TURKI BUKU YANG BERKAIT DENGAN «BAĞLADIĞI YERDE OTLAMAK»
Ketahui penggunaan
bağladığı yerde otlamak dalam pilihan bibliografi berikut. Buku yang berkait dengan
bağladığı yerde otlamak dan ekstrak ringkas dari yang sama untuk menyediakan konteks penggunaannya dalam kesusasteraan Turki.
1
Türkçe bilen aranıyor - Sayfa 964
Göreceksin, kısa zamanda yıldızı parlayacak) • (Birini) bir hayli geride bırakmak • Bağlandığı yerde otlamak • Yolda kalmak • Kakılıp kalmak (Bulunduğu yerde bir adım atamadan kakıldı kaldı) • Arpa boyu kadar gitmek (yol almak) • (Bir iş) felce ...
2
Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 206
Çidarlamag f. Bir yerde otlaması için atı vs'yi ayağından bağlamak, kazığa bağlamak. Çifayda ünl. far. Yazık ki, ne faydası var anlamında bir söz. Çil' is. 1 - Deride ekseriyetle yüzde meydana gelen kahverengi veya sarımtrak lekeler, benekler.
İnsan, ipi boğazına sarılıp istediği yerde otlamak için başıboş bırakılmamıştır; belki bütün amellerinin suretleri alınıp yazılır ve ... kadar uğurlamanız; kendielinizle çay ikram etmeniz, beni,size veanlattıklarınıza bağlayan çok önemli ayrıntılardı.
4
Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 168
lu olduğu halde boynuzsuz - 2. bk. gölükj, köstemek (-ön ayakıarını bağlamak), kufa (kulaksız -), kü- nüç ( - omuzu ), kürnek ... sulandığı yer), örüklemek (hayvanı çayıra bağlamak), örüme (hayvan sesi), örün- mck ( -gece otlamak), örüt (cılız ve ...
5
Oyunlar: Boş beşik. Ezik otlar. Vur emri - Sayfa 117
Gönül bu, bineğin sağmalın değil ki bağladığın yerde otlasın, deh dediğin yana yürüsün.. Boş yere, haksız yere suçlama kardeşini! MAHMUT : (Alaylı) Ne yapayım? Aferin diyeyim sırtını mı okşayayım? ETEM : Annenle elele verin bu dertten ...
6
Bilinen ve bilinmeyen yönleriyle Beypazarı - Sayfa 297
Otlak- Sürü için parayla dağ kiralama. Oturak- İskemlenin küçüğü, lazımlık. Ovaça- ... Oda- Köylerde erkeklerin sohbet ettiği yer. Oğul- Anlann baharda çıkardığı ... Öndünç- Ödünç. Örük- Bir yere bağlamak için sivri ağaç. Örgüç- Dokuma aracı.
7
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 536
Sürünmek (sür-ün-mek), alınmak (al- ın-mak), sarınmak (sar-m-mak), yerinmek (yer-in-mek), gerinmek (ger-in— mek) bg. ÖRÜ, tr. örü (yer, alan, ortam bildiren ur-or-ör kökünden): ör-ü/örü (sözcüğün kökten oluşumu ü sesiyledir, anlam genişlemisiyle: yaylım, otlak, dik, yüksek, alan, kalkık, Tar. Söz.) ... ten ör-ü-k/örük (hayvanları bağlamaya yarayan bağlık, örülmüş nesne, ip, saç örgüsü, kuşak, süre, SDD).
İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991
8
Şifalı otlar kitabı - Sayfa 20
Bergamalı bir kökçü de onun kökünü yerinden ancak aç bir köpeğe bağladığı urganla -köpeğe de et tutup- oynattığını; sonra ... Topraktan kopmamak için, kalın yapraklarıyla yere yayılıp, ilkyazla canım eflatun çiçeklerini açıp, sonra da meyveye ...
9
CİNLER TEPESİ: GIRNAVAS - Sayfa 52
Ayşe kadın acele ile pazardan aldıklarını evin orta yerine bıraktı. Üzerindeki yeni ... Havyaların soğuması sebebi ile hayvanlar dışarıda otlama günlerinin son anlarını yaşıyordu. Köy çobanın ... Bunu yerlerinin yanlış bağlanmasına bağladı.
10
Toprağa basınca - Sayfa 35
Hiç bir sıra, intizam yoktu. Orta yerde geniş bir çayır uzanıyordu. Yer yer kofalar, iri otlar büyümüştü. ... Semere bağlı uzun organı hemen çözdü, bir ucunu eşeğin ön ayağına, öbür ucunu büyükçe bir kofalığın köküne sıkıca bağladı. Sonra kolanı ...
