TURKI BUKU YANG BERKAIT DENGAN «ANZAROT»
Ketahui penggunaan
anzarot dalam pilihan bibliografi berikut. Buku yang berkait dengan
anzarot dan ekstrak ringkas dari yang sama untuk menyediakan konteks penggunaannya dalam kesusasteraan Turki.
1
Menor daño de la medicina de Alonso de Chirino - Sayfa 250
... tienen a nuestro ánime por vna suerte de electro... (Diosc. Lag. Lib. I, cap. 23). No reg. Cor., Asin, Sim. ANOXATAR. Vid. ANUXATIR. ANSAROTE. Vid. ANZAROT. ANUXATIR (118,20; 207,1; 208, 15 y 21 et pass.) nuxatir, anoxatar, nuxater.
Alfonso Chirino, María Teresa Herrera, 1973
2
Yeni Argo Sözlüğü: - Sayfa 42
2. acayip tuhaf, yabansıçok antika insanlar, ne oynar ne de gülerler, sadece ayin yapar, dualar okurlar. anton a adembaba anut a • kılavuz, rehber anutçu a, • yüzdeci, turist kılavuzu anzarot a ar. • içki, rakı- bizi çok şaşırttı! anzarotunu da almış ...
3
Armenian Loanwords in Turkish - Sayfa 171
UllıOJınun anzrot (Siv) GB 97 "weak, desiccated, sickly, stunted" Argo, 40: anzorot, anzarot (< Arm. andzanut [i.e. Ul lı 5 Ul 1ı o p> ancanöt' "unknown, obscure"] or else Ar. enzerut [i.e. Pers. anzarüt "sarcocolla, flesh-glue" (Steingass, 110)]) ...
4
Kitabı-riyazati-hayil: ata bakmak, atı bilmek, ata binmek, ... - Sayfa 26
Yahut yandırası zaç ile anzarot ve şireç yağı ile, tuz ve sirke ile merhem yapıp üstüne koymalısın. Seretan ilâcı, bu illet atın tırnakla- kında çıkar. Yumurtanın akı ile tıyni ermeni ikişer, ve on ağırı gül yağı bunları merhem gibi üstüne koymalıdır.
Hüseyin bin Ahmet Erzurumı̂, Nureddin Rüştü Büngūl, 1944
Sarcocolla ya da bir başka adıyla anzarot göz hastalıkları için uzun yüzyıllar boyunca kullanılmıştır. Osmanlı tıbbında aynı gaye ile, yani göz hastalıklarında ve daha çok ağrı kesici olarak kullanılmıştır. Bugün artık anzarot tedavide pek ...
Ahmet Hulusi Köker, Cihad Tunç, 1984
6
Karıncanın su içtiǧi - Sayfa 49
Yani anzarot." Kız güldü. Anzarot sözcüğünü hiç duymamıştı. Ermiş Tanasinin evine gittiler, kızın kucağında üç şişe mastika, Lenada da üç şişe mor şarapla döndüler. Gün battı batacak, kafayı bir iyice çekip yemeği bitirdiler. Hüsmen, Poyrazın ...
7
Meşhedî ile devriâlem: roman - Sayfa 139
Bu geçmişi tenekeli memlekette anzarot (2), şarap gibi şeyler yasakmış. Hiç bir yerde bulunmuyormuş. Her tarafı sıkı teftiş ettikleri için, getirmesi de zormuş. Biz, kamarotla ağız birliği ettik; on sandık kadar öteberi aşıracağız, sonra burada ...
Ercüment Ekrem Talu, 1974
8
Sözcükbilime giriş - Sayfa 153
... ağaç kavunu, Arabistan defnesi, anzarot vb. gibi kavramların tümü "ağaç" üstanlamlılığı altında değerlendirilebilir. Türkçe sözlüklerde yapılan tanımlarda, genelde bir sözcük, kendisini ilgilendiren üstanlamlı sözcüğe bağlı olarak tanımlanır.
9
Argo lugatı - Sayfa 141
Anzarot yutmak: Içki içmek. "Hasan'in arkadaslarindan bi- rinifena halde döven ve kendisini oradan рek kabaca kovan he- rifbir hayli anzarot yutmus..." [Aygir Fatma] Apukurya maskarasi: Hiristiyanlann perhiz ayi neticesinde gülünç hale ...
Osman Cemal Kaygılı, Tahsin Yıldırım, 2003
10
Meṣhedi aslan peṣinde: Millî roman - Sayfa 20
Bal gibi anzarot!. Bunu içmiyen nazanmda insan degildir. Dünyada raki bir, kaп iki. Ben mor- toyu çektikten sonra, vasiyetim olsun: Mezanmm üstünde, haf- tada bir, yedi mahallenin kopugu gelip, zom olunciya kadar hem kafayi çeksin hem de ...
Ercüment Ekrem Talû, 1944
BARANGAN BERITA YANG TERMASUK TERMA «ANZAROT»
Ketahui apa yang diterbitkan oleh akhbar nasional dan antarabangsa dan cara istilah
anzarot digunakan dalam konteks perkara berita berikut.
Lefter'in meyhane esareti bitti
Alkol alanların, heykele 'baba haydi sen de iç' niteleyerek anzarot döktüğünü, ağzına sigara yerleştirdiğini korumak için çaba sarfeden aile, şikayetçi olmuştu. «Haber8, Jul 15»
