Maksud "karanlık basmak" dalam kamus Turki

SEBUTAN KARANLIK BASMAK DALAM TURKI

karanlık basmak

APAKAH MAKSUD KARANLIK BASMAK dalam TURKI?

Definisi karanlık basmak dalam kamus Turki

kegelapan (udara) menjadi gelap.

TERJEMAHAN KARANLIK BASMAK

Cari terjemahan karanlık basmak kepada 25 bahasa dengan penterjemah Turki pelbagai bahasa kami.

Terjemahan karanlık basmak dari Turki ke bahasa lain yang dibentangkan dalam bahagian ini telah diperolehi menerusi terjemahan statistik automatik; di mana unit terjemahan penting adalah perkataan «karanlık basmak» dalam Turki.

• Penterjemah Turki - Cina: 变暗
• Penterjemah Turki - Czech: se oscurecerá
• Penterjemah Turki - Corsica: become dark
• Penterjemah Turki - Hindi: अंधेरा हो
• Penterjemah Turki - Amhara: أصبح الظلام
• Penterjemah Turki - Rusia: становятся темно
• Penterjemah Turki - Punjabi: tornam-se escuras
• Penterjemah Turki - Basque: ঘোর করা
• Penterjemah Turki - Frisia: devenir sombre
• Penterjemah Turki - Melayu: menjadi gelap
• Penterjemah Turki - Chichewa: dunkel
• Penterjemah Turki - Jepun: 暗くなります
• Penterjemah Turki - Kreol Haiti: 어두워 질
• Penterjemah Turki - Jerman: dadi peteng
• Penterjemah Turki - Vietnam: trở nên đen tối
• Penterjemah Turki - Tagalog: இருண்ட ஆக
• Penterjemah Turki - Marathi: अंधार पडला
• Turki: karanlık basmak
• Penterjemah Turki - Itali: diventare scura
• Penterjemah Turki - Poland: stać się ciemny
• Penterjemah Turki - Ukraine: стають темно
• Penterjemah Turki - Romania: deveni întuneric
• Penterjemah Turki - Cina: σκοτεινιάσει
• Penterjemah Turki - Afrikaans: donker
• Penterjemah Turki - Swahili: bli mörk
• Penterjemah Turki - Parsi: bli mørkt

TURKI BUKU YANG BERKAIT DENGAN «KARANLIK BASMAK»

Ketahui penggunaan karanlık basmak dalam pilihan bibliografi berikut. Buku yang berkait dengan karanlık basmak dan ekstrak ringkas dari yang sama untuk menyediakan konteks penggunaannya dalam kesusasteraan Turki.

Işıkla karanlık arasında: anı - Sayfa 189

... çekildiler, yarın çayı aşmak için yardım ederler." Evet, bir de aşılacak coşkun çay var, o hiç aklımıza gelmemişti. Vadiye doğru uzayıp giden bodur ağaçların muz ağacı olduklarını öğreniyoruz bu arada. Vadiye karanlık basmak üzere, çay ...

Lütfi Ö Akad, 2004

Resulullah Kızlarını Nasıl Yetiştirirdi?:

Karanlık basmak üzereydi. Acele adımlarla Yeni Camii'nin önünden geçecek, Galata Köprüsü'ne, oradan vapuriskelesine yetişecektim.Eve ulaşmama daha bir saat vardı. Mideminkazınacağı tuttubirdenbire. Pek yaptığım bir şey değildi aslında ...

Ramazan Balcı, 2007

Oder Kıyısında İlkbahar

Gizlenmiş, pusuya yatmış karanlık düşman güçlerine bir darbe vurmak için fırlayıp ileri atılmaya hazır, sıkıştırılmış bir ... Yakınlarda biri bildiriyi yüksek sesle okuyordu; zorlukla, neredeyse heceleyerek okuyordu çünkü karanlık basmak üzereydi.

Emmanuil Kazakeviç, 2015

İNGİLİZCE: İNGİLİZCE - Sayfa 162

Set in order: Düzene koymak Set forth: Bu kitaplar düzene koyulmalıydı. Set loose: Başıboş bırakmak, serbest bırakmak. Set in: (Kış v.b.) gelip çatmak, karanlık basmak, oluşmak Set one's heart (hopes, mind) on: Güçlü istek duymak, kesin. 162.

MEHMET POLAT, 2014

Bir Dinozorun Anıları:

Doğa sevgisini; soğuk bir kış akşamı karanlık basmak üzereyken evimin balkonuna çıkıp lodos fırtınasını bir saat seyretmesini unutamıyorum. Kadınlığına özgü becerilerini, evinin tertemiz düzenini, herkese açık sofrasının güzelliğini, ...

Mîna Urgan, 2014

Dünyayı Sarsan On Gün

Akşama doğru durum bütün şehirde duyuldu ve yüzlerce burjuva bağırmaya başladı: “Aptallar! Serseriler! Bu daha ne kadar sürer sanıyorsunuz? Kazaklar gelsin de anlarsınız!” Karanlık basmak üzereydi. Hemen hemen kimsenin bulunmadığı ...

John Reed, 2015

Büyük Umutlar:

Önceden karanlık basmak üzeregibiydi,amaşimdi meşaleler yanıncaortalık birden kararmış,birazsonra ise karanlıkdaha da yoğunlaşmış gibi oldu.Hendek başındanayrılmamızdan öncedörtasker birhalka oluşturupdurdular; havaya ikişer ...

Charles Dickens, 2014

Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 203

karaltı : gıran, yöşerti. karamsar (bedbin, meyus): gönlü kara. karamuk : acımık, acımuk, bağla, kapına. karanlık : kara, kom. karanlık basmak : karangımak, yö- şermek. karanlık basma zamanı : öş. karanlık yer (derelerde sık ormanlıkta olan ...

Türk Dil Kurumu, 1957

Doğu Rodop türk ağızlarının sözlüğü: turc-français - Sayfa 138

Karanlık// obscure, sombre; 2. karanlık// obscurite. saba' garangısı sabah karanlığı// obscurite avant l'aube. SDD karanğı- karanlık basmak, hava kararmak. garangılaş- f. Karanlık olmak// s'obscurcir. hava - aynı; "aydi gayri garangılaşdı gide'n ...

Mefküre Riza Mollova, 2003

Netayic ül-vukuat: kurumları ve örgütleriyle Osmanlı tarihi

Karanlığın basması, orduların birbirinden ayrılıp savaşın durdurulmasını gerektirdi ise de, vezirler, komutanlar ve türlü sınıftan askerler, bulundukları yerlerden aynlmayıp, oldukları yerde sım sıkı tutunmaya çalıştılar. Savaş sırasında Avusturya ...

Mustafa Nuri Paşa, ‎Neşet Çağatay, 1979