kısakürek, 1968
