APAKAH MAKSUD KIZARIP BOZARMAK dalam TURKI?
Klik untuk
melihat definisi asal «kızarıp bozarmak» dalam kamus Turki.
Klik untuk
melihat terjemahan automatik definisi dalam Melayu.
Definisi kızarıp bozarmak dalam kamus Turki
malu dan malu Malu, tukar warna wajah anda dengan pengaruh emosi seperti kemarahan. kızarıp bozarmak Utanç, öfke gibi duyguların etkisiyle yüzünün rengi değişmek.
Klik untuk
melihat definisi asal «kızarıp bozarmak» dalam kamus Turki.
Klik untuk
melihat terjemahan automatik definisi dalam Melayu.
TURKI BUKU YANG BERKAIT DENGAN «KIZARIP BOZARMAK»
Ketahui penggunaan
kızarıp bozarmak dalam pilihan bibliografi berikut. Buku yang berkait dengan
kızarıp bozarmak dan ekstrak ringkas dari yang sama untuk menyediakan konteks penggunaannya dalam kesusasteraan Turki.
1
Türkçe ikilemeler sözlüğü: tanıklı - Sayfa 419
356) kızarıp bozarmak Utanç, korku ve heyecan gibi duygularla özellikle yüz renginin kırmızılaşıp beyazlaşması. Bu iki söz ederken kızaran yakışıklı ne cinmiş meğer! Kızarıp bozarması da yok, alaylı bakıyor sanki.. Gözlerinin içinde de her bir ...
Kızarıp bozarmak diye birşey yazılı değil tüzüğümüzde. Evet, Klavdia gelecek.Bak yine kızardı yahu! Klavdia gelecekdiyorum be!” “Kes Şurabstov! Bırak dalga geçmeyi!” “O geldiğinde bize işlerini anlatırsın. Ama önce... Sahi yatacak yerin var ...
3
Langenscheidt Pocket Turkish Dictionary: Turkish-English, ... - Sayfa 146
NAUT to put on the stocks; 2. fig. to put on the shelf. kizamik MED measles, rubeola. kizamikcik MI [, German measles. kizarmakl. to turn red. to redden; 2. to blush, to flush; 3. to fry; to toast: kizarip bozarmak to blush as red as a rose; kizarmif ...
Yeni giysileri onayardım eder, kızarıp bozarmak gibibirayrıcalığı da vardır, oysaerkekyalnızcakendi sağduyusuna güvenmek zorundadır. Emma düşünüyordu da, hele zavallı Mr. Elton öyle olağanüstü talihsiz bir durumdaydı ki, aynıodada, yeni ...
5
Adına aşk dediler: dîvân şiirimizden metin şerhi örnekleri - Sayfa 197
"Kızarıp bozarmak" ise hem suçu yüzüne vurulan kişinin daralmasını, hem de e- depten kaynaklanan mahcûbiyeti ifade eder. Beyitte kurgulanan hâdise şöyle: Gül, sevgilinin yanağının (yüzünün) rengini almış. Dikkat edilirse yüz beyaz, yanak ...
6
Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 300
... kedi gibi olmak • Gözlerinin içine kadar kızarmak • Süklüm püklüm olmak [Utanç veya korkudan ötürü çekingen bir tavır takınmak] (Süklüm püklüm, arkadaşından özür diledi) • Kızarıp bozarmak (Ne söyleyeceğini unutan hatip kızardı bozardı) ...
7
Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 340
2, Delikanlı, silahlı köy delikanlısı. kızarmak ( nsz ) I . Kırmızı ya da ona yakın bir renk almak : Domatesler kızarmaya ... Utanıp yüzü pembeleşmek : Bu sözü işitince kızardı. 3. ... Kızarıp bozarmak utannndan yüzü renkten renge girmek. kızartı a.
Türk Dil Kurumu, Kemal Demiray, Muammer Bakr, 1977
8
Türkçe bilen aranıyor - Sayfa 547
(Maaşım kıtı kıtına yetişiyor.) kıyıda köşede (kalmak), göze çarpmayan bir yerde unutulmuş olmak. (Bu sistemde, baştakilere dalkavukluk etmeyenler, kıyıda köşede kalmaya mahkûmlar.) kızarıp bozarmak, utanç, öfke gibi duyguların etkisiyle ...
9
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 244
Kızağa çekmek: 1) Bir şeyi artık kullanmamak. 2) Bir kimseyi etkili bir işten alıp edilgin/etkisiz bir göreve vermek. Kız almak: Bir ailenin kızını gelin olarak almak. Kızarıp bozarmak: Utancından yüzü kızarmak. Utanıp renkten renge girmek.
10
Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ...
RENKTEN RENGE GİRMEK : Fazla utandığmdan, ya da başka bir sebepten yüzü kızarıp bozarmak. «Nuri Efendi renkten renge girerek: — Ne oldu anne, çabuk söyle.» H. R. Gürpmar. RESMİYETE DÖKMEK : Bir işi devlet işi haline sokmak.
Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975
